بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
الٓمٓصٓۜ ﴿١﴾
كِتَابٌ اُنْزِلَ اِلَيْكَ فَلَا يَكُنْ ف۪ي صَدْرِكَ حَرَجٌ مِنْهُ لِتُنْذِرَ بِه۪ وَذِكْرٰى لِلْمُؤْمِن۪ينَ ﴿٢﴾
اِتَّبِعُوا مَٓا اُنْزِلَ اِلَيْكُمْ مِنْ رَبِّكُمْ وَلَا تَتَّبِعُوا مِنْ دُونِه۪ٓ اَوْلِيَٓاءَۜ قَل۪يلًا مَا تَذَكَّرُونَ ﴿٣﴾
A’râf Suresi Meali/Yor(umla)ması
1. Elif. Lâm. Mîm. Sâd. ( Æ L M S )
2. (Bu??), kendisiyle insanları?? uyarman, inananlara öğüt(nasihat)?? vermen için sana indirilen bir kitaptır. Artık bu hususta kalbinde bir şüphe olmasın.
1. Kitap?? (o ki, o) sana, iman etmiş olanları onunla uyarman ve bir zikir (anmak, hatıra getirme…// andırmak, çağrışım yap(ıl)ma/ ders çıkar(ıl)ma??) -sı için indirildi. Artık ondan (onun ne amaçla indirildiği konusunda??) kalbinde bir darlık olmasın.
2. Kitap (o ki, o) sana indirildi. Artık ondan (1. kitaptan??/ 2. sana indirilen bir kitap olup olmadığından??) kalbinde bir darlık olmasın. [Kitap ( ki onu)] Onunla inananları uyarman ve (inananlara) bir zikir olsun içindir.
3. (Ve Sizler) Rabbinizden size indirilene (Kur’an’a/ kitaba) uyun. O’nu bırakıp da başka dostların peşlerinden/izinden?? gitmeyin. Ne kadar da az öğüt/ders alıyorsunuz!
4. Nice memleketler var ki biz onları helâk ettik. (ve ey! iman etmiş olduğu halde ALLAH’ı bıtakıp başkalarının izinden gidenler) Azabımız onlara geceleyin yahut gündüz istirahat ederlerken geldi.
5. Azabımız onlara geldiğinde çağırışları, «Biz gerçekten zalim kişilermişiz» demelerinden başka bir şey olmadı.
6. Elbette kendilerine peygamber gönderilen kimseleri de, gönderilen peygamberleri de mutlaka sorguya çekeceğiz! *
7. Ve onlara (olup bitenleri) tam bir bilgi ile mutlaka anlatacağız (onlara gaip olan şeyleri bir ilimle kıssa edeceğiz). Biz, onlara uzak olmadık. (size de uzak değiliz)
8. O gün tartı haktır. Kimin (sevap??) tartıları ağır gelirse, işte onlar kurtuluşa erenlerdir.