He jumped into the river.
O nehre atladı(nehrin içine daldı).
He jumped into the river.
O nehre atladı(nehrin içine daldı).
away from
When the fire started, she ran away from the house.
Yangın başlayınca evden uzağa koştu.
towards(-e doğru/yakın)
forward(ileriye doğru),
She was walking towards town when I met her.
Onunla karşılaştığımda kasabaya doğru yürüyordu.
throught_içinden
Bir şeyin bir başka şey içinden bir hat boyunca karşıya geçişi belirtirken kullanılır...
The train passed throught tunnel.
Tren tünelden geçti.
about_hakkında
Bir şey/kişi/durum/yerle ilgili genel olarak bahsederken hakkında üzerine anlamında kullanılır.
By doing experiments on animals continually, I’ve had the experience about them.
Hayvanlar üzerinde deney yaparak onlar hakkında tecrübe sahibi oldum.
opposite_karşısında
Bir şeyin esas yüzü, bir başka şey-in esas yüzüne bakacak şekilde karşısında olmasını belirtirken kullanılır.
The post office is opposite the road.
Postane okulun karşısındadır.(okula karşıdır)
against_hilafında
Bir şeyin/ durumun/ kişinin bir başka şey/ durum/ kişiden gelen güç/ baskıya karşı hareketi belirtirken hilafında...
Everybody was against me at lesson.
Derste herkes bana karşıydı.
across_karşısında, çaprazında
Bir şeyin bir başka şey üzerinden bir hat boyunca karşıya geçişi..veya bir şey-in karşısında/ çaprazında oluşunu bildirir.
The ship passed across the river.
Gemi nehirden karşıya geçti.(nehri karşıya geçti.)
across_karşısında, çaprazında
Bir şeyin bir başka şey üzerinden bir hat boyunca karşıya geçişi..veya bir şey-in karşısında/ çaprazında oluşunu bildirir.
The ship passed across the river.
Gemi nehirden karşıya geçti.(nehri karşıya geçti.)
against_hilafında
Bir şeyin/ durumun/ kişinin bir başka şey/ durum/ kişiden gelen güç/ baskıya karşı hareketi belirtirken hilafında...
Everybody was against me at lesson.
Derste herkes bana karşıydı.
opposite_karşısında
Bir şeyin esas yüzü, bir başka şey-in esas yüzüne bakacak şekilde karşısında olmasını belirtirken kullanılır.
The post office is opposite the road.
Postane okulun karşısındadır.(okula karşıdır)
near_Yanında
The wheel which had dropped beside of the car could stop near the river.
Arabadan(yanından) düşen teker nehrin yakınında durabildi.
beside_yanında
Bir şeyin bitişik olarak bir başka şeyle yan yana oluğunu veya bununla birlikte (bunun yanında) anlamında kullanılır.
The wheel which had dropped beside of the car could stop near the river.
Arabadan(yanından) düşen teker nehrin yakınında durabildi.
beside_yanında
Bir şeyin bitişik olarak bir başka şeyle yan yana oluğunu veya bununla birlikte (bunun yanında) anlamında kullanılır.
The wheel which had dropped beside of the car could stop near the river.
Arabadan(yanından) düşen teker nehrin yakınında durabildi.
in the middle (of)_ ortasında
Bir şeyin bir başka şeyler-in ortasında olduğunu belirtirken kullanılır.
The man is staying in the middle of the road.
Adam tam yolun ortasında duruyor.
among_arasında
Bir şey-in /durum-un/ kişi-nin ikiden çok şey/ durum/kişi arasında olduğunu belirtirken kullanılır.
The house is ours which is among the trees.
Ağaçların arasındaki ev bizimdir.
between_arasında
Bir şey-in /durum-un/ kişi-nin iki şey /durum kişi arasında olduğunu belirtirken kullanılır.
There isn’t a problem between me and you.
Seninle benim aramda bir problem yok.
Our house is between Ali’s and Ahmet’s houses.
Bizim evimiz Ali ve Ahmet’lerin evinin arasındadır.