Kategori arşivi: birleşik tarzlı çekimli fiil

Fiil çatısı (fiillerdeki hareketin taşınması) nedir?

     Fiillerdeki hareketin taşınması, fiillerde çatı nedir?

Tanım;

....kısaca öznenin, fiillerin anlamına dokunmadan fiillerdeki hareket taşınmasını bildirirken yapmış olduğu dil bilgisel, gramer işlemlerine fiillerde hareket taşınmaları (fiil çatısı) denir.

Türkçe için şöyle başlayalım.

   Tabiatta madde olarak var olan ya da var olduğu düşünülen varlıklar olduğu gibi, varlıklara bağlı hareketlerde vardır. Bu hareketlerin ise bir kısmı varlığın üzerinde kendiliğinden meydana gelirken ‘yağmur yağdı, rüzgar esti’ gibi, bir kısmını da bir yapıcı meydana getirir.

‘Ali mektubu yazdı’

   Örnekteki yapıcı (Ali) hareketi bir nesne üzerinde meydana getirmiştir. Bazı fiillerde ise yapıcı, bir nesne olmaksızın hareketi gerçekleştirebilir.

‘Ali oturdu’ Yine bazı durumlarda nesne vardır fakat yapıcı bu nesne üzerinde bir etkiye sahip değildir.

‘Ali köpekten korktu’

   Aksine nesneden gelen bir etki veya nesneye karşı bir etkilenme vardır.

  Şimdiye kadar gösterilen fiiller ( yağdı, oturdu, yazdı, dokundu, korktu ) fiilleri yalın halleriyle bir harekete ad fiillerdir. Ve fiillerin yer aldığı cümlede bir özne vardır. Yani hareket ister fiziksel olarak yapıcısı olan bir hareket olsun, isterse hareket kendiliğinden varlıkta ortaya çıkmış olsun cümlenin kurucu unsuru, harekete konu unsur olduğu için söz edilen varlık cümlelerin öznesidir.
      Şöyle;

‘Ali mektubu yazdı’

   Örnekteki ‘Ali’, ‘yazmak’ fiiliyle kastedilen hareketi fiziksel olarak gerçekleştirmiştir elbette, fakat Türkçe  açısından bu önemli değildir. Diğer bir örnek:

‘Ali mektubu yazdırdı’

   Bu cümlede Ali yazmayı -d-ır veya –t-ür yapar. Yazmak fiiliyle kastedilen hareketi ise fiziksel olarak belirtilmeyen bir başkası yapar. Bu bir başkası belirtiliyorsa ifadeye ayrıca bir –t ilave edilir. ( Ali mektubu Veli’ye yazdırttı) Gibi. Bu iki, -d-ır’lı ve –d-ir-t’lı örneklerde özne olan Ali olaya birinci dereceden sebep olur.

‘Ali mektubu yazdır(e)ttirdi’ (yazdırttırdı)’da ise hareketin dilsel yapıcısı ( -d-ır’mayı yapan) dahi belirtilmemiştir. Bu biri verilecekse ‘yazdır(e)ttirtti’ (yazdırttırttı) denmelidir.

   Bütün bu durumlarda cümlenin üzerine kurulduğu öge ( özne ) ‘Ali’, fiille kastedilen hareketin fiziksel yapıcısı bir başkasıdır.

   Buraya kadar durum böyleyken işin birde diğer tarafı, nesne tarafı vardır. Yani işin bu tarafında böyle şeyler olurken diğer tarafta nesnede kendi tarafında dil bakımından aktif olarak hareket halinde bir cümle oluşturmaktadır.

   Şöyle, ‘Ali’ karşı taraftan bir hareket (yazdı hareketini) yaparken bu tarafta ise nesne aynı harekete başka bir hareketi ( il’meyi ) katarak (mektup yaz-ildi) karşılık verir görünür. Görünür derken aslında böyle bir karşılık verme durumu yoktur. Yani iş,

‘Ali mektubu yazdı’ da ‘mektup yaz-ildi’ sonuç mantığı üzerinden yürümez.

‘ Ali camı kırdı.’ Cümlesi başka

‘ Cam kırıldı’ Cümlesi başka bir cümledir. Fakat şöle olabilir.

‘Ali cama vurunca cam kırıldı’

‘ Ali camı kırdı.’ ‘Cam kırıldı’ Böyle değil.
   Çünkü bu cümleler bir birinden bağımsız birer özneye sahip cümlelerdir. Fakat biz genede karşılaştırma yaparak devam edelim, tabii bu karşılaştırma dil bilgisel karşılaştırmadır unutmayalım. Çünkü şu anda etken, ettirgen… ve edilgen yapılı fiilleri işliyoruz.

 Devam edelim,

 ‘Ali mektubu yazdı’ cümlesinde ‘Ali’ mektubu yazarken. Bu tarafta nesne (mektup) –il ekiyle (Ali’den bağımsız olarak ) hareketi kendine iliştirir. Yani, ‘mektup yaz-iler’ Yine,

‘Ali’ yaz’ı tür’üp bırakırken, nesne (mektup) yaztür’ü kendine  -il’ler (mektıp yazdır-ildi) gibi..

‘Ali’ yaz-tür’ü -(i)t’ip bırakırken, nesne yaztürt’ü kendine –il’ler (mektup yazdırt-ildi) gibi. Yine,

‘Ali’ yaz-tür’ü (e)ttir’ip bırakırken, nesne yaztür(e)ttür –il’er ( mektup yadırttır-ıldı) gibi.

Kısaca, dil açısından bakıldığında bütün bu durumlarda nesne ( yani mektup) canlıymış gibi düşünülür ve –il ile kastedilen hareketin yapıcısı olur. Harekete konu unsur olduğundan da kendi cümlesinin kurucu elemanı öznesi olur.

Bütün bunlara göre ifadelerdeki fiiller üzerindeki hareket oynamalarında, fiillerle kastedilen hareketlerin anlamlarında herhangi bir değişme olmamıştır. Böylece,

Fiillerde hareket taşınmaları nedir? ( fiillerde çatı nedir? )

   Fiiller yalın halleriyle bulunduğunda, karşılamış oldukları hareketlerin ya öznede kaldığını (geçişsiz fiil)( öldü ) ya da özneden nesneye geçmiş halde olduğunu (geçişli fiil) (yazdı bildirirler.

Özne, kendinde kalmış bir hareketi kendinden çıkarıp karşısındaki nesneye taşıdığında

(oldurgan)(öldürdü)  veya

yalın haliyle zaten nesneye taşımış olduğu bir hareketi bu kez bir başkasına taşıtmak istediğinde

(ettirgenlik)(yazdırdı);

yalın haliyle hep nesneye taşıdığı hareketi taşımak

(dönüşlülük)(yıkadı-yıkandı) istediğinde,

yine, gelen etkiler karşısında kendisinde bir tepkinin olduğunu ve hareketi artık taşımış olduğunu

(edilgenlik)(yazıldı/ öldürüldü) bildirmek istediğinde…

…kısaca öznenin, fiillerin anlamına dokunmadan fiillerdeki hareket taşınmasını bildirirken yapmış olduğu dil bilgisel, gramer işlemlerine fiillerde hareket taşınmaları denir.
 
    Not: Hareket taşınmasının henüz gerçekleşmediği yalın haldeki geçişli ve geçişsiz fiiller çatılı fiil değildirler.

Etken (active) fiil: Yüklemdeki hareketin cümlenin öznesi tarafından yapıldığını, öznenin aktif/yapıcı olduğunu: Ali, Veli’yi dövdü.

Edilgen (passive) fiil: Öznenin başkasınca yapılmış müdahaleler karşında tepkisini veya geçirdiği dönüşümü: Ali dövüldü.

Olgan (inchoative) fiil: Öznenin doğal vs. etkiler karşısındaki tepkisini veya geçirdiği dönüşümü: (Kapı) açıldı.

Dönüşlü (reflective) fiil: Öznenin etkin olarak yapmış olduğu bir hareketi bu kez kendine döndürdüğünü: Kuruladı-Kurulandı.

İşteş (reciprocal) fiil: Hareketin özneler tarafından paylaşıldığı durumu: Ali’yle Veli dövüştü. Bildiren fiillerdir.
 
 
Hareketlerine göre;

-t/-r/-tür’ilmiş fiil: Öznenin kendisinde ortaya çıkmış/ üremiş geçişsiz bir hareketi bu kez kendisinin (bir nesneyle) ortaya çıkarması, ortaya koyması, et-mesi (oldurganlık)’tır: Doğdu–doğ-urdu, Doydu–doy-urdu, Öldü–öl-dürdü, Uyudu–uyu-ttu.
Yine, öznenin geçişli fiillerle aynı ekleşmeleri kullanarak hareketi yaptırmasıdır. (ettirgen): Yazdırdı.

-ürt/ -türt’ilmiş fiil: Öznenin bir hareketi oldurgan veya ettirgen yapma işini bir başkasına itmesidir. öl-dürttü. Yazdırttı.

Ettir'ilmiş fiil: Öznenin bir hareketi ür-ettirmesini/tür-ettirmesini/ettirmesi ( dolaylı ettirgen): Ali fareyi öldür(e)ttürdü.

Ettirt-ilmiş derken: Öznenin bir hareketi ürettirmeyi/türettirmeyi/ettirmeyi et-ip/itip bırakması( dolaylı ettirgen): Öldür(e)ttürttü.

Geçişli (transitive) derken: Öznenin müdahalesiyle nesnesinde oluşan reaksiyonu/tepkiyi belirten filleri: Ali camı kırdı.

Geçişsiz (intransitive) derken: Bir hareketin nesneye taşınamadığını, öznede kaldığı: Kim? öldü, yattı, durdu, neyi? Giydi/ giyindi, öğrendi, bildi, anladı, neye? kandı, güvendi, neyden? utandı, korktu, nereye? gitti, geldi. Yine, yıkıldı, dövüldü, yıkandı vs.

Fiil nedir? Çekimli fiil (tense) nedir?

Fiil nedir?  Çekimli fiil (tense) nedir?

Tabiyatta madde olarak var olan veya var olduğu düşünülen varlıkların; belirli bir...

... şahsa I ( 'ben' birinci tekil şahıs) worked

... zamana; I worked (2) _ Çalıştım ( geçmiş z.)

 ... tarza;    I had worked (3)_Çalışmıştım.     (tamam olmuş bitmiş tarz )

bağlı olarak aktif halde bulunan durum veya hareketlerine... Bu varlıkların;

 ... kendilerinde;   to get humanized

 ... niteliklerinde; Her face turned yellow. (yüzü saradı)

meydana gelen değişim ve dünüşümlerini bildirirken oluşturulan fiil+tarz+zaman+şahıs...birleşmelerine,  çekimli fiil, yapılarda yer alan hareket adlarına fiil denir.

Şahıs; harekete muhatap olan her şey/ şahıs/ zamir/ konu/ durumdur. (özne–subject)

Zaman(time); 

geçmiş ( -di )  (past; used to V,    V-ed2   was/were V-ing,   had V-ed3 )

şimdiki ( …)       

(present; V & V-es, … am/is/are V-ing,  have/ has V-ed3)        

gelecek ( -ecek )    

(future; will,  will be V-ing,  will have V-ed3)

geçmişteki gelecek ( -ecekti

(future in past; would, would be V-ing, would have V-ed3)

Tarz/biçim(aspect); hareketin gerçekleşme şekli; hareket;

genel (-e-r)

(common aspect ) hareket mi,

devam eden (-yor/ -yır/ -yaar/ -yap) hareket mi

 (continuous aspect; be V-ing) veya,

tamam olmuş (-miş/-ip/-gan)

(perfect aspect; have V-ed3) hareket mi, yoksa

hala devam etmekte (-mekte)

(perfect continuous; have been V-ing)
olan hareket mi yani biçimidir.

  Çekim(tense); şahıs ve tarz unsurlarıyla birleşen fiilin bir zamana göre çekimlenmesidir.
Ör: Gid-iyor-du-m, çekimli fiili, 1. Tekil Şahsın, geçmiş zamanda devam ettirdiği hareketin ifade edildiği çekim şeklidir.

 

 

 

Birleşik tarzlı çekimli fiil nedir?

     Not: Gelecek zamanlarla ilgili şöyle bir durum da vardır: Fark ettiysek, dakik tarz dışında diğer tarzların gelecek zamanları ‘ol’ fiiliyle oluşturulmaktadır. ‘olmak’ fiilinin yardımcı bir fiil olarak kullanıldığı bu tip yapılarda, dakik tarzlı yapılarda olduğu ( çalışacağım ) gibi bir niyet veya planlamadan değil, söz konusu hareketle kastedilen hal üzerinde bulunmaktan bahsedilir.          

O saatlerde ders çalışıyor  ( çalışır bir vaziyette ) olacağım/ olurum.

O anda dinlenmiş  ( halde ) olacağım.

Bundan sonra hep bu adla anılır olacaksın.

   ‘ol’ fiilinden bahsetmişken; dakik (yalın) tarz ( çalış-acak ) dışındaki diğer tarzların gelecek zamanlarının oluşturulmasında kullanılan ‘ol’ fiili ( çalışır olacak, çalışıyor olacak, çalışmış olacak gibi birleşik tarzlı çekim şekillerini oluşturmada da kullanılır.

  Peki, birleşik tarzlı çekimli fiil nedir? Birleşik tarzlı çekimli fiil iki tarz unsurunun ‘ol’ yardımcı fiiliyle birlikte oluşturmuş olduğu çekimli fiil yapısıdır.

  Şöyle açalım: Şu ana kadar hep basit tarzlı yani sadece bir tarz ekli ya da hiç tarz eki almamış çekimli fiillerden bahsettik. Bu ifade şekillerinde şahıs bir tek hareketi, bir tek biçimde gerçekleştirir.

 Örneğin:

anılırdı   ( Geçmiş zamandaki genel hareket.) Yani, geçmişte kalmış sürekli hareket.

anılır olmuştu. ( O günden sonra hep bu olayla anılır olmuştu.)

 Gördüğümüz gibi, bu çekim şeklinde iki tane tarz unsuru bulunur ve burada, geçmişte bir saatten sonra süreklilik/ genellik kazanmış bir hareketin yine geçmişte bitmiş olduğu vurgulanmaktadır.  

  yapıdaki;

-ır  eki  hareketin genel tarzda olduğunu  ( anılır ) (sürekli anılır olmak),

ol yardımcı fiili hareketle kazanılan durumun sonradan ortaya çıktığını,

-miş eki ortaya  çıkan durumun tamam olmuş/ bitmiş olduğunu,

-tu eki ise bütün bu çekimlerde bahsedilen hareket ve durumun zamanını yani geçmişte kaldığını bildirir.

  Birleşik tarzlı çekimli fiillerin bir çok şeklini yapmak mümkündür. Bu şekiller tarz eklerinin karşılıklı birleştirilmeleri sonucu  elde edilir. Birkaç örnek daha verelim:

Bazen aynı doğrular üzerinde bile anlaşamaz olurduk.

Öyle ki, hep bu olayla anılır olmuştuk.

Gün geçtikçe yüzü tanınmaz oluyordu.

Babam işten döndüğünde genellikle yatmış olurduk.

Bunu yapmakla onu incitmiş oluyorduk ama…

Bir kere tartışmayı başlatmış olmuştuk. (bulunmuştuk)

 

Bazen uzun bir süre buradan geçmez olurlar.

Artık alışverişlerimizi kredi kartıyla yapar olduk/olmuşuz.

Yalnızlık bir yaştan sonra çekilmez oluyor.

O saatlerde genellikle yatmış oluruz.

Bir şans daha vermemekle ona haksızlık etmiş olmuyor muyuz?

Ne yapayım, sormuş bulundum.

   Bu arada dikkat çekmek istediğimiz ayrıca bir husus var: Yukarıda ‘ol’ fiiliyle oluşturulmuş birleşik tarzlı çekimli fiillerin,  özellikle geçmiş zamanlı örneklerinde, ‘ol’  fiiliyle,  öncesinde var olan, mevcut bulunan bir hareket veya durum A: değil,  bir sonradan olma B: bir sonralık ifade edildiği görülmektedir.

A) O zamanlar hep bu olayla anılırdık. (anılır i-dik)

B) O günden sonra hep bu olayla anılır olmuş (anılır olmuş i-dik) 

   Örneklerimizi çoğaltmadan önce bu iki örnek üzerinde konuşalım.

Birinci örnekte A: hareket,  söze konu zaman diliminde (geçmiş zamanda), tabiatta zaten mevcut olan, var bulunan  bir hareket veya durumdur.

Bir isim cümlesi;

O yaşlarda polistim.  (polis i-dim),     

O gün hastaydım. (hasta i-dim)

  İkinci örnekte B: ise hareket öncesinde var bulunmayan, sözü edilen andan sonra ortaya çıkmış bir hareket veya durumdur.

Bir isim cümlesi;

O yaşlarda polis oldum.          

O gün hasta oldum.

 

Resim1d

   Tablodan da gördüğümüz gibi bu günkü bulun-uyor  çekimli fiiline denk fiil, ilkin  er-ür’dür. Bu seyir geçmiş zaman için ilkin

er-ür er-ti  yani

bulunuyor idi  ya da

bulunuyor yer aldı  şeklindedir.

  Yine, bu yapıların er(i-)’li kısmı hareketin veya haberin var bulunmasını,  -ür’lü kısmı bu mevcut hareket veya haberin mevcudiyetinin hazır zamanda devam ettiğini bildirir.

  Ve aslında bu birleşik yapılarla, öznenin tabiatta (veya zamanda) bir halde yer alıyor olmasından bahsedilir. Bununla, bahsedilenin (öznenin), (tabiatta veya hal zamanda)

Ne yer ediyor?  olduğu, veya 

Ne yer üretiyor?  olduğu sorulur ve böylelikle  özne tabiatta veya zamanda kendine bir şey için yer yapmış-/ bir bakıma yer üretmiş olur.

  Yani birleşimler yerleşik hareket veya durumlar için kullanılır. Bu yüzden de var bulunuyor olan durumları bildiren i-miş (söylenti), i-se (şart) kipleri ve i-ken eş zaman/ mekan bağlacıyla kullanılır.

  Buradaki  erür/ erür erti örnekleri  bu günkü bulunuyor anlamına denk bir kullanımda ise, bu bulun fiili yerine kalma bildiren bir başka fiilde (oluyor, duruyor, görünüyor…/ eski şekliyle; erür) kullanılabilir.

   Bu durumda  bir mevcudiyet ve bu mevcudiyetin, bulunuyor anlamında, hal zamanda devam ettiği vurgulanır.

erksiz  erür  erti  

(halde) ( var) bulunuyor  idi   

.................... görünüyor  idi    

     

erksiz  ermiş erti /imiş  idi

(halde) ( var) bulunmuş  idi

..................... görünmüş idi

    Şu ana kadarki örnekler birer isim cümlesi örnekleriydi.  Peki, fiiller bir tarza bağlı çekimli fiil olsalardı bunlar;

Örneğin; 

‘çalış-ır     (bir halde) bulunuyor  idi’

‘çalış-mış  (bir halde) bulunuyor  idi’

‘çalış-ır     (bir halde) bulunmuş idi’

'çalış-mış  (bir halde) bulunmuş idi’

...diye oluşturulurdu ve er(i-)  fiiliyle ‘ol’ fiilinde olduğu gibi, birleşik tarza çekimlenmiş bir fiil oluşturulmuş olurdu.  Fakat bu birleşik tarzlı çekimli fiil yapısı, ‘ol’  fiilinde olduğu gibi bir sonradan olma değil, öncesinden var bulunan, mevcut  durumları ifade ederdi.

 Yapısal oluşumunu gördüğümüz bu birleşik yapıların anlamsal veya  işlevsel yanlarını da belirtelim. Yani bütün bu  birleşik yapılar ne işe yarar? Özetle durum,  ‘hareket’  ve ‘hal’ üzerine kurguludur.

Örneğin;

‘çalış-ır  (halde)  bulunuyor idi’   (çalışır erür erti)

'güçsüz  (halde)   bulunuyor idi’   (erksiz erür erti)

...ifadesinde, ‘çalışır’  kısmı, hareketin genel bir hareket olduğunu; ‘bulunuyor’  kısmı, bu genel hareketin genellik halinin/ durumunun hazır zamanda devam ettiğini; ‘i-di’ kısmı ise, bütün bu birleşik yapının geçmişte kaldığını bildirir.

 ‘çalış-ır ( halde)  bulunmuş idi’   (çalışır ermiş erti)

‘güçsüz ( halde)  bulunmuş idi’   (erksiz ermiş erti)

...ifadesinde ise, ‘çalışır’  kısmı, hareketin genel bir hareket olduğunu; ‘bulunmuş’   kısmı, bu genellik halinin/ durumunun hazır zamanda oluşmuş/ olmuş bitmiş olarak bulunduğunu; ‘i-di ’ kısmı ise, bütün bu birleşik yapının geçmişte kaldığını bildirir.

Yine, çalış-mış (halde) bulunuyor idi’  (çalışmış erür erti)

...ifadesinde, ‘çalışmış’ kısmı hareketin bitmiş bir hareket olduğunu; ‘bulunuyor’  kısmı, bu bitmişlik halinin hazır zamanda devam ettiğini; ‘i-di’ kısmı ise bütün bu birleşik yapının geçmişte kaldığını bildirir.

‘çalış-mış (halde) bulunmuş idi’  (çalışmış ermiş erti)

...ifadesinde ise, ‘çalışmış’ kısmı hareketin bitmiş bir hareket olduğunu; ‘bulunmuş’ kısmı, bu bitmişlik durumunun sözü edilen anda bitmiş olarak bulunuyor olduğunu; ‘i-di’ kısmı ise bütün bu birleşik yapının geçmişte kaldığını bildirir.

Bir örnek:

Katili, adamı öldürürken görmüş idim (görmüştüm). Ben artık olaya tanık olmuş bulunuyor idim (tanık olmuştum). Ne yapabilirdim, olayı bir kere görmüş bulunmuştum ( Bir kere görmüştüm ). Yalan mı söyleseydim?

Yalın tarzlı çekim                         Birleşik tarzlı çekim

Resim1v

Kip (mood) nedir? Kip ekleri nelerdir?

     Şu ana kadar  çekimli fiillerin bir şahıs, bir zaman ve bir de  tarza bağlı olarak bulunduklarını söyledik.  Bu durumlarda kullanılan eklerden;

-m, -sn, …, -snz v.s ekleri şahıs;

-di, …, -ecek, -ecekti ekleri zaman;

-r, …, -yor, -mış, -makta ekleri tarz ekleriydi.

Örnek;  

a) Her hafta sonu çocuklarını parka götürür müsün?. 

b) Rica edersem bu hafta benim çocuklarımı da götürür müsün?

    Örneklerimiz bunlar olsun. Dikkat edersek birinci örnek (a) bir haber (haber alma) cümlesi iken, ikinci cümle (b) bir istek bildirir. Fakat kullanılan ekler, her iki cümlede de (-r) eki, aynı ektir. Demek ki bir ek farklı amaçlar için kullanılabilmektedir. Örneklerdeki kullanım farkı ise kip farkıdır.  

  Kipler böyle ‘Lütfen gider misin’, ‘Umarım gelir’ gibi yardımcı sözlerle bildirilebileceği gibi kip oluşturmak için oluşturulmuş (-meli/-malı, -ebilir/-abilir, -e/-a …) gibi eklerle de bildirilebilir.

  Yine kip oluşturmak için oluşmuş bu ekler aynı anda bir çekimde de yer alabilirler. Bu durumda çekim birleşik kipli bir yapıdadır.

Ör; İşçiler mesai saatlerinin bir kısmında dinlen-ebil-meli-ler.

Örnekteki ‘–ebil-’  imkan, ‘-meli’ gereklilik ifade eder.

  Ve yine kip ekleri fiil çekim ekleri olduklarından her tarz fiile iliştirilebilir. Bu durumlarda ise çekimler;

yapabilir,

yap-ıyor olabilir,

yap-mış olabilir’ gibi çekimlerdir. 

   Bunlardan başka kipler konusunda şundan da bahsedelim: (indicative mood) Haber kipi (ya da kalıbı) dışındaki diğer kiplerde, konuşan kişi haber kipinde olduğu gibi kendisine veya bir başkasına ait var olan veya meydana gelecek bir haberi aktarmaz.  Bu durumda diğer (emir, istek, dilek şart, dilek, gereklilik, olasılık, izin, rica vs) kiplerde konuşan kişinin olaya karışması, yani konuşan kişinin kendisinin bir isteği, emri, ricası vardır.

      Sonuç olarak Türkçe için genel olarak durum şudur: Türkçede çekimlenmiş bir fiildeki;

   -m, -sn, -snz… ekleri şahıs;

   -di, -ecek, -ecekti ekleri zaman;

   -r, -yor, -mış ekleri tarz;

  -e, -meli, -ebilir ekleri kip ekleri olarak görev alırlar.

 

Çekimli fiillerde kip nedir?

   Konuşan şahsın, bilip gördüğü veya öğrendiği; şahıs, zaman ve tarza bağlı herhangi bir hareketi, haber modunda verebilmesi ya da konuşan şahsın, bu kez kendisinin bir emrini, isteğini, arzusunu, tespitini vs. durumlarını ifade edebilmesi için fiillerin sokulduğu kalıplara kip denir. 

Olasılık kipi;

( fiil-tarz-ebilir/-zaman-şahıs)

yap-mış olabilir-di-n

yine; 

Her gün çantanı getirir misin?’ cümlesi, haber kipindeyken;

Çantamı bana getirir misin?’ cümlesi, istek kipindedir.

Haber kipi (The indicative mood); konuşan şahsın kendisi veya başkası hakkında bilgi sahibi olduğu bir durumu bildirmesidir.         

Ali okula gidiyor

Ali is going to school.

Emir kipi (imperative mood); konuşan şahsın, bir istek veya tavsiye olmaksızın hareketi, dikta ederek yaptırmak istemesidir.          

Otur! Sit down!,

Otursun! – Tell him to sit 

İstek kipi; konuşan şahsın, emir amacı gütmeden bir teklif, öneri, tercihe vs.ye bağlı bir istekle muhatabını harekete yönlendirmesi veya kendisinin bir harekete yönelmek istemesidir.

Gideyim (bari)_Let me go.                                                 

Gidesin_ I want you to go.                                  

Gidelim._ Let us(let’s) go.   

Şart (conditional); konuşan şahsın, söz konusu hareketin gerçekleşmesinin bir şarta bağlı olduğunu bildirmesidir.

Çalışırsa kazanır/ kazanacak.

If he works, he will win.

Dilek şart kipi (desiderative); konuşan şahsın, gerçekleşmiş veya gerçekleşmemiş arzusunun bir şarta bağlı olmasıdır.                                                  

Yerinde olsaydım bunu yapmazdım.

If I were you, I wouldn’t do it. 

Dilek kipi (subjunctive mood); konuşan şahsın, gerçekleşmiş bir olay karşısında hayıflanmasıdır.

Ah! Şimdi burada olsaydı.

Oh, If  he were here now!

veya gerçekleşmemiş bir olayın kendi arzusuna göre sonuçlanmasını arzulamasıdır.

Bütün mutluluklar senin olsun/ ola!

All happines be with you!

Gereklilik kipi (necessity) (-meli/-malı); konuşan şahsın, bir şeyin yapılmasının gerekli olduğunu bildirmesidir.

Çalışmalı._He must work.

Zorunluluk kipi (obligation) (-meli/-malı, zorunda olmak); bir şeyin yapılmasının mecburi  olduğunun bildirilmesidir.                               

Çalışmalı/-mak zorunda_He has to work.

Yeterlilik kipi (ability) (-ebilir/-abilir); konuşan şahsın muhatabının veya kendisinin bir şeyi yapmaya  muktedir olduğunu bildirmesidir.              

He could do it. Yapabilirdi (her zaman)

He was able to do it._ Yapabildi.(bu kez)

Olasılık kipi (probability) (-ebilir/-abilir, -meli/-malı); konuşan şahsın, bir olayın gerçekleşmesinin,  İhtimal dahilinde olmasını,

Gelebilir. _He may come.

Yüksek ihtimal/ büyük olasılık dahilinde olmasını bildirmesidir.

Gelmiş olmalı_ He must have come.

Rica/izin; muhataptan bir hareketi yapması için ricada bulunulmasıdır.    

-ebilir misin?_Can You …,  

 -ebilir miydin?_Could you …,

 -ecek misin?_ Will you …, 

-ecek miydin?_Would you …? veya     izin istemesidir. 

Ör:

-abilir miyim? (-amazsın!)_Can I …,    

-mek mümkün mü?/ olur mu? _May I …,

Zaman (time) nedir? Zaman ekleri nelerdir?

 Varlıklar hareketlerini bir tarza bağlı olarak gerçekleştirirken bu hareketler bir zamanda gerçekleşir.

  Türkçede eki geçmiş zaman, -ecek eki gelecek zaman, -ecekti ek birleşmesi geçmişte kalmış gelecek zamanı bildirir. Türkçede zamanlar tek bir ekle değiştirilebilirken, İngilizcede durum biraz farklıdır.

  Örneğin ‘am/ is/ are’ yardımcı unsurları bir taraftan şahıs veya şahısların ayırıcılığını bildirirken, diğer taraftan ifadenin zamanını da göstermektedir.

  Yine, ‘was /were’ hareketin şahıs veya şahısların ayırıcılığının yanında hareketin geçmiş zamanda kaldığını da göstermektedir.

  Türkçede zamanlar sıfır ekten başlar. Bu eksizlik durumu ise şimdiki zamandır. ‘–r,  -yor, -mış  ekleri tarz ekleridir.

   Türkçede zaman ekleri fiillere doğrudan eklenir

çalış-, çalış-acak

  Örnekteki çekimli fiil tarz bakımından yalın yapılıdır yani eksizdir. Bu durumda çekimli fiil, hareket bildiren fiildir.

Hareket  fiilleri; ‘geldi, gördü, dokundu, hoşlandı  gibi fiillerdir.

Bundan başka  zaman ekleri ‘bulun-du, ol-du, yer al-dı, kal-dı’ gibi kalma/ durum fiilleriyle de kullanılır.

  Örneğin,

bulundu’ nasıl bulundu?

Çalışır bulun-du.’ veya

çalışmış bulun-du.’    

   Örneğimizdeki kalma fiili yerine diğer kalma fiilleri de kullanılabilir. Kullanıldığında ise fiilin taban anlamına göre anlam farklılıkları ortaya çıkabilir.

   Yine  kalma fiillerinden (yardımcı fiiller) bir tanesi de –i (er) yardımcı fiilidir. ‘çalışır idim, çalışmış idim’ gibi.

   Bütün bu durumlarda yardımcı fiiller, bir tarza bağlı hareketleri geçmişe taşıma işine (yardımcı fiil işleviyle) yardım eder sadece.        

   Bundan başka yardımcı fiiller böyle bir zamana taşıma işlevlerinden başka bir durumun bildirilmesine yardımcı da olabilir.

   Örneğin,

çalışır bulunuyor  idi veya ‘

çalışır bulunuyor bulundu’  

 yine,

çalışır bulunmuş idi’  veya 

çalışır bulunmuş bulundu gibi.

  Bu durumda birinci yardımcı fiil (bulun-uyor/ bulun-muş), hazır zamandaki durum devamlılığı veya bitmişliğinin bildirilmesine yardımcı olurken, ikinci yardımcı fiil ‘bulundu’ bütün bu birleşik yapıların zamanını, geçmişte kaldığını bildirmeye yardımcı olur.

  -- geçmiş --                  -- şimdiki --                            -- gelecek --

Resim8

Tarz (aspect) nedir? Tarz ekleri nelerdir?

    Varlıklar hareketlerini gerçekleştirirken hareketlerin bir de gerçekleşme şekli vardır. Hareketimiz geçmiş zamanda kalmış bir hareket olsun

 ‘Dün çok çalıştım’.

Bu, ‘çalış--m’ çekimli fiilinde bir tarz eki yoktur. –dı eki zaman eki, -m eki ise birinci tekil şahıs zamiri (ben)’in şahıs ekidir. Yani fiil tarz bakımından yalın yapılıdır. 

Çalış-ır-dım,

çalışı-yor-dum,

çalış-mış-tım,

çalış-makta-ydım’ çekimlerinde ise –r, -yor, -mış ve -makta ekleri tarz ekleridir. Ekler bir zaman bildiriminden bağımsız olarak, hareketin bu zaman içinde ne şekilde gerçekleştirildiğini bildirirler.

   Yani

r/-er eki (gid-er-di-m) hareketin genellikle gerçekleştirildiğini,

-yor eki (gid-i-yor-du-m) hareketin hazır zamanda sürdürüldüğünü,

mış eki  (git-miş-ti-m) eki ise hareketin tamam olmuş, bitmiş olduğunu bildirir.

    Kısaca, -yor ekiyle şahıs, sözü edilen zamanda hareketi yaparken, -mış ekiyle şahıs hareketi yapmış bulunandır.

     Sonuçta her iki durumda da zaman aynı zamandır.

(çalışanm,

çalışmış bulunanm).

Örnekler:

Annem bulaşıkları yıkarken ben ders çalışı-yor/ çalış-an yer alm.  (çalışıyor idim)

Babam işten döndüğünde çalışmış (bulunu-yor/ bulun-an) yer alm. (çalışmış idim)

Örnek:

Ne yap-ıyor/ ne yap-an-sın?  

Ders çalış-ıyor/ çalış-an-ım.

Dersini bitir-miş (bulun-an) mısın?

Evet, dersimi bitir-miş (bulun-an)-ım.

    İngilizcede; devam tarzı (be V-ing), bitmiş tarz (have V-ed), devam etmekte olan tarz (have been V-ing) kalıplarıyla sağlanır.

Resim3

   Fiillerde tarz anlayışı diğer kipler ve hatta fiilimsilerde de yer alır.

Çalışmış olmalı_ He must have worked  

çalışmış ol,

çalışmış olsa

çalışmış olan

çalışmış olarak,

çalışmış olmak

 

Esasen tarz olayında durum şudur;

(şu an) camı açıp bakıyoruz…

 Çocuklar top oynuyorlar. Ali’nin annesi çamaşırları asıyor.

 İşçiler işlerini bitirmişler. Yağmur dinmiş. / dindi

 Sokak lambaları hala yanıyor ( yanmakta ) ….

     Bu cümlelerin hepsi aynı zaman içerisinde yer alan cümlelerdir. Eğer örnekler –di ekiyle kullanılsaydı,

( o an ) camı açıp baktığımız o an da…

 Çocuklar top oynuyorlar. Alinin annesi çamaşırları asıyordu.

 İşçiler işlerini bitirmişlerdi. Yağmur dinmişti / dindiydi

 Sokak lambaları hala yanıyordu ( yanmaktay )

 ...cümleler yine aynı zaman içerisinde kullanılan cümleler olurdu, fakat zaman olarak geçmişte kalan bir zaman yani geçmiş zaman olurdu. Öyleyse ifadelerde yer alan –yor, -mış, -makta ekleri tarz; - eki ise zaman ekleridir.

  Bütün bunlara göre değinilmesi gerekli bir husus var.

  Türkçede ve İngilizcede zaman çizgisi;

gitti ________   gidiyor _____ gidecek   şeklinde değil,

gitti _____________________ gidecek

gidiyordu ____  gidiyor _____ gidiyor olacak         yine;

bitirmişti _____ bitirmiş _____ bitirmiş olacak          

çalışır _______ çalışır ______ çalışır olacak       gibidir.

...ve aslında bu çekimlerde bir zamanda ne biçimde bulunma sorulur. Yani şöyle, ‘gitti’ çekimli fiilindeki ‘git-’ fiili bir hareket fiilidir. –di eki ise bu hareket fiiline eklidir.  

  Fiiller böyle hareket bildiren fiillerden olabileceği gibi kalma veya durum bildiren fiillerden de olabilir.

   Kalma fiillerinden biri ise ‘bulunmak’ fiilidir. İşte -i (eski biçimi 'er-' fiili ) eki de  böyle ‘bulun-’ anlamını veren yardımcı fiil görevindeki bir ektir. Ve çekimli fiilin zamanını  bu eke ekli –di eki verir.

   Bundan sonra sorular -(i)di ek birleşmesine sorulur. Yani,

‘bulundu’ , (o an ) nasıl bulundu?

çalışır bulundu.   Ya da

çalışır (halde) yer aldı.  veya

çalışır idi.  yani,

çalışır

çalışıyor bulundu.

çalışmış bulundu. Gibi.

   Sonuç olarak ‘çalışırdı, çalışıyordu, çalışmıştı, çalıştıydı’, çalışmaktaydı çekimlerinde yer alan –dı ekleri tek başına çekimli fiilin zamanını bildirirken, çekimlerde yer alan –r, -yor, -mış, -makta ekleri fiillerin –idi ek birleşmesiyle bildirilen zamanda ne biçinde yer aldıklarını (tarzını) bildirirler.  

Bunlardan sonra şöyle devam edilirse;

  ‘bulundu’ çekimli fiil yapısındaki ‘bulun-’ yardımcı fiil, –di eki zaman ekiydi. Peki yardımcı fiilde olsa ‘bulunmak’ fiili de bir fiildir. Öyleyse tarz ekleri (-r, -yor, -mış ekleri ) ‘bulun-’ fiiline de iliştirilebilir.

Yani  çekimler;

bulunurdu

bulunuyordu

bulunmuştu gibi de oluşturulabilir. Bu defa da sorular yine –(i)di (bulundu) yapısına sorulur. Yani,

nasıl idi? Nasıl yer aldı? Nasıl bulundu?

çalışır bulunur bulundu(idi),

çalışır bulunuyor bulundu(idi),

çalışır bulunmuş bulundu(-idi)

 yine;

çalışmış bulunur bulundu,

çalışmış bulunuyor idi,

çalışmış bulunmuştu

gibi çekimlenirler.   

     Aşağıdaki tablo Türkçenin şahıs, tarz ve zaman eklerinin bölgelere göre dağılmış şekillerini gösterir.

Resim5