Konuşan kişinin; Varlıkların; bir kip altında, bir tarz, zaman ve şahsa bağlı, konuşulmuş hareketlerini, oluşmuş bir haber veya bir bilgi gibi kabul edip, haberin bu oluşmuşluk veya bitmişlik durumunu göz önünde bulundurmak suretiyle, -mış (i-miş/ ermiş) bitmişlik unsurunu kullanması, bununla birlikte, cümleyi de yargısız (-dır eksiz) bırakarak, olmuş/bitmiş bu haberin esasen bir söylentiden ibaret olduğunu vurgulamasıdır.
Yarın kar yağacak. (var bulunan haber)
Yarın kar yağacak-(i)mış.
Yarın kar yağacak- ( diye bir haber) bulunmuş/ yer almış.
Şöyle de ifade edilebilir; Herhangi bir hareket ister geçmişte, ister şimdi ve isterse gelecekte gerçekleşecek olsun, bir kez konuşulmuşsa veya bir yerde yazılı haldeyse ya da ortalıkta böyle bir haber varsa. Hareketle bildirilen haber artık üretilmiş, var olmuş bir haberdir.
Konuşan kişi aktarımını yaparken bu konuşulmuş olmayı esas alır. Yani konuşan kişiye göre hareket değil, haber konuşulmuş tabiatta var olmuş, oluşmuş veya bitmiştir.
Bu yüzden de ‘olmuş, var bulunmuş’ anlamında bitmişlik bildiren ‘i- yardımcı fiili +sıfat fiil ‘ (ermiş/ i-miş/ miş) ek birleşmesini kullanır.
Kullanır fakat yine de fiillerin bitmiş tarzlı şekillerinden yararlanır. Bu da hareket değil durum bitmişliğidir.
Yani,
-miş'li haber esasen bitmiş /oluşmuş durum haberidir.
-ür'lü, veya -dür/ -dır'lı haberde ise durum hazır zamanda devam eder.
Gider-miş örneğinde hareket genel hareket, durum oluşmuş/ bitmiş durum haberdir.
Gidiyor-muşçekiminde hareket devam eder, durum oluşmuş/ bitmiş durum haberidir.
Trenle geliyorlar.
Trenle geliyor-larmış/ i-miş/ ermiş
Bu bir kitap-tır. ( kitap bulunuyor_devam eden durum )
Bu bir kitap - muş/ i-miş/ ermiş, bulunmuş bulunmuş, yer almış.
Gelecekte gerçekleşecektir (futuretimes): Türkçe için gelecek zaman, –ecek eki ile elde edilir. İngilizcede ise birinci şahıslarda (I/we) shall ya da hepsinde willyardımcı fiili kullanılır.
I will go to the cinema._Sinemaya gideceğim.
I will be sleeping._ Uyuyor olacağım.
I will have gone._ Gitmişolacağım.
Geçmişteki gelecek zamandadır (future in pasttimes): Türkçede bu zaman, -di geçmiş zaman eki ile –ecek gelecek zaman eki birlikte kullanılarak (-ecekti) elde edilir. İngilizcede ise will yardımcı fiili would’a dönüşür.
Bu arada geçmişte kalmış gelecek zamanın olumlu şekli, gerçekleşmemiş bir niyet bildirir.
Not: -ecekti ekiyle verilmiş bir yapının olumlu hali gerçekleşmemiş bir hareketi, olumsuz hali (yap–mayacaktım) gerçekleşmiş bir hareketi bildirir.
Not: Türkçede gelecek zaman –r(-er) ekiyle de elde edilebilir. –r ekli gelecek zamanda farklı olarak bir tahmin, bir belirsizlik, bir ihtimal vurgulanır. Aşağıdaki örneklerde –ecek ekiyle birlikte –r ekli gelecek zaman da verilmiştir.
Örnekler:
Dakik(yalın)tarz:
Sinemaya gid-eceğim/-ecektim.
Giderim /giderdim. (Yarın belki sinemaya giderim.)
_I will/would go to the cinema.
Devam tarzı:
Uyuyorolacağım/-acaktım. (O saatlerde)
Uyuyorolurum/olurdum.
_ I will/would be sleeping.
Bitmiş tarz:
İşimi bitirmiş olacağım/-acaktım.
bitirmiş olurum/ olurdum.(Geleceğin zaman büyük bir ihtimalle işimi bitirmiş olurum.)
_ I will/would have finished my work.
Not: Gelecek zamanlarla ilgili şöyle bir durum da vardır: Fark ettiyseniz, dakik tarz dışında diğer tarzların gelecek zamanları ‘ol’ fiiliyle oluşturulmaktadır. ‘olmak’ fiilinin yardımcı bir fiil olarak kullanıldığı bu tip yapılarda, dakik tarzlı yapılarda (çalışacağım) olduğu gibi bir niyet veya planlamadan değil, söz konusu hareketle kastedilen hal üzerinde bulunmaktan bahsedilir.
Türkçede bir fiil -l eki almışsa, Edilgen fiil nedir?
Edilgen fiil nedir? English passive verb?
Tanım;
Türkçede bir fiil -l eki almışsa özne fiildeki hareketi takınmıştır. Bununla ise öznenin fiziksel özelliğine göre, hareket öznede kendinden oluşabilecek bir hareketse fiilolgan fiil; ip çözüldü, araba bozuldu), değilse (passive) edilgen fiildir ( mektup yazıldı ) demektir.
Türkçede –l ekleşmesi, hemen her fiile getirilebilir. Fiillerin bir sesliyle veya -l harfiyle bitmesi durumunda -n ekleşmesinden istifade edilir.
Kesti–kesildi,
Okudu–okun(ul)du,
Sildi–silindi gibi.
Bu kısacık bilgiden sonra; Bu eklerle şekillenmiş fiillerde, bir kendinden olma veya kendiliğinden (doğal sebepler v.s.) olma, bir de bir başkası tarafından yapılma (edilgenlik) anlamı vardır.
İngilizcede ise kendiliğinden olma fiillere inchoative verbs denir. Bu fiillerin kullanıldığı ifadelerde bir nesne yoksa, hareketin öznenin kendisinin üzerinde cereyan etmiş olduğuvurgulanır.
The door opened _ Kapı açıldı
Ali yoruldu _ Ali got tired. Ya da;
yorgun/ yorulmuş adam _ a tired man)
Edilgenlik Türkçede -lve -n ekleşmeleriyle, İngilizcede be + verb3kalıbıyla sağlanır.
Örnekler:
Cam kırıldı _ (meçhul bir kişi taşı atınca)
The glass was broken
Ali dövüldü _ (yani, meçhul biri/birileri dayak atmış)
Ali was beaten
Türkçede -l ekleşmesi ( Olgan ve Edilgen fiil ) nedir? Türkçede –l ekleşmesi, hemen her fiile getirilebilir. Fiillerin bir sesliyle veya -l harfiyle bitmesi durumunda -n ekleşmesinden istifade olunur.
Kesti _ kesildi,
Okudu _ okun(ul)du,
Sildi _ silindi gibi. Bu kısacık bilgiden sonra;
Bu eklerle şekillenmiş fiillerde, bir kendinden olma(olgan) veya kendiliğinden (doğal sebepler v.s.) olma, bir de bir başkası tarafından yapılma (edilgenlik) anlamı vardır. Kendinden olmalı (olgan fiil ) fiiller her durumda bu ekleşmelerle sağlanmaz. Bir kısım fiiller yalın halleriyle aynı duruma karşılık verebilirler. -l ekiyle oluşturulan kendinden olmalı fiillere;
çöz-üldü,
üz-üldü,
açıldı,
dir-ildi,
büz-üldü,
boz-uldu … fiilleri;
yalın halleriyle kendiliğinden olma bildiren fiillere;
çöktü,
çürüdü,
yandı,
pişti,
yumuşadı,
kurudu,
koktu... fiilleri örnek verilebilir.
İngilizcede ise kendiliğinden olma fiillere inchoative verbdenir. Bu fiillerin kullanıldığı ifadelerde bir nesne yoksa, hareketin öznenin kendisinin üzerinde cereyan etmiş olduğu vurgulanır. Örneğin,
The door opened_Kapı aç-ıldı.
Bu cümlede hareket özne (kapı)’nın üzerinde vuku bulmuş ya da hareket kendiliğinden ortaya çıkmıştır. Böylelikle kendinden olma anlamı sağlanmıştır. Örneğimizde de görüldüğü gibi cümlenin İngilizce kısmında edilgenlik bildiren herhangi bir unsur bulunmamaktadır.
Kapı aç- ıldı._
The door opened-2 ( itself ). _ Kapı açtı.
Örnekteki ‘opened’ fiilin simple past halidir. –ed takısı ise fiilin 2. halidir. Türkçeye ise ‘açtı’ olarak çevrilir. ‘Kapı açtı’. Aynı durum Türkçe içinde geçerli olabilir. Yani, ‘Hava açıldı’ denilebileceği gibi ‘Hava açtı’ da denilebilir. Yine, ‘Yağmur kesildi’ yerine, ‘Yağmur kesti’ gibi. Görüldüğü gibi –il eki ifadelere farklı bir anlam katmamıştır. Peki neden?
Bir başkasınca yapılma anlamı da, yani edilgenlik (passive) durumu da, Türkçede aynı eklerle sağlanır.
Ali dövüldü gibi.
'Ali dövüldü.' İle 'Ali yıkıldı.' arasındaki anlam farkı:
Her iki fiil de -i halinde nesne alan (geçişli bir fiil; ‘dövdü, yıktı’) olmasına rağmen, örneklerin birincisi (dövüldü) bir başkasınca yapılmış bir hareketi, ikincisi ise (yıkıldı) kendiliğinden olan bir hareketi bildirir.
Örneklere özne tarafından baktığımızda hareketler öznenin (Ali‘nin) iradesi dışında gerçekleştiği için özne fiillerle kastedilen hareketlere sebep olan etkiler karşısında pasif kalmıştır. Yine, öznenin dövülmesine ve yıkılmasına neden olan müdahalenin/ etkinin yapıcısı belirtilmediği için bu yapıcı meçhul/ bilinmeyen olmuştur.
Olmuştur fakat bu tip ifadelerde bir yapıcı aranmaz. Yani cümle için bu fail önemli değildir. Daha doğrusu cümle bunu sormak için kurulmamıştır. Ali yıkıldı’da nasıl ki özneyi yıkan şeyin ne olduğu aranmıyorsa, ‘Ali dövüldü’ cümlesinde de Ali’yi kimin dövdüğü aranmaz.
Ayrıca, ( kim yıkıldı?) ‘Ali yıkıldı’ örneğinde cümlenin öznesi Ali’dir. Ali dövüldü. Örneğinde de cümlenin öznesi Ali’dir. Ve gerçek öznedir. Yani özne hareketi dilsel olarak yapar. Fiziksel olarak Ali’yi döven bir başkası olabilir. Bu durumda meçhul olan bu fail, fiilin bildirdiği hareketin yapıcısıdır.
Yani şöyle, Ali dövüldü. Örneğinde özne olan Ali, –il ile kastedilen hareketi yaparken, yapıcı olan meçhul kişi, dövmek ile kastedilen hareketi yapmıştır. Aynı durum, Ayşe mektubu yazdırdı. Gibi ettirgen yapılı cümlelerde de vardır. Bu cümlede ise özne olan Ayşe, –tır ile kastedilen hareketi yaparken, yazmak fiiliyle kastedilen hareketin yapıcısı belirtilmeyen bir başkasıdır. Bu her iki kategoride cümlelerin öznesini (-il ve –tır) ekleri buldurur ve soruları şöyledir.
Kim –ildi? Ali …..ildi. Ali ne ildi? Ali döv-ildi. Yine,
Kim –türdi? Ayşe …türdi. Ayşe ne türdi? Ayşe yaz–türdi (yazdırdı)
Başka bir açıdan:Önümüzde bir ifade var ve bu ifade bir özne ve bir yüklemden oluşmaktadır. Örneğimiz,
Mektup yaz-ıldı. Veya
Kapı aç-ıldı olsun.
Her iki örnekte de aynı ekleşmeler kullanılmış olmasına rağmen, birincisinden başkası tarafından yapılmış bir hareket (edilgenlik), ikincisinden kendiliğinden olma (olgan) anlamının ortaya çıkar. Peki, bu farkın sebebi ne?
Aslında durum şudur: Örneklerdeki özneye bakmak lazım. Özne, yüklemdeki –il ile kastedilen hareketi eyleyebilecek özellikte midir? (Eyleyebilir mi derken, mevcut özellikleriyle hareketi, kendine doğru çevirebilir mi veya hareketi kendine iliştirebilir mi?)
Mektup yaz-ıldı. Derken ‘yazmak’ eylemi bir şuur veya bir bilinç gerektirdiğinden, öznesinin (mektubun) bu bilince veya şuura sahip olmasını talep eder. Yani mektup kendiliğinden yaz-ılamaz ( yazılı hale dönemez) Bu yüzden de bu ifadede başkasınca yapılmış bir müdahalenin olduğu ve edilgen halli bir fiil olduğu cümlenin anlamından anlaşılır.
Bir atasözü:
Bir tilkü terisin ikile soymas _
Bir tilkinin derisi iki kez soyulmaz.
Bir tilki derisini iki kez soymaz. Görüldüğü gibi ‘soymak’ fiili,-il eki olmadan da edilgenlik bildirebilmektedir. Kapı açıldı örneğinde ise kapının kendiliğinden açılabilirlik özelliği, kendiliğinden olma anlamını verir. Başkasınca bir müdahale söz konusu değildir. Eğer başkasınca bir müdahale durumu varsa bunu yapmak için bu birini belirtiriz. Falanca tarafından deriz ve edilgen bir fiil olduğunu bu şekilde belirleriz.
Kapı öğrenciler tarafından açıldı
–The door was opened by the students.
Bu arada falanca tarafından ifadesi:Bu ifade cümle için yabancıdır. Yani cümleye dahil değildir. Çünkü –il ekleşmesiyle kurulmuş bir cümlenin yüklemindeki kurucu öge, -il ekiyle kastedilen hareketi etkin olarak gerçekleştiren özne görevindeki ögedir. Falanca tarafından demekle belirtilen kişi/ hayvan vs. öznenin bu hareketi gerçekleştirmesine sebeptir sadece.
Kısaca şunu demek lazım: Her -l ekleşmesiyle şekillenmiş fiil edilgen çatılı fiil değildir. Ya da kendinden olmalı fiillerdeki (açıldı) eşya (pencere), nasıl ki o veya bu sebepten hareketi kendinde başlatıyorsa, geçişli fiillerin nesnesi de aynı şekilde -il ekleşmesiyle, etkiye sebep olan kişi veya zamirden bağımsız olarak hareketi kendinde başlatır. Yani, kendi tarafındaki cümlenin kurucu elemanı (öznesi) olur.
Devam edelim. Kazak sök-ülmediği/ sök-ülüyor olmadığı sürece, yani kazak kendinde bir reaksyon başlatmadığı sürece bir başkası kazağı sökemez. Demek ki hareketi kazak başlatır. Böylece özne, dışarıdan veya doğal sebeplerle gelen etkiler, müdahaleler karşısında pasif, fakat görüntü (dilsel) olarak hareketin/ reaksiyonun başlatıcısı olduğu için ve harekete konu unsur olduğu için cümlenin öznesidir.
İp çöz-üldü, kes-ildi
Ağaç yık-ıldı,
Yine, sars-ıldı, kas-ıldı, süz-üldü, sıyr-ıldı, sar-ıldı, dar-ıldı, yor-uldu, boğ-uldu, dur-uldu, savr-uldu, devr-ildi, kıvr-ıldı... diğer örnekler olsun.
Bunlardan sonra, eğer Türkçeyi öğrenmek isteyen birisi iseniz, kuracağınız cümlede cümlenin kurucu unsuru özneniz hareketi bir nesne üzerinde yapmıyor da, hareketi kendine iliştirecekse, hareketin fiiline –il ekini ekleyin. Bu ‘inchoative verb’ veya ‘active verb’ ya da diğerleri olabilir. Örneğin, ‘Ali’ dövmek fiiliyle bildirilen hareketi yapmıyor da, fiille bildirilen hareketi kendine iliştiriyor sa veya takıyorsa, ‘Ali döv-il-di’ denir. Aynı şey ‘yıkmak, bozmak, açmak’ gibi ichoative verb’lerle de yapılabilir. ‘Ali yık-ıl-dı’, ‘Araba boz-ul-du’ gibi.
Yok bu kez, hareketi kendi iliştirmiyorda hareket kendine ilişiyorsa, ‘masay-a dokun-uldu’, ya da fiil ‘ablatif’ halinde bir fiilse, Örneğin, ‘köpek-ten kork-uldu’ fiile yine –il ekini eklenir. Bu arada, bu son iki örenek parçalanabilir bilelim. Yani, ‘masaya dokun-uldu’ denilebileceği gibi, ‘Dokun masaya ildi’de denilebilir.
Edilgenlik Türkçede -l ve -n ekleşmeleriyle, İngilizcede;
_________________________________________________
Subject + am/is/ are/ was/ were / will beverb3
Subject + (have/ has/ had )+been + verb3 kalıbıyla sağlanır.
_________________________________________________
To be broken _ kırık/ kırıklı, kırılı olmak
The pencil will be broken _ kalem kırık olacak.
The pencil will have been broken _ kalem kırık olmuş olacak
The pencil is broken _ kalem kırıktır.
The pencil has beenbroken _ kalem kırık bulunmuş bulunuyor.
The pencil was broken_ kalem kırık idi
The pencil had been broken _ kalem kırık bulunmuş idi. ( kırılmıştı )
Şahıs ve zaman unsurlarından ayrık, tarz ve bazen kip unsurlarıyla birleşen bir fiilin, herhangi bir cümlede, isim (mastar/ isim fiil), sıfat, zarf gibi görev almasıdır.
Bu kısacık tanımdan sonra, fiilimsiler nedir ve ne işe yarar?
Şöyle başlayalım; Örneğin, ‘korkmak’ fiili, bu fiille kastedilen hareketin gerçekleşebilmesi için yani, ‘Çok korktu.’ Diyebilmek için, harekete maruz kalan öge (öznenin) karşısında, onun korkmasına neden olan bir nesne olmalı. Bu nesne ise bir varlık olur. ‘Ali köpekten çok korkar’ gibi.
Kişi tabiyatta madde olarak var olan veya var olduğunu düşündüğü varlıklardan korkabileceği gibi bu varlıkların kendilerine ait hareketlerden de korkabilir. Bu durumda korktuğu bir varlık değil bir harekettir.
Hareketler ise tabiatta bir şahıs ve zamana bağlı olarak yer alan (yandı, yanıyor, yanacak ) hareketlerdir. Ve artık hareketi bir zamanı olmaktan çıkarmalıdır. Çünkü hareketin ne şahsından ne de zamanından bahseder. Bu kez hareketin sadece kendinden bahsetmek ister. Bundan sonra fiile –mak eki eklendiğinde fiil artık karşıdaki öge (nesne) olarak kullanılabilir.
‘Ali boğulmaktan çok korkar.’ gibi.
Bu örnek, fiilimsilerden mastar örneğidir. Bundan başka;
Örneğin, ‘Oradaki uzun adamı tanıyor musun?’ cümlesinde ‘uzun’ sıfatı, adamlar arasından bir tanesini ayırıcı özelliğiyle niteleyerek konuşmaya kolaylık katmıştır. Örnekteki (tanınıp tanınmaması) sorulan adam, yapmış olduğu bir hareketle de ayırt edilebilir. Adam oturuyorsa ‘…oturan adamı , konuşuyorsa ‘…konuşan adamı tanıyor musun?’diyerek anlatım kolaylaştırılır. Ve artık fiille kastedilen hareket bir sıfat gibi kullanılmış olur. Böylelikle bir fiili sıfat gibi kullanarak sıfat fiili elde etmiş oluruz. Yine bundan sonra;
Örneğin, ‘Adam sessiz konuşuyordu.’ Bu örnekte de ‘sessiz’ sözcüğü hareketi tarif ettiği için zarf görevinde yer almıştır. Ve bu kez harekete muhatap olan, kişi değil, hareketin bizzat kendisidir yani hareket nitelenmektedir.
Hareketler bunun gibi, zarf göreviyle kullanılabilecek sözcüklerle (…sessiz konuştu.) ilintili olabileceği gibi bir başka hareketle de ilintili olabilirler. ‘Adam bağırarak konuşuyordu.’ (konuşmak_bağırarak konuşmak) gibi. Bununla ise fiilimsilerden zarf fiili konu ettik.
Demek ki fiillerle kastedilen hareketler bir zamana bağlı olarak tabiyatta yer alabileceği gibi, buradaki gibi birer isim, sıfat ve zarf göreviyle de yer alabilirler.
Fiilimsi; Şahıs ve zaman unsurlarından ayrık, tarz ve bazen kip unsurlarıyla birleşik bir fiilin, herhangi bir cümlede, isim (mastar/ isim fiil), sıfat, zarf gibi görev almasıdır.
Bu arada, fiiller tabiatta bir tarza bağlı hareket olarak yer alabildiklerinden, fiilimsi de aynı şekilde bir tarza bağlı olarak bulunabilirler.
‘Onunla her gün aynı şeyleri tartışırolmaktan sıkıldım.’
Not: Gelecek zamanlarla ilgili şöyle bir durum da vardır: Fark ettiysek, dakik tarz dışında diğer tarzların gelecek zamanları ‘ol’ fiiliyle oluşturulmaktadır. ‘olmak’ fiilinin yardımcı bir fiil olarak kullanıldığı bu tip yapılarda, dakik tarzlı yapılarda olduğu ( çalışacağım ) gibi bir niyet veya planlamadan değil, söz konusu hareketle kastedilen hal üzerinde bulunmaktan bahsedilir.
O saatlerde ders çalışıyor( çalışır bir vaziyette ) olacağım/ olurum.
O anda dinlenmiş ( halde ) olacağım.
Bundan sonra hep bu adla anılırolacaksın.
‘ol’ fiilinden bahsetmişken; dakik (yalın) tarz ( çalış-acak ) dışındaki diğer tarzların gelecek zamanlarının oluşturulmasında kullanılan ‘ol’ fiili ( çalışırolacak, çalışıyorolacak, çalışmışolacak gibi ) birleşik tarzlı çekim şekillerini oluşturmada da kullanılır.
Peki, birleşik tarzlı çekimli fiil nedir? Birleşik tarzlı çekimli fiil iki tarz unsurunun ‘ol’ yardımcı fiiliyle birlikte oluşturmuş olduğu çekimli fiil yapısıdır.
Şöyle açalım: Şu ana kadar hep basit tarzlı yani sadece bir tarz ekli ya da hiç tarz eki almamış çekimli fiillerden bahsettik. Bu ifade şekillerinde şahıs bir tek hareketi, bir tek biçimde gerçekleştirir.
Örneğin:
… anılırdı ( Geçmiş zamandaki genel hareket.) Yani, geçmişte kalmış sürekli hareket.
… anılır olmuştu. ( O günden sonra hep bu olayla anılırolmuştu.)
Gördüğümüz gibi, bu çekim şeklinde iki tane tarz unsuru bulunur ve burada, geçmişte bir saatten sonra süreklilik/ genellik kazanmış bir hareketin yine geçmişte bitmiş olduğu vurgulanmaktadır.
yapıdaki;
-ır eki hareketin genel tarzda olduğunu ( anılır ) (sürekli anılır olmak),
ol yardımcı fiili hareketle kazanılan durumun sonradan ortaya çıktığını,
-miş eki ortaya çıkan durumun tamam olmuş/ bitmiş olduğunu,
-tu eki ise bütün bu çekimlerde bahsedilen hareket ve durumun zamanını yani geçmişte kaldığını bildirir.
Birleşik tarzlı çekimli fiillerin bir çok şeklini yapmak mümkündür. Bu şekiller tarz eklerinin karşılıklı birleştirilmeleri sonucu elde edilir. Birkaç örnek daha verelim:
Bazen aynı doğrular üzerinde bile anlaşamaz olurduk.
Öyle ki, hep bu olayla anılır olmuştuk.
Gün geçtikçe yüzü tanınmaz oluyordu.
Babam işten döndüğünde genellikle yatmış olurduk.
Bunu yapmakla onu incitmişoluyorduk ama…
Bir kere tartışmayı başlatmış olmuştuk. (bulunmuştuk)
Bazen uzun bir süre buradan geçmez olurlar.
Artık alışverişlerimizi kredi kartıyla yapar olduk/olmuşuz.
Yalnızlık bir yaştan sonra çekilmez oluyor.
O saatlerde genellikle yatmış oluruz.
Bir şans daha vermemekle ona haksızlık etmiş olmuyor muyuz?
Ne yapayım, sormuşbulundum.
Bu arada dikkat çekmek istediğimiz ayrıca bir husus var: Yukarıda ‘ol’ fiiliyle oluşturulmuş birleşik tarzlı çekimli fiillerin, özellikle geçmiş zamanlı örneklerinde, ‘ol’ fiiliyle, öncesinde var olan, mevcut bulunan bir hareket veya durum A: değil, bir sonradan olma B: bir sonralık ifade edildiği görülmektedir.
A) O zamanlar hep bu olayla anılırdık. (anılır i-dik)
B) O günden sonra hep bu olayla anılırolmuş (anılır olmuş i-dik)
Örneklerimizi çoğaltmadan önce bu iki örnek üzerinde konuşalım.
Birinci örnekte A: hareket, söze konu zaman diliminde (geçmiş zamanda), tabiatta zaten mevcut olan, var bulunan bir hareket veya durumdur.
Bir isim cümlesi;
O yaşlarda polistim. (polis i-dim),
O gün hastaydım. (hasta i-dim)
İkinci örnekte B: ise hareket öncesinde var bulunmayan, sözü edilen andan sonra ortaya çıkmış bir hareket veya durumdur.
Bir isim cümlesi;
O yaşlarda polis oldum.
O gün hasta oldum.
Tablodan da gördüğümüz gibi bu günkü bulun-uyor çekimli fiiline denk fiil, ilkin er-ür’dür. Bu seyir geçmiş zaman için ilkin
er-ür er-ti yani
bulunuyor idi ya da
bulunuyoryer aldı şeklindedir.
Yine, bu yapıların er(i-)’li kısmı hareketin veya haberin var bulunmasını, -ür’lü kısmı bu mevcut hareket veya haberin mevcudiyetinin hazır zamanda devam ettiğini bildirir.
Ve aslında bu birleşik yapılarla, öznenin tabiatta (veya zamanda) bir halde yer alıyor olmasından bahsedilir. Bununla, bahsedilenin (öznenin), (tabiatta veya hal zamanda)
Ne yer ediyor?olduğu, veya
Ne yer üretiyor? olduğu sorulur ve böylelikle özne tabiatta veya zamanda kendine bir şey için yer yapmış-/ bir bakıma yer üretmiş olur.
Yani birleşimler yerleşik hareket veya durumlar için kullanılır. Bu yüzden de var bulunuyor olan durumları bildiren i-miş (söylenti), i-se (şart) kipleri ve i-ken eş zaman/ mekan bağlacıyla kullanılır.
Buradaki ‘erür/ erür erti’ örnekleri bu günkü bulunuyor anlamına denk bir kullanımda ise, bu bulun fiili yerine kalma bildiren bir başka fiilde (oluyor, duruyor, görünüyor…/ eski şekliyle; erür) kullanılabilir.
Bu durumda bir mevcudiyet ve bu mevcudiyetin, bulunuyor anlamında, hal zamanda devam ettiği vurgulanır.
erksiz erür erti
(halde) ( var) bulunuyor idi
.................... görünüyor idi
erksiz ermiş erti /imiş idi
(halde) ( var) bulunmuş idi
..................... görünmüş idi
Şu ana kadarki örnekler birer isim cümlesi örnekleriydi. Peki, fiiller bir tarza bağlı çekimli fiil olsalardı bunlar;
Örneğin;
‘çalış-ır (bir halde) bulunuyor idi’
‘çalış-mış (bir halde) bulunuyor idi’
‘çalış-ır (bir halde) bulunmuş idi’
'çalış-mış (bir halde) bulunmuş idi’
...diye oluşturulurdu ve er(i-) fiiliyle ‘ol’ fiilinde olduğu gibi, birleşik tarza çekimlenmiş bir fiil oluşturulmuş olurdu. Fakat bu birleşik tarzlı çekimli fiil yapısı, ‘ol’ fiilinde olduğu gibi bir sonradan olma değil, öncesinden var bulunan, mevcut durumları ifade ederdi.
Yapısal oluşumunu gördüğümüz bu birleşik yapıların anlamsal veya işlevsel yanlarını da belirtelim. Yani bütün bu birleşik yapılar ne işe yarar? Özetle durum, ‘hareket’ ve ‘hal’ üzerine kurguludur.
...ifadesinde, ‘çalışır’ kısmı, hareketin genel bir hareket olduğunu; ‘bulunuyor’ kısmı, bu genel hareketin genellik halinin/ durumunun hazır zamanda devam ettiğini; ‘i-di’ kısmı ise, bütün bu birleşik yapının geçmişte kaldığını bildirir.
...ifadesinde ise, ‘çalışır’ kısmı, hareketin genel bir hareket olduğunu; ‘bulunmuş’ kısmı, bu genellik halinin/ durumunun hazır zamanda oluşmuş/ olmuş bitmiş olarak bulunduğunu; ‘i-di ’ kısmı ise, bütün bu birleşik yapının geçmişte kaldığını bildirir.
...ifadesinde, ‘çalışmış’ kısmı hareketin bitmiş bir hareket olduğunu; ‘bulunuyor’ kısmı, bu bitmişlik halinin hazır zamanda devam ettiğini; ‘i-di’ kısmı ise bütün bu birleşik yapının geçmişte kaldığını bildirir.
...ifadesinde ise, ‘çalışmış’ kısmı hareketin bitmiş bir hareket olduğunu; ‘bulunmuş’ kısmı, bu bitmişlik durumunun sözü edilen anda bitmiş olarak bulunuyor olduğunu; ‘i-di’ kısmı ise bütün bu birleşik yapının geçmişte kaldığını bildirir.
Bir örnek:
Katili, adamı öldürürken görmüş idim (görmüştüm). Ben artık olaya tanık olmuş bulunuyor idim (tanık olmuştum). Ne yapabilirdim, olayı bir kere görmüş bulunmuştum ( Bir kere görmüştüm ). Yalan mı söyleseydim?
Şimdiki zamanlardadır (presenttimes): Türkçede şimdiki/ hazırdaki zamanın eki yoktur. İfadelerde yer alan tarz ekleriyle ise,
‘Her hafta sonu sinemaya giderim’ derken ‘
… gider halde-yim / durumda-yım.,
‘Sinemaya gidiyorum’ derken ‘
… gidiyor halde-yim / durumda-yım’
‘Hiç sinemaya gitmiş misin?
Evet gitmişim’ derken ‘derken,
…gitmiş halde-yim / durumda-yım’ denmek istenir.
Yani her üç durumda da mevcut durum, hazır zamandaki durum, (ifadenin geçmişte kaldığını bildiren bir unsur olmadığından da) şimdiki (present) zaman ve bu zamanda devam eden bir durum bildirilir.
İngilizcede be (am, is, are) ve have fiillerindeki (has) değişiklikler, şimdiki zamanın belirlenmesinde kullanılır. Örneğin,
Türkçe için geçmiş zaman -di geçmiş zaman ekiyle elde edilir.
çalışırdım,
çalıştım,
çalışıyordum,
çalışmıştım (çalıştıydım),
çalışmaktaydım ...;
çalışır bulunurdum, çalışırbulunuyordum, çalışmışbulunmuştum... gibi.
İngilizcede ise:
Common aspect’te (genel tarz) used to kalıbı kullanılır.
I usedtowork._ Çalışırdım.
Concrete aspect’te fiillerin (bir düzensiz fiil değilse) sonlarına -ed takısı eklenir.
I worked._Çalıştım.
Progressive aspect’te (devam tarzı) be fiilinin was/were olarak değiştiğini söylemiştik.
I wasworking. _ Çalışandım/ Çalışıyordum.
Perfect ve perfect continuous aspect’te have yardımcı fiili had olarak değişiyordu.
I hadworked. _ Çalışmıştım.
I hadbeenworking._ Çalışanbulunmuştum. (Çalışmaktaydım.)
Bu arada,Türkçede geçmiş zaman eki sadece -di ekidir. -erdi,-yordu, -maktaydı, -mıştıdiye devam eden ek birleşmeleri, fiilin tarzına göre geçmiş halini bildirir.
Fiil kökü+miş (çalışmış) türündeki çekimler, ifade ettiğimiz gibi, ya duyulan haberdir ya da şimdiki bitmiş tarzdır. Fiil+miş-ti (çalışmıştı) türündeki ifadeler ise bitmiş tarzdaki bir hareketin geçmiş zamandaki ifadesidir.
Buna göre: Eğer bir hareket,
-yor devam tarzı ve -digeçmiş zaman ekini almışsa demek ki hareket geçmişte devam eden (çalışıyordum) harekettir ya da
-miş tarz ekiyle geçmiş zaman sağlanmışsa (-mişti) hareketgeçmişte bitmiş (çalışmıştım) harekettir veya
-mekteek birleşmesiyle geçmiş zaman sağlanmışsa (-mekteydi) demek ki hareket geçmişte devam etmekte olan harekettir.
Yine,
geçmişte genel (-erdi) (çalışırdım) ve
geçmişte dakik (-di )(çalıştım) harekettir.
Ve yine bu hareketler şimdiki zamanlardaysa;
şimdiki devam eden, (çalışıyorum)
şimdiki bitmiş, (çalışmışım)
şimdiki devam etmekte olan, (çalışmaktayım) veya
genelharekettir.(çalışırım)
Gelecek zamanlarda ise (-ecek ekini almışsa);
gelecekte devam eden, (çalışıyor olacağım)
gelecekte bitmiş, (çalışımış olacağım)
gelecekte devam etmekte olan, (çalışımakta olacağım)
gelecekte dakik (çalışacağım) harekettir …ve yine
geçmişteki gelecekte(-ecekti); devam eden,
bitmiş,
devam etmekte olan ve
dakik harekettir.
Ör; Çalışmak fiilinin devam tarzının birinci tekil şahıs geçmiş zamanı; ‘Çalışıyordum’dur.
Ya da; Çalışıyordum çekimli fiili, birinci tekil şahsın geçmiş zamanda devam ettirdiği hareketi karşılayan çekimli fiildir.
Yine bu tarz, (-iyorbulunmuş) hareket ve durum (hal) tarzı birlikteliğiyle de elde edilebilir.
Ör: İki saattir bekliyorum_(beklemekteyim).
I havebeenwaiting here fortwohours.
Ör: Üç yıldır Ankara’da otur(mu)uyorum/oturma(ma)ktayım.
_I have (not) beenliving in Ankara forthreeyears.
Örneğin:
When he called me, I hadbeenstudying
Ne zaman o aradı beni ben bulunmuştu(m) çalışan/ çalışıyor olan.
Yani, … çalışıyorbulunmuştum.
veya, …çalışmaktaydım.
Perfect continuous’ veya ‘perfect progressive’ nedir?
Perfect ; tamam olmuş, oluşmuş, bitmiş,
Continuous / progressive; devam eden, sürdürülen anlamındadır.
Öncelikle şunu belirtelim, ‘perfect continuous’ devam edip bitmiş hareket demek değildir. Şöyle denebilir. Devam eden hareket tamam olmuş bitmiş durum.
Bir önceki konuda perfect aspect ( bitmiş tarzı görmüştük). Yapısı ise, have + V-ed(3) (perfect partisiple) idi. Yani,
I have cleaned._ Temizlemişim. Veya; I had cleaned _ Temizlemiştim. Gibi.
Temizlemek fiili hareket fiili veya hareket bildiren fiildir. –mış eki ise temizlemek fiiline ilişiktir. Tarz ekleri (-mış v.s.) böyle hareket fiillerine ilişik olabileceği gibi, kalma veya durum bildiren fiillere de ekli olabilir. Kalma fiilleri; olmak, bulunmak, yer almak v.s fiillerdir. Bundan sonra fiiller; 'olmuş, bulunmuş, yer almış' gibi şekillenirler.
‘perfect continuous’ yapısı;
‘… have beenV-ing’ idi. Örnekleri ise;
Şimdiki zamanda;
I have been cleaning.
Geçmiş zamanda;
I had been cleaning.
Örneklerin, ‘I havebeen…’e kadar olan kısmı bitmiş (perfect) tarzdır. Fakat biten hareket değil, durumdur. Yani ‘been’ olmuş, bulunmuş, yer almış anlamında durumun bitmişliğini bildirir. I had been…. Demekle, ‘bulunmuştum, yer almıştım, olmuştum’ denmek istenir. Bundan sonra ise hareketin tarzını, ‘V-ing’ (cleaning) verir. V-ing yapısı devam tarzıdır. Yine, ‘temizliyor’ veya ‘temizleyen’ anlamındadır. Cümle birleştirildiğinde,
I had been cleaning._
‘Temizliyorbulunmuştum./
Temizleyen bulunmuştum./
Temizlemekteydim’ Anlamına tamamlanır.
İşte , ‘perfect continuous aspect/ tenses’ budur. Yani , birleşik tarzda işlenmiş bir yapıdır. Birleşik tarzlı yapılarda ise bir hareket tarzı, bir de durum tarzı olacak . Örneğin, İngilizce kurgusunda
I _ Ben
had_ bulundu
been_ olmuş/ yer almış/ bulunmuş
cleaning _ temizleyen/ temizliyor olan
( geçmişte ki o olay anında ) odamı temizleyenbulunmuş idim/ temizlemekteydim) şeklindedir.
Fiil tarz eklerinden(-r, -yor, -mış, -makta) birini almamışsa;
Hareket bir defalık/dakik ( concrete aspect ) harekettir demektir. Bu tarzda hareket bir defaya mahsus gerçekleşir ve sadece hareket vurgulanır. Dakik tarz, tarz bakımından yalın yapılı/ eksizdir. Yani tarz eklerini -r, -yor, -mış eklerini almaz. Fakat zaman eklerini ( gitti, gidecek) alabilir.
İngilizcede ;
Geçmiş zamanda; ( S + Ved2 ) kalıbıyla,
I studied my lesson yesterday
Gelecek zamanda;
I will study my lesson tomorrow
Dakik tarzda hareket bir defalık gerçekleşir.
Dün sinemaya gittim.
–I went to the cinema yesterday.
…….Dakik tarzda şimdiki zaman yoktur.
Yarın sinemaya gideceğim.
–I will go to the cinema tomorrow. Açıklama;Dakik tarzda şimdiki zaman yoktur demiştik?
Ve bu durumda; haber kipi çekim tablosunda geçmiş zamanlar;
giderdim
gittim
gidiyordum
gitmiştim/ gittiydim
gibi çekimlenirken, çekimlerde yer alan mavi renkteki -di ekleri çekimlerden kaldırıldığında kalan yapılar şimdiki zamanları karşılar. Böyle yapıldığında ise 'gittim' çekimli fiili 'git' olarak kalır. Bu ise fiilin emir şeklidir.
Örnekler; He picked up his book and left the classroom.