Kategori arşivi: dönüşlülük

Geçişli fiil (transitive verb), geçişsiz fiil (intransitive verb nedir?

Türkçede geçişli ve geçişsiz fiiller?

Tanım;

      Fiiller anlam özelliklerine göre incelendiğinde bazı fiiller, yalın halleriyle, fiilde bildirilen hareketi özne üzerinde bırakmış olarak bulunurlar. Bunlar; öldü, patladı …, öğrendi, anladı …, kandı …, korktu …, gibi fiillerdir. Bu türden fiillerde özne fiille bildirilen hareketi karşıya, bir nesneye transfer etmez, geçirmez, fiil geçişsiz olarak kalır. Bundan başka bazılarında hareketi karşıya, bir nesneye transfer etmiş halde bulunurlar. Bu fiiller ise; yazdı, taşıdı …, dokundu, baktı …, gibi fiillerdir. Bunlarda ise özne, hareketi karşıya, bir nesneye transfer etmiştir. Ve fiil geçiş bildiren, geçişli bir fiil olarak yer almıştır. 

Geçişli ve geçişsiz fiiller (transitive and intransitive verbs) nedir?

   Fiilleri sordurdukları sorularına göre sınıflandırırken nesne gerektiren fiiller ve nesne gerektirmeyen fiiller diye iki gruba ayırmıştık. –i halinde nesne talep eden fiiller hariç, diğer;  -e ve -den hallinde nesne talep eden fiiller hiç nesne talep etmeyen fiiller geçişsiz fiillerdir. Yani, bu türden fiillerde fiille bildirilen hareket öznede kalır, karşıya, bir nesneye transfer olmaz. Genellikle.

Fiil örneklerimizi hatırlayalım;

Nesnesiz fiiller:
Nominatif (yalın hal) Kim?/Ne?: Öldü, patladı, çatladı, büyüdü, çürüdü, doydu, doğdu….

(yer tümleçli)
Yönelme (-e hali ) Nereye?:Ulaştı
YönelmeAyrılma Nereye?/Nereden?:Gitti, geldi,
Çıkma (-den) Nereden?:Uzaklaştı vs. fiilleriydi.
    Geçişli fiiller ise hareketin özneden nesneye geçtiği, taşındığı fiillerdir. Bütün bu fiiller cümlede bir veya birden çok nesne talep ederler. Geçişli fiilleri iki guruba ayırabiliriz. Bunlar, bir nesne talep eden fiiller ve iki nesne talep eden fiiller olarak karşımıza çıkar. Aşağıda bir önceki sayfalardan buraya kopyaladığımız fiil örneklerini göreceksiniz. Parantez içindeki mavi renkli yazılar, fiillerin sonradan iki nesneli fiil haline nasıl geldiğini gösterir.
 
Nesneli fiiller:
Akuzatif (-i hali) Kimi? Neyi?:Yaz(dır)dı, taşı(t)dı, tanı(t)dı, kes(tir)ti, öğrendi(to learn)/öğretti(to teach), gördü(to see)/ gösterdi(to show), anladı(to understand)/anlattı(to tell), bildi(to know)/bildirdi(to state).
Datif (-e hali) Kime? Neye? Nereye?: Bak(tır)mak, dokun(dur)mak, inan(dır)mak vs.
Ablatif (-den hali) Kimden? Neyden? Nereden?: Hoşlan(dır)mak, bık(tır)mak, kork(ut)mak, sakın(dır)mak vs.
Enstrumental (ile hali) Kimle? Neyle?: Barış(tır)tı, savaş(tır)tı, dövüş(tür)tü, tartış(tır)tı vs.

  Örnekleri gördük;

      Geçişli fiil nedir? Geçişsiz fiil nedir?

   Fiiller anlam özelliklerine göre incelendiğinde bazı fiiller, yalın halleriyle, fiilde bildirilen hareketi özne üzerinde bırakmış olarak bulunurlar. Bunlar; öldü, patladı …, öğrendi, anladı …, kandı …, korktu …, gibi fiillerdir. Bu türden fiillerde özne fiille bildirilen hareketi karşıya, bir nesneye transfer etmez, geçirmez, fiil geçişsiz olarak kalır. Bundan başka bazılarında hareketi karşıya, bir nesneye transfer etmiş halde bulunurlar. Bu fiiller ise; yazdı, taşıdı …, dokundu, baktı …, gibi fiillerdir. Bunlarda ise özne, hareketi karşıya, bir nesneye transfer etmiştir. Ve fiil geçiş bildiren, geçişli bir fiil olarak yer almıştır. 

            Geçişli fiillere (-i halinde) nesne alabilen fiiller demek  yine, kimi? Neyi? sorularına cevap veren unsura nesne demek?

   Bir fiilin geçişli olması demekle, öznenin karşısında durup nesne görevinde yer alan bir isimle fiilin etkileşimi ve bu etkileşimin sonucunda, yani öznenin yapmış olduğu etki sonrasında nesnenin vermiş olduğu tepki kastedilir.

        Ali camı kırdı (Neyi kırdı?).

   Bu cümlede cam bir nesnedir. Neyi? Kimi? Sorularına da cevap vermiştir. Hareket, bir etki-tepki sonucunda meydana gelen hareketler (fiiller) sınıfında olduğu için geçiş bildiren fiildir. Bu etki ve tepki ile cümlede bir nesnenin var olduğu da bilinir. Yine bu durumda özne, nesne üzerinde etkindir. Yani fiil hareketi bir nesne üzerine transfer eden, geçiş bildiren, geçişli bir fiildir.  Bundan başka böyle hareketi bir nesneye transfer etmeyen; öldü, büyüdü, patladı, düştü… gibi fiillerde vardır. Bu tür fiillerde özne hareketi bir nesneye transfer etmez çünkü ortada bir nesne yoktur. Türkçede özne, fiili transfer edilen bir fiil haline getirirken –t, -r, -tür eklerini işletir. Öldürdü, büyüttü… gibi..  Yine, Türkçede özne –t, -r, -tür eklerini –i halinde nesne gerektiren; yazdı, kırdı, taşıdı, kesti… gibi geçişliliği kendinden olan nesneli fiillerle de işletir. Yazdırdı, kestirdi … gibi. Fakat bu türlü fiillerde öznenin nesnesine hareketi transfer etmesi yoktur. Yani, ‘Öldürdü’ çekimli fiilinde özne hareketi nesnesine transfer ederken, 'yazdırdı' fiilinde özne hareketi yapmayı dahi nesnesine ettirir. Hareketi nesne üzerine transfer etmeyi belirtilmeyen başkası yapar. Bu durumda özne ifadede sadece ettiren olarak yer alır.

    Bu arada ;  Dokundu, baktı, yaslandı,  güvendi,  inandı,  kandı …  fiilleri  neye? Kime? Sorularına cevap veren  nesneli fiil olsalarda;  dokundu, baktı, yaslandı, güvendi …, fiilleri transferli, hareketi nesneye taşıyan fiiller, diğer, 'kandı, inandı...' fiilleri transferi olmayan, hareketin öznede kaldığı fiillerdendir. Çünkü,  -t, -r, -tür ekleri dokundu_dokundurdu, baktı_baktırdı … fiillerinde hareketi ettirme; kandı_kandırdı,  fiilinde bir transferi bildirir. 

    Tersi durum, öğrendi, anladı… gibi  -i halinde nesne gerektiren nesneli fiillerde vardır. Bu fiillerde fiiller kimi? Neyi sorularına cevap verselerde diğer ; yazdı_yazdırdı, kırdı_kırdırdı … fiillerinde olduğu  gibi bir ettirmeden  bahsetmezler.   Çünkü,  -t, -r, -tür ekleri fiillere eklendiğinde; anladı_anlattı, öğrendi_öğretti … görüldüğü gibi bir transferlik, bir geçişlilik bildirir.

      Buradan da, fiillerin –i veya –e halinde olmasıyla geçişlilik veya geçişsizlikleri arasında her zaman bir bağlantı kurulu değildir yargısı oluşturulabilir.

      Demek ki fiillerin ‘direct object’ (doğrudan nesne); kırdı_neyi kırdı?, dokundu_neye dokundu?,  korktu_neyden korktu?  Veya, ‘indirect object’ (dolaylı nesne);  Kırdırdı_neyi kime kırdırdı?,  Dokundurdu_kimi neye dokundurdu?... talep etmesiyle, hareketin özneden nesneye transferi meselesinde sorular üzerinden hareket etmek pek de kesin sonuç vermez.

      Öyleyse şöyle yapılabilir. Fiilleri kategorilerine ayırırken, talep etmiş oldukları sorularına  veya nesnesinin  hallerine;  –i, -e, -den haline bakılmaksızın, hareketi özneye bırakan veya bırakmayan fiiller  diye ayırmak gerekir. Bundan sonra, fiillerin taban anlamları,  üzerlerinden oluşturulacak yargıyı kendileri verirler.

      Şöyle; öldü, anladı, kandı, korktu… çekimli fiillerinde hareket öznede  kalır. Özne; öldürdüm, anlattım, kandırdım, korkuttum … demekle hareketi bir nesneye transfer ettim demek istemiştir. Yok böyle değilde fiiller;  yazdı, kırdı,  dokundu, kaktı… gibi hareketi bir nesneye taransfer etmiş fiillerdense, Özne; yazdırdım, kırdırdım, dokundurdum, baktırdım … demekle  hareketi  kendisinin bir nesneye transfer etmesinden  değil, hareketi yaptırarak bir başkasının hareketi bir nesneye transfer etmesini sağlamaktan, sebep olmaktan, bahseder.
  
 

fiil çatısı nedir?

     Fiillerdeki hareketin taşınması, fiillerde çatı nedir?

Fiil çatısı nedir? English voice nedir?

Tanım;

....kısaca öznenin, fiillerin anlamına dokunmadan fiillerdeki hareket taşınmasını bildirirken yapmış olduğu dil bilgisel, gramer işlemlerine fiillerde hareket taşınmaları (fiil çatısı) denir.

Türkçe için şöyle başlayalım.

   Tabiatta madde olarak var olan ya da var olduğu düşünülen varlıklar olduğu gibi, varlıklara bağlı hareketlerde vardır. Bu hareketlerin ise bir kısmı varlığın üzerinde kendiliğinden meydana gelirken ‘yağmur yağdı, rüzgar esti’ gibi, bir kısmını da bir yapıcı meydana getirir.

‘Ali mektubu yazdı’

   Örnekteki yapıcı (Ali) hareketi bir nesne üzerinde meydana getirmiştir. Bazı fiillerde ise yapıcı, bir nesne olmaksızın hareketi gerçekleştirebilir.

‘Ali oturdu’ Yine bazı durumlarda nesne vardır fakat yapıcı bu nesne üzerinde bir etkiye sahip değildir.

‘Ali köpekten korktu’

   Aksine nesneden gelen bir etki veya nesneye karşı bir etkilenme vardır.

  Şimdiye kadar gösterilen fiiller ( yağdı, oturdu, yazdı, dokundu, korktu ) fiilleri yalın halleriyle bir harekete ad fiillerdir. Ve fiillerin yer aldığı cümlede bir özne vardır. Yani hareket ister fiziksel olarak yapıcısı olan bir hareket olsun, isterse hareket kendiliğinden varlıkta ortaya çıkmış olsun cümlenin kurucu unsuru, harekete konu unsur olduğu için söz edilen varlık cümlelerin öznesidir.
      Şöyle;

‘Ali mektubu yazdı’

   Örnekteki ‘Ali’, ‘yazmak’ fiiliyle kastedilen hareketi fiziksel olarak gerçekleştirmiştir elbette, fakat Türkçe  açısından bu önemli değildir. Diğer bir örnek:

‘Ali mektubu yazdırdı’

   Bu cümlede Ali yazmayı -d-ır veya –t-ür yapar. Yazmak fiiliyle kastedilen hareketi ise fiziksel olarak belirtilmeyen bir başkası yapar. Bu bir başkası belirtiliyorsa ifadeye ayrıca bir –t ilave edilir. ( Ali mektubu Veli’ye yazdırttı) Gibi. Bu iki, -d-ır’lı ve –d-ir-t’lı örneklerde özne olan Ali olaya birinci dereceden sebep olur.

‘Ali mektubu yazdır(e)ttirdi’ (yazdırttırdı)’da ise hareketin dilsel yapıcısı ( -d-ır’mayı yapan) dahi belirtilmemiştir. Bu biri verilecekse ‘yazdır(e)ttirtti’ (yazdırttırttı) denmelidir.

   Bütün bu durumlarda cümlenin üzerine kurulduğu öge ( özne ) ‘Ali’, fiille kastedilen hareketin fiziksel yapıcısı bir başkasıdır.

   Buraya kadar durum böyleyken işin birde diğer tarafı, nesne tarafı vardır. Yani işin bu tarafında böyle şeyler olurken diğer tarafta nesnede kendi tarafında dil bakımından aktif olarak hareket halinde bir cümle oluşturmaktadır.

   Şöyle, ‘Ali’ karşı taraftan bir hareket (yazdı hareketini) yaparken bu tarafta ise nesne aynı harekete başka bir hareketi ( il’meyi ) katarak (mektup yaz-ildi) karşılık verir görünür. Görünür derken aslında böyle bir karşılık verme durumu yoktur. Yani iş,

‘Ali mektubu yazdı’ da ‘mektup yaz-ildi’ sonuç mantığı üzerinden yürümez.

‘ Ali camı kırdı.’ Cümlesi başka

‘ Cam kırıldı’ Cümlesi başka bir cümledir. Fakat şöle olabilir.

‘Ali cama vurunca cam kırıldı’

‘ Ali camı kırdı.’ ‘Cam kırıldı’ Böyle değil.
   Çünkü bu cümleler bir birinden bağımsız birer özneye sahip cümlelerdir. Fakat biz genede karşılaştırma yaparak devam edelim, tabii bu karşılaştırma dil bilgisel karşılaştırmadır unutmayalım. Çünkü şu anda etken, ettirgen… ve edilgen yapılı fiilleri işliyoruz.

 Devam edelim,

 ‘Ali mektubu yazdı’ cümlesinde ‘Ali’ mektubu yazarken. Bu tarafta nesne (mektup) –il ekiyle (Ali’den bağımsız olarak ) hareketi kendine iliştirir. Yani, ‘mektup yaz-iler’ Yine,

‘Ali’ yaz’ı tür’üp bırakırken, nesne (mektup) yaztür’ü kendine  -il’ler (mektıp yazdır-ildi) gibi..

‘Ali’ yaz-tür’ü -(i)t’ip bırakırken, nesne yaztürt’ü kendine –il’ler (mektup yazdırt-ildi) gibi. Yine,

‘Ali’ yaz-tür’ü (e)ttir’ip bırakırken, nesne yaztür(e)ttür –il’er ( mektup yadırttır-ıldı) gibi.

Kısaca, dil açısından bakıldığında bütün bu durumlarda nesne ( yani mektup) canlıymış gibi düşünülür ve –il ile kastedilen hareketin yapıcısı olur. Harekete konu unsur olduğundan da kendi cümlesinin kurucu elemanı öznesi olur.

Bütün bunlara göre ifadelerdeki fiiller üzerindeki hareket oynamalarında, fiillerle kastedilen hareketlerin anlamlarında herhangi bir değişme olmamıştır. Böylece,

Fiillerde hareket taşınmaları nedir? ( fiillerde çatı nedir? )

   Fiiller yalın halleriyle bulunduğunda, karşılamış oldukları hareketlerin ya öznede kaldığını (geçişsiz fiil)( öldü ) ya da özneden nesneye geçmiş halde olduğunu (geçişli fiil) (yazdı bildirirler.

Özne, kendinde kalmış bir hareketi kendinden çıkarıp karşısındaki nesneye taşıdığında

(oldurgan)(öldürdü)  veya

yalın haliyle zaten nesneye taşımış olduğu bir hareketi bu kez bir başkasına taşıtmak istediğinde

(ettirgenlik)(yazdırdı);

yalın haliyle hep nesneye taşıdığı hareketi taşımak

(dönüşlülük)(yıkadı-yıkandı) istediğinde,

yine, gelen etkiler karşısında kendisinde bir tepkinin olduğunu ve hareketi artık taşımış olduğunu

(edilgenlik)(yazıldı/ öldürüldü) bildirmek istediğinde…

…kısaca öznenin, fiillerin anlamına dokunmadan fiillerdeki hareket taşınmasını bildirirken yapmış olduğu dil bilgisel, gramer işlemlerine fiillerde hareket taşınmaları denir.
 
    Not: Hareket taşınmasının henüz gerçekleşmediği yalın haldeki geçişli ve geçişsiz fiiller çatılı fiil değildirler.

Etken (active) fiil: Yüklemdeki hareketin cümlenin öznesi tarafından yapıldığını, öznenin aktif/yapıcı olduğunu: Ali, Veli’yi dövdü.

Edilgen (passive) fiil: Öznenin başkasınca yapılmış müdahaleler karşında tepkisini veya geçirdiği dönüşümü: Ali dövüldü.

Olgan (inchoative) fiil: Öznenin doğal vs. etkiler karşısındaki tepkisini veya geçirdiği dönüşümü: (Kapı) açıldı.

Dönüşlü (reflective) fiil: Öznenin etkin olarak yapmış olduğu bir hareketi bu kez kendine döndürdüğünü: Kuruladı-Kurulandı.

İşteş (reciprocal) fiil: Hareketin özneler tarafından paylaşıldığı durumu: Ali’yle Veli dövüştü. Bildiren fiillerdir.
 
 
Hareketlerine göre;

-t/-r/-tür’ilmiş fiil: Öznenin kendisinde ortaya çıkmış/ üremiş geçişsiz bir hareketi bu kez kendisinin (bir nesneyle) ortaya çıkarması, ortaya koyması, et-mesi (oldurganlık)’tır: Doğdu–doğ-urdu, Doydu–doy-urdu, Öldü–öl-dürdü, Uyudu–uyu-ttu.
Yine, öznenin geçişli fiillerle aynı ekleşmeleri kullanarak hareketi yaptırmasıdır. (ettirgen): Yazdırdı.

-ürt/ -türt’ilmiş fiil: Öznenin bir hareketi oldurgan veya ettirgen yapma işini bir başkasına itmesidir. öl-dürttü. Yazdırttı.

Ettir'ilmiş fiil: Öznenin bir hareketi ür-ettirmesini/tür-ettirmesini/ettirmesi ( dolaylı ettirgen): Ali fareyi öldür(e)ttürdü.

Ettirt-ilmiş derken: Öznenin bir hareketi ürettirmeyi/türettirmeyi/ettirmeyi et-ip/itip bırakması( dolaylı ettirgen): Öldür(e)ttürttü.

Geçişli (transitive) derken: Öznenin müdahalesiyle nesnesinde oluşan reaksiyonu/tepkiyi belirten filleri: Ali camı kırdı.

Geçişsiz (intransitive) derken: Bir hareketin nesneye taşınamadığını, öznede kaldığı: Kim? öldü, yattı, durdu, neyi? Giydi/ giyindi, öğrendi, bildi, anladı, neye? kandı, güvendi, neyden? utandı, korktu, nereye? gitti, geldi. Yine, yıkıldı, dövüldü, yıkandı vs.

Dönüşlü fiil (reflexsive verb)

      Dönüşlü fiil nedir?

Dönüşlü fiil nedir?

Tanım;

  Türkçede; yıka(n)dı, tara(n)dı, daya(n)dı, boya(n)dı, taşı(n)dı, giy(in)di, sakla(n)dı … gibi, fiillerde yer alan –n eki, öznenin kendisinin yapabileceği bir hereketse (reflexsive) dönüşlü (öznenin kendisine taşıdığı hareket), değilse edilgen (ev boyandı) veya olgan (musluk tıkandı) fiildir.

   Bu halde çekimlenmiş fiilde, özne bir hareketi kendine yönlendirmiş veya döndürmüştür. Bu türdeki fiillere dönüşlü fiil (reflexive verb) denir. Özne bu durumda hem işi yapan fail hem de işten etkilenmiş nesne görüntüsündedir. Bir hareketin dönüşlülük halini -n harfi karşılar.

Ali elbisesini kuruttu/ kuruladı.

_ Ali dried his dress. (etken)

Ali kurulandı.

–Ali dried himself. (dönüşlü)

  Örnekte de göründüğü gibi, İngilizcede fiillere ek getirilmediğinden fiillerin dönüşlü halindeki durumunu dönüşlülük zamirleri karşılar.

İşteş fiil (reciprocal verb)

 İşteş fiil nedir?

Fiil çatısı nedir? İşteş çatı nedir?

Tanım;

   Türkçede; döv(üş)tü, sav(aş)tı, gör(üş)tü, koş(uş)tu, bağır(ış)tı, tart(ış)tı, barıştı, vs. fiillerde kullanılan –ş eki hareketin ya karşılıklı veya birlikte yapıldığını bildirir.

   İşteş fiiller(reciprocal verb): İşteş fiil, karşılıklı yapılan hareketlerin ifadesinde fiillerin almış olduğu şekildir.

görmek-görüşmek,

bulmak-bulmak,

selamlamak-selamlmak gibi.

İngilizcede bu durum each other zamirleriyle sağlanır.

 Ali and Veli beat each other

–Ali ve Veli dövüştüler.

Görüldüğü gibi -ş ekinin kullanılmasıyla işteş fiil elde edilir. Tabi bu arada, her işteş fiil karşılıklı hareketleri ifade etmez. Beraber yapma anlamını da verebilir. Koşuşmak gibi.

Yine, işteş fiillerin buraya kadarki örneklerinin fiil köklerine baktığımızda her birinin aslında tek başına gerçekleştirilebilecek fiiller olduklarını görüyoruz.

  Bunlardan başka tek başına gerçekleştirilemeyecek fiiller de vardır. Barışmak, tartışmak gibi.

 Ali ve Veli konuyu tartış

–Ali and Veli discussed the matter.