Not: Gelecek zamanlarla ilgili şöyle bir durum da vardır: Fark ettiysek, dakik tarz dışında diğer tarzların gelecek zamanları ‘ol’ fiiliyle oluşturulmaktadır. ‘olmak’ fiilinin yardımcı bir fiil olarak kullanıldığı bu tip yapılarda, dakik tarzlı yapılarda olduğu ( çalışacağım ) gibi bir niyet veya planlamadan değil, söz konusu hareketle kastedilen hal üzerinde bulunmaktan bahsedilir.
O saatlerde ders çalışıyor ( çalışır bir vaziyette ) olacağım/ olurum.
O anda dinlenmiş ( halde ) olacağım.
Bundan sonra hep bu adla anılır olacaksın.
‘ol’ fiilinden bahsetmişken; dakik (yalın) tarz ( çalış-acak ) dışındaki diğer tarzların gelecek zamanlarının oluşturulmasında kullanılan ‘ol’ fiili ( çalışır olacak, çalışıyor olacak, çalışmış olacak gibi ) birleşik tarzlı çekim şekillerini oluşturmada da kullanılır.
Peki, birleşik tarzlı çekimli fiil nedir? Birleşik tarzlı çekimli fiil iki tarz unsurunun ‘ol’ yardımcı fiiliyle birlikte oluşturmuş olduğu çekimli fiil yapısıdır.
Şöyle açalım: Şu ana kadar hep basit tarzlı yani sadece bir tarz ekli ya da hiç tarz eki almamış çekimli fiillerden bahsettik. Bu ifade şekillerinde şahıs bir tek hareketi, bir tek biçimde gerçekleştirir.
Örneğin:
… anılırdı ( Geçmiş zamandaki genel hareket.) Yani, geçmişte kalmış sürekli hareket.
… anılır olmuştu. ( O günden sonra hep bu olayla anılır olmuştu.)
Gördüğümüz gibi, bu çekim şeklinde iki tane tarz unsuru bulunur ve burada, geçmişte bir saatten sonra süreklilik/ genellik kazanmış bir hareketin yine geçmişte bitmiş olduğu vurgulanmaktadır.
yapıdaki;
-ır eki hareketin genel tarzda olduğunu ( anılır ) (sürekli anılır olmak),
ol yardımcı fiili hareketle kazanılan durumun sonradan ortaya çıktığını,
-miş eki ortaya çıkan durumun tamam olmuş/ bitmiş olduğunu,
-tu eki ise bütün bu çekimlerde bahsedilen hareket ve durumun zamanını yani geçmişte kaldığını bildirir.
Birleşik tarzlı çekimli fiillerin bir çok şeklini yapmak mümkündür. Bu şekiller tarz eklerinin karşılıklı birleştirilmeleri sonucu elde edilir. Birkaç örnek daha verelim:
Bazen aynı doğrular üzerinde bile anlaşamaz olurduk.
Öyle ki, hep bu olayla anılır olmuştuk.
Gün geçtikçe yüzü tanınmaz oluyordu.
Babam işten döndüğünde genellikle yatmış olurduk.
Bunu yapmakla onu incitmiş oluyorduk ama…
Bir kere tartışmayı başlatmış olmuştuk. (bulunmuştuk)
Bazen uzun bir süre buradan geçmez olurlar.
Artık alışverişlerimizi kredi kartıyla yapar olduk/olmuşuz.
Yalnızlık bir yaştan sonra çekilmez oluyor.
O saatlerde genellikle yatmış oluruz.
Bir şans daha vermemekle ona haksızlık etmiş olmuyor muyuz?
Ne yapayım, sormuş bulundum.
Bu arada dikkat çekmek istediğimiz ayrıca bir husus var: Yukarıda ‘ol’ fiiliyle oluşturulmuş birleşik tarzlı çekimli fiillerin, özellikle geçmiş zamanlı örneklerinde, ‘ol’ fiiliyle, öncesinde var olan, mevcut bulunan bir hareket veya durum A: değil, bir sonradan olma B: bir sonralık ifade edildiği görülmektedir.
A) O zamanlar hep bu olayla anılırdık. (anılır i-dik)
B) O günden sonra hep bu olayla anılır olmuş (anılır olmuş i-dik)
Örneklerimizi çoğaltmadan önce bu iki örnek üzerinde konuşalım.
Birinci örnekte A: hareket, söze konu zaman diliminde (geçmiş zamanda), tabiatta zaten mevcut olan, var bulunan bir hareket veya durumdur.
Bir isim cümlesi;
O yaşlarda polistim. (polis i-dim),
O gün hastaydım. (hasta i-dim)
İkinci örnekte B: ise hareket öncesinde var bulunmayan, sözü edilen andan sonra ortaya çıkmış bir hareket veya durumdur.
Bir isim cümlesi;
O yaşlarda polis oldum.
O gün hasta oldum.
Tablodan da gördüğümüz gibi bu günkü bulun-uyor çekimli fiiline denk fiil, ilkin er-ür’dür. Bu seyir geçmiş zaman için ilkin
er-ür er-ti yani
bulunuyor idi ya da
bulunuyor yer aldı şeklindedir.
Yine, bu yapıların er(i-)’li kısmı hareketin veya haberin var bulunmasını, -ür’lü kısmı bu mevcut hareket veya haberin mevcudiyetinin hazır zamanda devam ettiğini bildirir.
Ve aslında bu birleşik yapılarla, öznenin tabiatta (veya zamanda) bir halde yer alıyor olmasından bahsedilir. Bununla, bahsedilenin (öznenin), (tabiatta veya hal zamanda)
Ne yer ediyor? olduğu, veya
Ne yer üretiyor? olduğu sorulur ve böylelikle özne tabiatta veya zamanda kendine bir şey için yer yapmış-/ bir bakıma yer üretmiş olur.
Yani birleşimler yerleşik hareket veya durumlar için kullanılır. Bu yüzden de var bulunuyor olan durumları bildiren i-miş (söylenti), i-se (şart) kipleri ve i-ken eş zaman/ mekan bağlacıyla kullanılır.
Buradaki ‘erür/ erür erti’ örnekleri bu günkü bulunuyor anlamına denk bir kullanımda ise, bu bulun fiili yerine kalma bildiren bir başka fiilde (oluyor, duruyor, görünüyor…/ eski şekliyle; erür) kullanılabilir.
Bu durumda bir mevcudiyet ve bu mevcudiyetin, bulunuyor anlamında, hal zamanda devam ettiği vurgulanır.
erksiz erür erti
(halde) ( var) bulunuyor idi
.................... görünüyor idi
erksiz ermiş erti /imiş idi
(halde) ( var) bulunmuş idi
..................... görünmüş idi
Şu ana kadarki örnekler birer isim cümlesi örnekleriydi. Peki, fiiller bir tarza bağlı çekimli fiil olsalardı bunlar;
Örneğin;
‘çalış-ır (bir halde) bulunuyor idi’
‘çalış-mış (bir halde) bulunuyor idi’
‘çalış-ır (bir halde) bulunmuş idi’
'çalış-mış (bir halde) bulunmuş idi’
...diye oluşturulurdu ve er(i-) fiiliyle ‘ol’ fiilinde olduğu gibi, birleşik tarza çekimlenmiş bir fiil oluşturulmuş olurdu. Fakat bu birleşik tarzlı çekimli fiil yapısı, ‘ol’ fiilinde olduğu gibi bir sonradan olma değil, öncesinden var bulunan, mevcut durumları ifade ederdi.
Yapısal oluşumunu gördüğümüz bu birleşik yapıların anlamsal veya işlevsel yanlarını da belirtelim. Yani bütün bu birleşik yapılar ne işe yarar? Özetle durum, ‘hareket’ ve ‘hal’ üzerine kurguludur.
Örneğin;
‘çalış-ır (halde) bulunuyor idi’ (çalışır erür erti)
'güçsüz (halde) bulunuyor idi’ (erksiz erür erti)
...ifadesinde, ‘çalışır’ kısmı, hareketin genel bir hareket olduğunu; ‘bulunuyor’ kısmı, bu genel hareketin genellik halinin/ durumunun hazır zamanda devam ettiğini; ‘i-di’ kısmı ise, bütün bu birleşik yapının geçmişte kaldığını bildirir.
‘çalış-ır ( halde) bulunmuş idi’ (çalışır ermiş erti)
‘güçsüz ( halde) bulunmuş idi’ (erksiz ermiş erti)
...ifadesinde ise, ‘çalışır’ kısmı, hareketin genel bir hareket olduğunu; ‘bulunmuş’ kısmı, bu genellik halinin/ durumunun hazır zamanda oluşmuş/ olmuş bitmiş olarak bulunduğunu; ‘i-di ’ kısmı ise, bütün bu birleşik yapının geçmişte kaldığını bildirir.
Yine, ‘çalış-mış (halde) bulunuyor idi’ (çalışmış erür erti)
...ifadesinde, ‘çalışmış’ kısmı hareketin bitmiş bir hareket olduğunu; ‘bulunuyor’ kısmı, bu bitmişlik halinin hazır zamanda devam ettiğini; ‘i-di’ kısmı ise bütün bu birleşik yapının geçmişte kaldığını bildirir.
‘çalış-mış (halde) bulunmuş idi’ (çalışmış ermiş erti)
...ifadesinde ise, ‘çalışmış’ kısmı hareketin bitmiş bir hareket olduğunu; ‘bulunmuş’ kısmı, bu bitmişlik durumunun sözü edilen anda bitmiş olarak bulunuyor olduğunu; ‘i-di’ kısmı ise bütün bu birleşik yapının geçmişte kaldığını bildirir.
Bir örnek:
Katili, adamı öldürürken görmüş idim (görmüştüm). Ben artık olaya tanık olmuş bulunuyor idim (tanık olmuştum). Ne yapabilirdim, olayı bir kere görmüş bulunmuştum ( Bir kere görmüştüm ). Yalan mı söyleseydim?
Yalın tarzlı çekim Birleşik tarzlı çekim