so
_ İn this event you left me so I knew you.
therefore (bu yüzden, ondan dolayı),
thereby (dolaysiyle),
thus (nitekim) ,
hence (bundan böyle),
consequently (binanaleyh) resmi
as a result (sonuç olarak),
O şöyle oldu bu böyle oldu sonuç olarak, bu işi sen yapmadın mı ?
_ It happened in this way or in that way. As a result, didn’t you do it yourself?
finally (sonuç olarak, neticede ),
eventually ( neticede),
at any rate (her neyse),
anyhow (zaten)
to sum up (toparlarsak),
Bu konuyla ilgili her şey konuşuldu artık, toparlayacak olsak...
_ Everything about this subject has been talked. To sum up...
briefly (özetlersek),
in short (kısaca),
in conclusion (son olarak)