and
Okuyabiliyor ve yazabiliyor.
_He can read and write.
both….and
Hem okuyabiliyor hem de yazabiliyor.
_He can both read and write.
neither…nor
Ne okuyabiliyor ne de yazabiliyor.
_ He can neither read nor write.
not only.. but (also)
Sadece okuyamıyor yazamıyor da.
_He can’t only read but(also) write.
whether......or -sekte........-mesekte
Okusa da yazsa da fark etmez.
_ İt doesn’t matter whether he can writeor read.
morever (dahası) çok resmi,
Ofiste çok işim var ayrıca, eşime ona yardım edeceğime dair söz verdim.
_ I’ve a lot to do at the office. Morever, I’ve promissed that I’ll help my wife.
furthermore (ayrıca) resmi,
İn addition (buna ek olarak),
on top of that (üstelik)
along with (bununla beraber),
O çok güzel gitar çalar bununla birlikte güzel de şarkı söyler
_He plays the guitar well; along with this, he can sing a song welI, too.
in any case (her halükarda),
besides (bunun yanısıra),
what is more (öte yandan),
also (hemde)
certainly (kesinlikle),
İyi bir fikir. Kuşkusuz bunu düşüneceğim
_İt is a very good idea. Certainly, I’ll think about it.
granted (diyelim ki),
by the way (bu arada),
incidentally (laf arasında)
in the same way (bir başka ifadeyle)
similarly (benzer şekilde),
O bunu yababildi, aynı şekilde sende bunu kolayca başarabilirsin.
_ He was able to do it very easily. Similiarly, you can achieve it easily too.