Etiket arşivi: preposition

around

around_çevresinde

   Bir şeyin bir başka şey-in (bir daire oluşturacak şekilde ) etrafında, çevresinde olduğunu belirtirken kullanılır.

   The planets turn around of the sun with about satellites.

   Gezegenler etraflarındaki uydularıyla birlikte güneşin çevresinde dönerler

out

out_dışında

   Bir şeyin/durumun bir başka şey/durum-un dışında olduğunu belirtirken kullanılır.

   When the teacher was staying in the classroom the students were out .

   Öğretmen sınıftayken öğrenciler dışarıdaydı.

   Keep me out of this issue do not be in!

   Beni bu meselenin dışında tut içinde değil.

outside

outside_dışında

Bir şeyin bir başka şeyin dış tarafında olduğunu belirtirken kullanılır.

Inside of the cabinet had been painted white and outside yellow... Kulübenin içi beyaza dışı sarıya boyanmış.

the near side

the near side_berisinde

   Bir şeyin/yerin ileride olan bir şey-in berisinde (bu tarafta-beride) olduğunu belirtirken ve beri taraftan anlamında kullanılır.

   There is a sea beyond of the hill.

   Tepenin ötesinde deniz var (ben-- tepe--deniz)

   There is a lake this side of the hill.

   Tepenin berisinde göl var (ben--göl--tepe)

behind

behind_gerisinde.

   Bir şeyin(yüzü dönük olarak) bir başka şey-in

         /durumun                                           /durum-un

(mesafeli bir şekilde) gerisinde olduğunu belirtirken kullanılır.

   There was a shield in back of me.

    Arkamda kalkan vardı.

    While my shadow was coming in back of me, and the cavalarymen were coming behind.

     Arkamdan gölgem gerimden süvariler geliyordu.

in back of

in back of_arkasında

   Bir şeyin bir başka şey-in (bitişik veya yakın ayrık olarak) arkasında olduğunu belirtirken kullanılır.

   There was a shield in back of me.

   Arkamda kalkan vardı.

   While my shadow was coming in back of me, and the cavalarymen were coming behind.

   Arkamdan gölgem gerimden süvariler geliyordu...

beyond

beyond_ötesinde

    Bir şey/ yerin ileride olan bir şey-in ötesinde belirtilmeyen bir yerde olduğunu belirtirken veya diğer taraftan anlamında kullanılır.

   There is a sea beyond of the hill.

   Tepenin ötesinde deniz var (ben-- tepe--deniz)

   There is a lake this side of the hill.

   Tepenin berisinde göl var (ben--göl--tepe)

ahead of

ahead of_-in ilerisi

   Bir şeyin/ durumun bir başka şey-in  /durum-un (arkası dönük olarak) ilerisinde olduğunu belirtmede kullanılır.

 

    The short headlight enlighten in front of the car and long ahead of the car.

   Kısa farlar arabanın önünü uzunları ilerisini aydınlatır.

in front of

in front of ..._ -in önünde

ahead of..._-in ilerisi

  Herhangi bir şeyin (bitişik veya yakın ayrık bir şekilde) bir başka şeyin önünde olduğunu belirtirken kullanılır.

   There is a headlight in front of every car.

   Her arabanın önünde far var

    The short headlight enlighten in front of the car and long ahead of the car.

   Kısa farlar arabanın önünü uzunları ilerisini aydınlatır.