Tabiyatta madde olarak var olan veya var olduğu düşünülen varlıkların; belirli bir...
... şahsa; I ( 'ben' birinci tekil şahıs) worked
... zamana; I worked (2) _ Çalıştım ( geçmiş z.)
... tarza; I had worked (3)_Çalışmıştım. (tamam olmuş bitmiş tarz )
bağlı olarak aktif halde bulunan durum veya hareketlerine... Bu varlıkların;
... kendilerinde; to get humanized
... niteliklerinde; Her face turned yellow. (yüzü saradı)
meydana gelen değişim ve dünüşümlerini bildirirken oluşturulan fiil+tarz+zaman+şahıs...birleşmelerine, çekimli fiil, yapılarda yer alan hareket adlarına fiil denir.
Şahıs; harekete muhatap olan her şey/ şahıs/ zamir/ konu/ durumdur. (özne–subject)
Zaman(time);
geçmiş ( -di ) (past; used to V, V-ed2 was/were V-ing, had V-ed3 )
şimdiki ( …)
(present; V & V-es, … am/is/are V-ing, have/ has V-ed3)
gelecek ( -ecek )
(future; will, will be V-ing, will have V-ed3)
geçmişteki gelecek ( -ecekti)
(future in past; would, would be V-ing, would have V-ed3)
(perfect continuous; have been V-ing) olan hareket mi yani biçimidir.
Çekim(tense); şahıs ve tarz unsurlarıyla birleşen fiilin bir zamana göre çekimlenmesidir. Ör: Gid-iyor-du-m, çekimli fiili, 1. Tekil Şahsın, geçmiş zamanda devam ettirdiği hareketin ifade edildiği çekim şeklidir.
Türkçede; yıka(n)dı, tara(n)dı, daya(n)dı, boya(n)dı, taşı(n)dı, giy(in)di, sakla(n)dı … gibi, fiillerde yer alan –n eki, öznenin kendisinin yapabileceği bir hereketse (reflexsive) dönüşlü (öznenin kendisine taşıdığı hareket), değilse edilgen (ev boyandı) veya olgan (musluk tıkandı) fiildir.
Bu halde çekimlenmiş fiilde, özne bir hareketi kendine yönlendirmiş veya döndürmüştür. Bu türdeki fiillere dönüşlü fiil (reflexive verb) denir. Özne bu durumda hem işi yapan fail hem de işten etkilenmiş nesne görüntüsündedir. Bir hareketin dönüşlülük halini -n harfi karşılar.
Ali elbisesini kuruttu/ kuruladı.
_ Ali dried his dress. (etken)
Ali kurulandı.
–Ali dried himself. (dönüşlü)
Örnekte de göründüğü gibi, İngilizcede fiillere ek getirilmediğinden fiillerin dönüşlü halindeki durumunu dönüşlülük zamirleri karşılar.
Şahıs ve zaman unsurlarından ayrık, tarz ve bazen kip unsurlarıyla birleşen bir fiilin, herhangi bir cümlede, isim (mastar/ isim fiil), sıfat, zarf gibi görev almasıdır.
Bu kısacık tanımdan sonra, fiilimsiler nedir ve ne işe yarar?
Şöyle başlayalım; Örneğin, ‘korkmak’ fiili, bu fiille kastedilen hareketin gerçekleşebilmesi için yani, ‘Çok korktu.’ Diyebilmek için, harekete maruz kalan öge (öznenin) karşısında, onun korkmasına neden olan bir nesne olmalı. Bu nesne ise bir varlık olur. ‘Ali köpekten çok korkar’ gibi.
Kişi tabiyatta madde olarak var olan veya var olduğunu düşündüğü varlıklardan korkabileceği gibi bu varlıkların kendilerine ait hareketlerden de korkabilir. Bu durumda korktuğu bir varlık değil bir harekettir.
Hareketler ise tabiatta bir şahıs ve zamana bağlı olarak yer alan (yandı, yanıyor, yanacak ) hareketlerdir. Ve artık hareketi bir zamanı olmaktan çıkarmalıdır. Çünkü hareketin ne şahsından ne de zamanından bahseder. Bu kez hareketin sadece kendinden bahsetmek ister. Bundan sonra fiile –mak eki eklendiğinde fiil artık karşıdaki öge (nesne) olarak kullanılabilir.
‘Ali boğulmaktan çok korkar.’ gibi.
Bu örnek, fiilimsilerden mastar örneğidir. Bundan başka;
Örneğin, ‘Oradaki uzun adamı tanıyor musun?’ cümlesinde ‘uzun’ sıfatı, adamlar arasından bir tanesini ayırıcı özelliğiyle niteleyerek konuşmaya kolaylık katmıştır. Örnekteki (tanınıp tanınmaması) sorulan adam, yapmış olduğu bir hareketle de ayırt edilebilir. Adam oturuyorsa ‘…oturan adamı , konuşuyorsa ‘…konuşan adamı tanıyor musun?’diyerek anlatım kolaylaştırılır. Ve artık fiille kastedilen hareket bir sıfat gibi kullanılmış olur. Böylelikle bir fiili sıfat gibi kullanarak sıfat fiili elde etmiş oluruz. Yine bundan sonra;
Örneğin, ‘Adam sessiz konuşuyordu.’ Bu örnekte de ‘sessiz’ sözcüğü hareketi tarif ettiği için zarf görevinde yer almıştır. Ve bu kez harekete muhatap olan, kişi değil, hareketin bizzat kendisidir yani hareket nitelenmektedir.
Hareketler bunun gibi, zarf göreviyle kullanılabilecek sözcüklerle (…sessiz konuştu.) ilintili olabileceği gibi bir başka hareketle de ilintili olabilirler. ‘Adam bağırarak konuşuyordu.’ (konuşmak_bağırarak konuşmak) gibi. Bununla ise fiilimsilerden zarf fiili konu ettik.
Demek ki fiillerle kastedilen hareketler bir zamana bağlı olarak tabiyatta yer alabileceği gibi, buradaki gibi birer isim, sıfat ve zarf göreviyle de yer alabilirler.
Fiilimsi; Şahıs ve zaman unsurlarından ayrık, tarz ve bazen kip unsurlarıyla birleşik bir fiilin, herhangi bir cümlede, isim (mastar/ isim fiil), sıfat, zarf gibi görev almasıdır.
Bu arada, fiiller tabiatta bir tarza bağlı hareket olarak yer alabildiklerinden, fiilimsi de aynı şekilde bir tarza bağlı olarak bulunabilirler.
‘Onunla her gün aynı şeyleri tartışırolmaktan sıkıldım.’
Kısaca, ek fiil [er-(i-) fiili_ermek fiili] __ olmak, bulunmak, yer almak... anlamında bir durum fiili, yardımcı bir fiildir. Fiil çekimlerinde;
ermiş> imiş>miş _ olmuş, yer almış, bulunmuş, ...
erük_ oluk, yer alık, bulunuk, ....
erür_ oluyor, yer alıyor, bulunuyor, ...
erti> idi _ oldu, yer aldı, bulundu, ... gibidir.
Ya da birleşik yapılı durum fiillerinde;
ermiş erür _ yer almış bulunuyor/ oluyor
erür ermiş_ yer alıyor bulunmuş/ olmuş/ imiş
ermişerti _ yer almış bulundu/ oldu/ idi
erür erti _ yer alıyor bulundu/ oldu/ idi
-dıreki nedir ?
ertierür _ yer aldı oluyor/ bulunuyor
Aslında haber kipi ekidir. Ve birleşik tarzla bildirme yapan bir ek birleşmesidir. Yine, ‘yer almış/ aldı bulunur’ veya ‘yer almış/ aldı bulunuyor’ anlamında yerleşmiş haberler için kullanılır.
-dır eki;
1. Yükleminde isim cinsinden bir sözcük habere konu olduğunda, ismin tabiatta veya zamanda ne şekilde yer aldığını, ve haberin durumunu bildirir. Yani,
Senin adın nedir? Adın ne yer almış bulunuyor?
‘Benim adım Ali’dir.’ derken, ‘adım tabiatta Ali olarak yer almış oluyor veya bulunuyor’ denmek istenir. Ya da,
‘Bu bir kitaptır.’ derken, ‘bu şey kitap olarak yer almış bulunuyor’ denmek istenir.
2. Yüklemdeki habere konu sözcük bir tarza bağlı, tarz eki almış hareket adı ise yine aynı şekilde ‘yer almış bulunuyor’ anlamı da bu bir tarza bağlı hareketin tabiatta veya zamanda mevcut durumunu ve durumun devam ettiğini veya durumunu koruduğunu bildirir.
‘Ali işini bitirmiş-tir.’ Derken, O tabiatta ve zamanda işini bitirmiş olarak yer almış bulunuyor. Anlamı verilmek istenmiştir.
Bunlardan başka;
-dır eki, yer almış bulun-ur (yer almış bulunu-yor değil) anlamında da kullanılabilir. Bu durum da ‘-dır’ ekindeki –r ünsüzü devamlılık değil belirsizlik bildirir.
Bir örnek;
Benim hesabım nedir? Bu soruya cevap verecek kişi net hesabı verecekse ya konuşmasındaki tonlamayı netleştirir veya kesinlik bildiren bir sözcük kullanır.
‘Senin hesabın tam olarak şudur.’ ‘Şu kadar olarak yer alıyor.’ Veya ‘…şu kadar ediyor’ Der.
Hesap için tahmini bir fiyat söyleyecekse bu kez konuşmada tonlamasını netleştirmez veya belirsizlik bildiren bir sözcük kullanır. Ve şöyle der,
‘Senin hesabın tahminen şu kadardır.’ ‘Şu kadar yer alır.’ Veya ‘…şu kadar eder’ Der.
-dır eki nedir ?
… körtüm erür (Bu vehinin küll’il-vucuh körtüm irür wech-i hasen)
… erti erür …artı arur -----------…bulundu/ yer aldı oluyor
…idi irür …artı urur
…idür …durur
…dür
(belirsizlik)
Benim hesabım ne yer aldı olur? / ne yer alır? / nedir?
…aşağı yukarı 10 lira yer aldı olur? / 10 lira-d-ır
(kesinlik)
Benim hesabım ne yer aldı oluyor? / ne yer alıyor? / nedir?
…tam olarak 10 lira yer aldı oluyor? / 10 lira-d-ır.
(belirsizlik)
Şu ana kadar İstanbul’a varmış bulundu olur/ varmış-t-ır.
(kesinlik)
Güneş doğmak üzere. Güneş doğuyor. Güneş doğmuş-t-ur / bulundu oluyor artık
Suçlu bulundu.
Yani şimdi suçlu mu bulunduoluyor?
…suçlu mu-d-u-r?
‘İki saat-tir seni burada bekliyor’ ya da
‘Seni burada bekliyor iki saat-tir.’ Yani;
‘Seni burada bekliyor’ haberlik durumu
‘iki saat bulundu oluyor’
-dır eki –r eksiz de kullanılabilir.
Senin adın ne oldu/ ne yer aldı?/ ne di? / ne bulundu?
Bütün bunlardan sonra;
Yardımcı fiillernedir?
Bazen bir isim, bazen bir sıfat/sayı…’dan cümleler;
O çaresiz (er)i-di/ oldu/ kaldı/ bulundu vs.
Veya bir tarzla çekimlenmiş fiillerden, birleşik tarzlı çekim;
Çalışır(er)i-miş , Çalışırol-muş
ya dasadace zaman çekimi;
Çalışır(er)i-di./bulundu/ bulunacak/ olacak
Yine, bu bir tarza bağlı fiillerden bir kip elde edebilmek;
Ör: Çalışır ol-abilir/-malı/-sa(keşke)/-a …vs. için yardımına baş vurulan fiillere yardımcı fiillerdenir.
Türkçede bu fiiller; (er)-i, ol, kal, bulun, … gibi fiillerdir.
Haberlik eki nedir?
Yardımcı fiillerin kök olarak kullanıldığı bir ifadede, yardımcı fiile eklenerek, ifadedeki bilgiyle haber verilen durumun, hazır zamanda ya devam eden durum–ur(erür) (yer alıyor)
ya da oluşmuş/ bitmiş durum haberi olarak devam ettiğini (bulunduğunu) -(d)ır (idi erür)(yer aldı oluyor) veya bulunduğunun var sayıldığını bildiren ek unsurudur.
İngilizcede linkingverb (bağ fiil) nedir?
Bunlar, be (am /is/ are /was/were), see, appear, become… fiilleridir. Linking verb’ler de Türkçede olduğu gibi isim cümlelerinde, isim/ sıfat/ sayı… ile özne arasındaki yargısal bağı veya hareket ilişkisini kurarak cümleler oluştururlar.
He is a doctor_
O durbir doktor/ O bir doktordur
I am a student_
Ben(dir)im öğrenci/ Ben bir öğrenci(dir)im/ …bir öğrenciyim.
He seems/ appears (to be) veryunhappy
_ Mutsuz görünüyor/ gösteriyor.
Not: Linkingverb’lerden ‘toturn’ fiili de isim vb. sözcük türleri ile özne arasında yargı bağını kurarak bir cümle oluşturur. Fakat be (am/ is/are) fiilindeki gibi mevcut bir durumu değil, bir duruma geliş sürecini, bir değişimi veya dönüşümü bildirir.
Bu durumda fiil Türkçede -er-mek (sararmak), -ilen-mek (yaşlanmak), -ileş-mek (kırmızılaşmak)… gibi ek veya ek birleşmelerine denk gelir.
Her face turned yellow._ Yüzü sarardı.
Yine:
Toremain fiili; bağlayıcı fiil olarak bir durum üzerinde kalmayı bildirir.
I remained alone._ Yalnız kaldım/ yalnızla(n)dım.
Yine: Sensiz kaldım/sensizle(n)dim.
Tokeep fiili; bağlayıcı fiil olarak bir durumu bir süre için tutmak anlamındadır.
To keep fixed._Sabitlemek (sabit tutmak). To keep hidden._Saklamak (saklı tutmak).
Togrow fiili; bağlayıcı fiil olarak bir durumda giderek artış göstermeyi bildirir.
I am growing impatient._ sabırsızlanıyorum. İt is growing heavy._ Ağırlaşıyor.
Şu ana kadar çekimli fiillerin bir şahıs, bir zaman ve bir de tarza bağlı olarak bulunduklarını söyledik. Bu durumlarda kullanılan eklerden;
-m, -sn, …, -snz v.s ekleri şahıs;
-di, …, -ecek, -ecekti ekleri zaman;
-r, …, -yor, -mış, -makta ekleri tarzekleriydi.
Örnek;
a) Her hafta sonu çocuklarını parka götürürmüsün?.
b) Rica edersem bu hafta benim çocuklarımı da götürür müsün?
Örneklerimiz bunlar olsun. Dikkat edersek birinci örnek (a) bir haber (haber alma) cümlesi iken, ikinci cümle (b) bir istek bildirir. Fakat kullanılan ekler, her iki cümlede de (-r) eki, aynı ektir. Demek ki bir ek farklı amaçlar için kullanılabilmektedir. Örneklerdeki kullanım farkı ise kip farkıdır.
Kipler böyle ‘Lütfen gider misin’, ‘Umarım gelir’ gibi yardımcı sözlerle bildirilebileceği gibi kip oluşturmak için oluşturulmuş (-meli/-malı, -ebilir/-abilir, -e/-a …) gibi eklerle de bildirilebilir.
Yine kip oluşturmak için oluşmuş bu ekler aynı anda bir çekimde de yer alabilirler. Bu durumda çekim birleşik kipli bir yapıdadır.
Ör; İşçiler mesai saatlerinin bir kısmında dinlen-ebil-meli-ler.
Örnekteki ‘–ebil-’ imkan, ‘-meli’ gereklilik ifade eder.
Ve yine kip ekleri fiil çekim ekleri olduklarından her tarz fiile iliştirilebilir. Bu durumlarda ise çekimler;
yapabilir,
yap-ıyorolabilir,
yap-mış olabilir’ gibi çekimlerdir.
Bunlardan başka kipler konusunda şundan da bahsedelim: (indicative mood) Haber kipi (ya da kalıbı) dışındaki diğer kiplerde, konuşan kişi haber kipinde olduğu gibi kendisine veya bir başkasına ait var olan veya meydana gelecek bir haberi aktarmaz. Bu durumda diğer (emir, istek, dilek şart, dilek, gereklilik, olasılık, izin, rica vs) kiplerde konuşan kişinin olaya karışması, yani konuşan kişinin kendisinin bir isteği, emri, ricası vardır.
Sonuç olarak Türkçe için genel olarak durum şudur: Türkçede çekimlenmiş bir fiildeki;
-m, -sn, -snz… ekleri şahıs;
-di, -ecek, -ecekti ekleri zaman;
-r, -yor, -mış ekleri tarz;
-e, -meli, -ebilir ekleri kip ekleri olarak görev alırlar.
Çekimli fiillerde kip nedir?
Konuşan şahsın, bilip gördüğü veya öğrendiği; şahıs, zaman ve tarza bağlı herhangi bir hareketi, haber modunda verebilmesi ya da konuşan şahsın, bu kez kendisinin bir emrini, isteğini, arzusunu, tespitini vs. durumlarını ifade edebilmesi için fiillerin sokulduğu kalıplara kip denir.
Olasılık kipi;
( fiil-tarz-ebilir/-zaman-şahıs)
yap-mış olabilir-di-n
yine;
‘Her gün çantanı getirir misin?’ cümlesi, haber kipindeyken;
‘Çantamı bana getirir misin?’ cümlesi, istek kipindedir.
Haber kipi (The indicative mood); konuşan şahsın kendisi veya başkası hakkında bilgi sahibi olduğu bir durumu bildirmesidir.
Ali okula gidiyor
–Ali is goingtoschool.
Emir kipi(imperative mood); konuşan şahsın, bir istek veya tavsiye olmaksızın hareketi, dikta ederek yaptırmak istemesidir.
Otur! – Sit down!,
Otursun! – Tellhimto sit
İstek kipi; konuşan şahsın, emir amacı gütmeden bir teklif, öneri, tercihe vs.ye bağlı bir istekle muhatabını harekete yönlendirmesi veya kendisinin bir harekete yönelmek istemesidir.
Gideyim (bari)_Letme go.
Gidesin_ I wantyoutogo.
Gidelim._ Let us(let’s) go.
Şart(conditional); konuşan şahsın, söz konusu hareketin gerçekleşmesinin bir şarta bağlı olduğunu bildirmesidir.
Çalışırsakazanır/ kazanacak.
– Ifhe works, he willwin.
Dilek şart kipi (desiderative); konuşan şahsın, gerçekleşmiş veya gerçekleşmemiş arzusunun bir şarta bağlı olmasıdır.
Yerinde olsaydım bunu yapmazdım.
– If I wereyou, I wouldn’t do it.
Dilek kipi (subjunctive mood); konuşan şahsın, gerçekleşmiş bir olay karşısında hayıflanmasıdır.
Ah! Şimdi burada olsaydı.
–Oh, If he werehere now!
veya gerçekleşmemiş bir olayın kendi arzusuna göre sonuçlanmasını arzulamasıdır.
Bütün mutluluklar senin olsun/ ola!
–Allhappinesbewithyou!
Gereklilik kipi(necessity) (-meli/-malı); konuşan şahsın, bir şeyin yapılmasının gerekli olduğunu bildirmesidir.
Çalışmalı._Hemustwork.
Zorunluluk kipi (obligation) (-meli/-malı, zorunda olmak); bir şeyin yapılmasının mecburi olduğunun bildirilmesidir.
Çalışmalı/-makzorunda_Hehas towork.
Yeterlilik kipi(ability) (-ebilir/-abilir); konuşan şahsın muhatabının veya kendisinin bir şeyi yapmaya muktedir olduğunu bildirmesidir.
He could do it. Yapabilirdi (her zaman)
He wasableto do it._ Yapabildi.(bu kez)
Olasılık kipi (probability) (-ebilir/-abilir, -meli/-malı); konuşan şahsın, bir olayın gerçekleşmesinin, İhtimal dahilinde olmasını,
Gelebilir. _He maycome.
Yüksek ihtimal/ büyük olasılık dahilinde olmasını bildirmesidir.
Gelmiş olmalı_ He musthavecome.
Rica/izin; muhataptan bir hareketi yapması için ricada bulunulmasıdır.
Varlıklar hareketlerini gerçekleştirirken hareketlerin bir de gerçekleşme şekli vardır. Hareketimiz geçmiş zamanda kalmış bir hareket olsun
‘Dünçokçalıştım’.
Bu, ‘çalış-tı-m’ çekimli fiilinde bir tarz eki yoktur. –dı eki zaman eki, -m eki ise birinci tekil şahıs zamiri (ben)’in şahıs ekidir. Yani fiil tarz bakımından yalın yapılıdır.
Çalış-ır-dım,
çalışı-yor-dum,
çalış-mış-tım,
çalış-makta-ydım’ çekimlerinde ise –r, -yor, -mış ve -makta ekleri tarz ekleridir. Ekler bir zaman bildiriminden bağımsız olarak, hareketin bu zaman içinde ne şekilde gerçekleştirildiğini bildirirler.
Yani
–r/-er eki (gid-er-di-m) hareketin genellikle gerçekleştirildiğini,
-yor eki (gid-i-yor-du-m) hareketin hazır zamanda sürdürüldüğünü,
–mış eki (git-miş-ti-m) eki ise hareketin tamam olmuş, bitmiş olduğunu bildirir.
Kısaca, -yor ekiyle şahıs, sözü edilen zamanda hareketi yaparken, -mış ekiyle şahıs hareketi yapmış bulunandır.
Sonuçta her iki durumda da zaman aynı zamandır.
(çalışandım,
çalışmış bulunandım).
Örnekler:
Annembulaşıklarıyıkarken ben dersçalışı-yor/ çalış-an yeraldım. (çalışıyoridim)
İngilizcede; devam tarzı (be V-ing), bitmiş tarz (have V-ed), devam etmekte olan tarz (have been V-ing) kalıplarıyla sağlanır.
Fiillerde tarz anlayışı diğer kipler ve hatta fiilimsilerde de yer alır.
Çalışmışolmalı_ He must have worked
çalışmışol,
çalışmışolsa…
çalışmışolan,
çalışmışolarak,
çalışmışolmak
Esasen tarz olayında durum şudur;
(şu an) camı açıp bakıyoruz…
Çocuklar top oynuyorlar. Ali’nin annesi çamaşırları asıyor.
İşçiler işlerini bitirmişler. Yağmur dinmiş. / dindi
Sokak lambaları hala yanıyor ( yanmakta ) ….
Bu cümlelerin hepsi aynı zaman içerisinde yer alan cümlelerdir. Eğer örnekler –di ekiyle kullanılsaydı,
( o an ) camı açıp baktığımız o an da…
Çocuklar top oynuyorlardı. Alinin annesi çamaşırları asıyordu.
İşçiler işlerini bitirmişlerdi. Yağmur dinmişti / dindiydi
Sokak lambaları hala yanıyordu ( yanmaktaydı )
...cümleler yine aynı zaman içerisinde kullanılan cümleler olurdu, fakat zaman olarak geçmişte kalan bir zaman yani geçmiş zaman olurdu. Öyleyse ifadelerde yer alan –yor, -mış, -makta ekleri tarz; -dı eki ise zaman ekleridir.
Bütün bunlara göre değinilmesi gerekli bir husus var.
Türkçede ve İngilizcede zaman çizgisi;
gitti ________ gidiyor _____ gidecek şeklinde değil,
gitti _____________________ gidecek
gidiyordu ____ gidiyor _____ gidiyor olacak yine;
bitirmişti_____ bitirmiş _____ bitirmişolacak
çalışırdı_______ çalışır______ çalışır olacak gibidir.
...ve aslında bu çekimlerde bir zamanda ne biçimde bulunma sorulur. Yani şöyle, ‘gitti’ çekimli fiilindeki ‘git-’ fiili bir hareket fiilidir. –dieki ise bu hareket fiiline eklidir.
Fiiller böyle hareket bildiren fiillerden olabileceği gibi kalma veya durum bildiren fiillerden de olabilir.
Kalma fiillerinden biri ise ‘bulunmak’ fiilidir. İşte -i (eski biçimi 'er-' fiili ) eki de böyle ‘bulun-’ anlamını verenyardımcı fiil görevindeki bir ektir. Ve çekimli fiilin zamanını bu eke ekli –di eki verir.
Bundan sonra sorular -(i)di ek birleşmesine sorulur. Yani,
‘bulundu’ , (o an ) nasıl bulundu?
çalışırbulundu. Ya da
çalışır (halde) yeraldı. veya
çalışıridi. yani,
çalışırdı
çalışıyorbulundu.
çalışmışbulundu. Gibi.
Sonuç olarak ‘çalışırdı, çalışıyordu, çalışmıştı, çalıştıydı’, çalışmaktaydı çekimlerinde yer alan –dı ekleri tek başına çekimli fiilin zamanını bildirirken, çekimlerde yer alan –r, -yor, -mış, -makta ekleri fiillerin –idi ek birleşmesiyle bildirilen zamanda ne biçinde yer aldıklarını (tarzını) bildirirler.
Bunlardan sonra şöyle devam edilirse;
‘bulundu’ çekimli fiil yapısındaki ‘bulun-’ yardımcı fiil, –di eki zaman ekiydi. Peki yardımcı fiilde olsa ‘bulunmak’ fiili de bir fiildir. Öyleyse tarz ekleri (-r, -yor, -mış ekleri ) ‘bulun-’ fiiline de iliştirilebilir.
Yani çekimler;
bulunurdu
bulunuyordu
bulunmuştu gibi de oluşturulabilir. Bu defa da sorular yine –(i)di (bulundu) yapısına sorulur. Yani,
nasıl idi? Nasıl yer aldı? Nasıl bulundu?
çalışır bulunur bulundu(idi),
çalışır bulunuyorbulundu(idi),
çalışır bulunmuşbulundu(-idi)
yine;
çalışmış bulunur bulundu,
çalışmış bulunuyor idi,
çalışmış bulunmuştu
gibi çekimlenirler.
Aşağıdaki tablo Türkçenin şahıs, tarz ve zaman eklerinin bölgelere göre dağılmış şekillerini gösterir.
Çekimli fiille bildirilen hareketin üzerine kurulduğu, cümlenin kurucu elemanı (özne) (subject)’tir.
Fiillerin çekimi konusu işlenirken ve bu çekimler sıralanırken cümlenin kurucu elemanı olarak genellikle şahıs zamirlerinden istifade edilir. Zamirler konusundan da bilindiği üzere şahıs zamirleri (personal pronouns) Türkçe için; ‘ben , sen, o, biz, siz, onlar’ zamirleridir.
Türkçede şahıs zamirlerinin yanısıra şahıs ekleri de çekimli fiillerin bir unsurudur. Yani, Türkçede çekimli fiile; kip, tarz, zaman eklerinden başka çoğu şahıs zamirlerinden teşekkül etmiş şehıs ekleşmesi de eklenir. Ve bu şahıs eki ekleşmesi sıfır ekleşmeden başlar, bu ise 3. Tekil ‘o’ şahıs zamiridir. Yani, 3. Tekil şahsın şahıs eki yoktur.
Türkçede birinci çoğul şahsın (Biz) şahıs eki –z’den önce –dı eki gelirse, -z eki –k ekiyle yer değiştirir. Yani, ‘kitaplarıgetirdiz’ denmez ‘kitaplarıgetirdik’ denir. Yine, ikinci tekil ve çoğul şahıs ekleri –sn ve –snz eklerinden önce –dı eki gelirse eklerdeki –s ünsüzü kaldırılır.
İngilizcede ise fiillere şahıs eki konmaz. Bu yüzden de şahıs zamirleri olmadan çekimli fiil verilmez. Tabi burada fiile bitişik yazılan durumdan konuşuyoruz. Yoksa çekimli fiil yapısında şahıs zamirinden başka, şahıslara göre şekillenmiş ayrık unsurlar vardır. Bunlar ise yardımcı fiiller ve yardımcı fiiller üzerinde meydana gelmiş değişikliklerdir.
Örneğin, ‘be V-ing’ çekimli fiil yapısında, ‘be’ yardımcı fiili, şimdiki zamanda; şahsına göre ‘am/ is/ are’ olarak, geçmiş zamanda; yine şahsına göre ‘was/ were’ olarak değişiklik gösterir. Bu durumda ‘was/ were’ aynı anda hareketin zamanını, geçmiş zamanda kaldığını da bildirir
I amworking
He/ she/ it is working
I/ He/ she/ it wasworking
We/ you/ they areworking
We/ you/ they wereworking
Yine ‘have V-ed’ çekimli fiil yapısında ‘have’ yardımcı fiili sadece şimdiki zamanın 3. Tekil şahsında ‘has’ olarak değişirken, gelecek zaman bildiren ‘shall/ will’ yardımcı unsurları şahıslara göre; birinci şahıslarda (I/ we) ‘shall’ olarak kullanılabilmektedir.
He/ she/ it has (been) worked
I/ we/ you/ they have (been) worked
Şimdi ise bir tarzda ve zamanda meydana gelen bu hareketleri gerçekleştiren şahıs/şey/zamirleri ve talep etmiş oldukları şahıs eklerini görelim. Türkçede şahıs ekleri, şahıs zamirleri kullanılmadan da cümledeki ifadeyi tamamlayabilir. İngilizcede ise fiillere şahıs eki eklenmez. Bu yüzden fiiller mutlaka zamirleriyle birlikte kullanılır. Zamirin, şahıs veya eşyanın yerini tutabilen, onları temsil edebilen sözcük türü olduğunu biliyoruz. Bu durumda, bir tarza ve zamana göre haber verilen hareketi gerçekleştiren zamirler:
Tekildirler (tektirler):
(I)_ Ben … m
(?)_ Sen… (s)n (-sn’li şekil şimdiki ve gelecek zamanlarda kullanılır. Gidiyorsun, gidiyor olacaksın… gibi.)
(he/she/it)_ O
( one)_ Biri (ben, sen, o, Ali, Tekir, masa… fark etmez). Ve diğer tekil zamirler.
Not: İngilizcede 2. tekil şahsın (sen– ...) dilbilgisi anlamında karşılığı yoktur. Bu boşluğu 2. çoğul şahıs (siz–you) doldurur. Bu yüzden de (sen) 2. tekil şahısla konuşurken ikinci çoğul şahıs (siz–you) zamirinin gramer özellikleri kullanılır. Yani yardımcı fiil çoğul olur. (You are/were…)
Çoğuldurlar:
(we)_ Biz … z/k (k’lı şekil, geçmiş ve geçmişte kalmış gelecek zamanlarda kullanılır. gidiyorduk, gidecektik gibi.)
(you)_ Siz … (s)nz(-snz’li şekil, şimdiki ve gelecek zamanlarda kullanılır. gidiyorsunuz, gidiyor olacaksınız gibi.)
(they)_Onlar … lr
(ones)_ Birileri (Biz, siz veya onlar, fark etmez birileri ve diğer çoğul zamirler.
Not: Yukarıdan da gördüğümüz gibi Türkçede birinci çoğul (biz) şahsın geçmiş zaman şahıs eki şimdiki zamanlarda olduğu gibi (getiriyoruz) –z ekiyle karşılanmaz. Yani, ‘Kitapları getirdiz(biz)’ denmez. Bunun yerine birinci çoğul şahsın bir başka şahıs eki unsuru -k eki kullanılır. Ör; ‘Kitapları getirdik(biz)’. Yine de istenirse ‘Kitapları getirdibiz’ şeklinde, şahıs zamiri şahıs ekine dönüştürülmeden söylenebilir, fakat bu tercih edilmez.
Bununla birlikte, -di geçmiş zaman ekiyle uyuşmayan -z birinci çoğul şahıs eki, Türkiye Türkçesinde şimdiki ve gelecek zamanlarda (-di ekli bitmiş tarz ve –sa ekiyle çekime girmiş çekimli fiiller hariç) yerini korumuştur.
Bu durum sadece Türkiye bölgesi Türkçesi için söz konusudur. Yoksa –k eki şimdiki ve gelecek zamanlarda da kullanılmaktadır.
Ör: Gider-iz/-ik, gidiyor-uz/gidir-ik, gitmiş-iz/-ik, gitmeli-y-iz/-ik… gibi.
Şimdiye kadar fiillerin çekim tablolarını verirken hep üçüncü tekil (o) şahsı esas aldık. Şimdiyse birinci çoğul şahsı (biz) esas alarak fiillerin haber kipi tablosunu tekrar verelim.
Buraya kadar –k ekinin birinci çoğul (biz) şahısta, şahıs eki işleviyle, bir tarz ve zamana göre çekimini gördük.
Bunlardan başka –k (-ük/ık ) eki, ‘kopuk duran (kopmuş olan), kırık duran (kırılmış olan), sönük duran (sönmüş olan), çizik duran (çiz-ilmiş/çiz-ili )…’ sıfat fiil örneklerinde olduğu gibi, öznenin hareketle yüklü olması veya hareketi üzerine götürmesi yani taşıması anlamında, fiil kökenli sıfatlar oluşturmada da karşımıza çıkar.
Bu durumda iki ayrı işlevde tek bir –k eki vardır.
Birincisi, şahıs eki işlevindeki –k eki,
Ör:
Şimdiki zaman bitmiş tarz;
Bu sayede onu da tanıdım(ben)/ tanıdın(sen)/ tanıdı (o)/ tanıdık(biz)/ tanımış bulunuyoruz (artık)
Geçmiş zaman bitmiş tarz;
O sayede onu da………… tanıdıydık(biz)/ tanımıştık
İkincisi, sıfatlaştırma işlevinde kullanılan –dık eki
Ör:
O benim bir tanıdık(tır)
_tanıdıktı. Ya da;
(ben/sen/o/biz/siz…) tanıdık (tanıyan) adam. Yine;
(not; olumsuz biçim, olumlu biçimdeki –k ekinin şahıs ekiyle karıştırılma riski içindir. Bu yüzden bir sonraki fiil yine olumsuz halde kullanılarak olumlu anlam elde edilir.)
yapmadık iş kalmadı. (yapmadığım iş/yapmadığımız iş kalmadı)…