on

on_-de/ -da

   Herhangi bir şeyin, kullanılan kısmı üst tarafı/ yüzeyi olan bir başka şeyde olduğunu belirtirken -de, -da anlamında...

    ya da bir şeyin üstünde oluşu bildirirken üstünde anlamında mekanda

   sınırları sabit sıralı zamanlardan söz ederken zamanda... kullanılır.

   on the table_ (masada, masanın üstünde)

   on the box_ kutunun üstünde (kutuda değil)

   on the bus_ otobüste

   on the ship_ gemide

   on the plane_ uçakta

   on foot_ yaya (ayakları üstünde)

 

   on Monday_ Pazartesi günü

   on May 15 th_15 Mayısta

   on Friday morning_ Cuma sabahı

   on time_ zamanında

 

in_ -de/ -da

   Herhangi bir eşyanın, kullanılan kısmı iç tarafı olan bir başka eşyada olduğunu belirtirken -de, -da anlamında  mekanda

   ve etrafı çevrili olan ya da olduğu düşünülen bir şeyin içinde oluşu belirtirken içinde anlamında yine mekanda

   vakit, sezon gibi sınırları esnek veya periyodik zamanlardan bahsederken zamanda... kullanılır.

   in the taxi _ takside (taksinin içinde)

   in the city_şehirde

   in the world_yeryüzünde (on the world_dünyada)

   in the box_ kutuda (kutunun içinde)

 

   in the afternoon_öğleden sonra

   in winter_kışın, (kış sezonunda)

   in September_Eylülde (ayı içinde)

 

at_-de/ -da

   Herhangi bir zamanın tam bir noktasını (anını) belirtmede zamanlarda

   ve bir mekanın tam bir noktasını (tepesinde, dibinde gibi) belirtirken yahut içi, dışı, altı üstü (in, out, under, on) gibi taraf bildiren sözlerle kullanılamadığı durum/ pozisyondan bahsederken mekanda kullanılır. (durakta, kapıda, derste, doktorda)

   at seven_ yedide (tam yedide)

   at five a clock_ beşte (tam beşte)

   at midnight_ gece yarısında

   at the weekend_haftanın sonunda

   at noon_ öğle (güneş tepedeyken)

   at night _ gece

   at Christmas_noelde (bayramda)

   at seven_ yedisinde (yaş belirtirken)

   at the end of_sonunda (son kısım nokta)

 

   at home_evde (yuva anlamında)

   at the office_ofiste, (çalışmada, işte)

   at an address_adreste

   at work _işte (çalışmakta)

   at the door_ kapıda (zili çalmış beklerken)

   at school_ okulda (derste, öğrencilikte)

   at the bus stop_durakta (beklemekte)

   at the table_masada (sandalyede oturmuş olarak)

   on the table_masada (masanın üstünde)

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.