Etiket arşivi: türkçe

Dönüşlülük zamirleri (reflexsive pronoun)

Myself _ (benim) kendim

Yourself _ (senin) kendin

Himself _ (onun) kendi (erkek)

Herself _ (onun) kendi (kadın)

Itself _ (onun) kendi (hayvan, eşya...)

Ourselves _ (bizim) kendimiz

Yourselves _ (sizin) kendiniz

Themselves _ (onların) kendileri

 

 

ör: This is my own car_ Bu benim kendi otomobilimdir.

     I bought it myself_ Onu (ben) kendim satın aldım.

 

my own friend/-s _ (benim) kendi arkadaş(lar)ım 

your own friend/-s_ (senin) kendi arkadaş(lar)ın 

his own friend/-s_ (onun) kendi arkadaş(lar)ı 

her own friend/-s_ (onun) kendi arkadaş(lar)ı 

Its own leg/-s_ (onun) kendi arkadaş(lar)ı

our own friend_ (bizim) kendi arkadaş(lar)ımız

your own friend_ (sizin) kendi arkadaş(lar)ınız

their own friend/-s_ (onların) kendi arkadaş(lar)ı 

 

fiil çatısı nedir?

     Fiillerdeki hareketin taşınması, fiillerde çatı nedir?

Fiil çatısı nedir? English voice nedir?

Tanım;

....kısaca öznenin, fiillerin anlamına dokunmadan fiillerdeki hareket taşınmasını bildirirken yapmış olduğu dil bilgisel, gramer işlemlerine fiillerde hareket taşınmaları (fiil çatısı) denir.

Türkçe için şöyle başlayalım.

   Tabiatta madde olarak var olan ya da var olduğu düşünülen varlıklar olduğu gibi, varlıklara bağlı hareketlerde vardır. Bu hareketlerin ise bir kısmı varlığın üzerinde kendiliğinden meydana gelirken ‘yağmur yağdı, rüzgar esti’ gibi, bir kısmını da bir yapıcı meydana getirir.

‘Ali mektubu yazdı’

   Örnekteki yapıcı (Ali) hareketi bir nesne üzerinde meydana getirmiştir. Bazı fiillerde ise yapıcı, bir nesne olmaksızın hareketi gerçekleştirebilir.

‘Ali oturdu’ Yine bazı durumlarda nesne vardır fakat yapıcı bu nesne üzerinde bir etkiye sahip değildir.

‘Ali köpekten korktu’

   Aksine nesneden gelen bir etki veya nesneye karşı bir etkilenme vardır.

  Şimdiye kadar gösterilen fiiller ( yağdı, oturdu, yazdı, dokundu, korktu ) fiilleri yalın halleriyle bir harekete ad fiillerdir. Ve fiillerin yer aldığı cümlede bir özne vardır. Yani hareket ister fiziksel olarak yapıcısı olan bir hareket olsun, isterse hareket kendiliğinden varlıkta ortaya çıkmış olsun cümlenin kurucu unsuru, harekete konu unsur olduğu için söz edilen varlık cümlelerin öznesidir.
      Şöyle;

‘Ali mektubu yazdı’

   Örnekteki ‘Ali’, ‘yazmak’ fiiliyle kastedilen hareketi fiziksel olarak gerçekleştirmiştir elbette, fakat Türkçe  açısından bu önemli değildir. Diğer bir örnek:

‘Ali mektubu yazdırdı’

   Bu cümlede Ali yazmayı -d-ır veya –t-ür yapar. Yazmak fiiliyle kastedilen hareketi ise fiziksel olarak belirtilmeyen bir başkası yapar. Bu bir başkası belirtiliyorsa ifadeye ayrıca bir –t ilave edilir. ( Ali mektubu Veli’ye yazdırttı) Gibi. Bu iki, -d-ır’lı ve –d-ir-t’lı örneklerde özne olan Ali olaya birinci dereceden sebep olur.

‘Ali mektubu yazdır(e)ttirdi’ (yazdırttırdı)’da ise hareketin dilsel yapıcısı ( -d-ır’mayı yapan) dahi belirtilmemiştir. Bu biri verilecekse ‘yazdır(e)ttirtti’ (yazdırttırttı) denmelidir.

   Bütün bu durumlarda cümlenin üzerine kurulduğu öge ( özne ) ‘Ali’, fiille kastedilen hareketin fiziksel yapıcısı bir başkasıdır.

   Buraya kadar durum böyleyken işin birde diğer tarafı, nesne tarafı vardır. Yani işin bu tarafında böyle şeyler olurken diğer tarafta nesnede kendi tarafında dil bakımından aktif olarak hareket halinde bir cümle oluşturmaktadır.

   Şöyle, ‘Ali’ karşı taraftan bir hareket (yazdı hareketini) yaparken bu tarafta ise nesne aynı harekete başka bir hareketi ( il’meyi ) katarak (mektup yaz-ildi) karşılık verir görünür. Görünür derken aslında böyle bir karşılık verme durumu yoktur. Yani iş,

‘Ali mektubu yazdı’ da ‘mektup yaz-ildi’ sonuç mantığı üzerinden yürümez.

‘ Ali camı kırdı.’ Cümlesi başka

‘ Cam kırıldı’ Cümlesi başka bir cümledir. Fakat şöle olabilir.

‘Ali cama vurunca cam kırıldı’

‘ Ali camı kırdı.’ ‘Cam kırıldı’ Böyle değil.
   Çünkü bu cümleler bir birinden bağımsız birer özneye sahip cümlelerdir. Fakat biz genede karşılaştırma yaparak devam edelim, tabii bu karşılaştırma dil bilgisel karşılaştırmadır unutmayalım. Çünkü şu anda etken, ettirgen… ve edilgen yapılı fiilleri işliyoruz.

 Devam edelim,

 ‘Ali mektubu yazdı’ cümlesinde ‘Ali’ mektubu yazarken. Bu tarafta nesne (mektup) –il ekiyle (Ali’den bağımsız olarak ) hareketi kendine iliştirir. Yani, ‘mektup yaz-iler’ Yine,

‘Ali’ yaz’ı tür’üp bırakırken, nesne (mektup) yaztür’ü kendine  -il’ler (mektıp yazdır-ildi) gibi..

‘Ali’ yaz-tür’ü -(i)t’ip bırakırken, nesne yaztürt’ü kendine –il’ler (mektup yazdırt-ildi) gibi. Yine,

‘Ali’ yaz-tür’ü (e)ttir’ip bırakırken, nesne yaztür(e)ttür –il’er ( mektup yadırttır-ıldı) gibi.

Kısaca, dil açısından bakıldığında bütün bu durumlarda nesne ( yani mektup) canlıymış gibi düşünülür ve –il ile kastedilen hareketin yapıcısı olur. Harekete konu unsur olduğundan da kendi cümlesinin kurucu elemanı öznesi olur.

Bütün bunlara göre ifadelerdeki fiiller üzerindeki hareket oynamalarında, fiillerle kastedilen hareketlerin anlamlarında herhangi bir değişme olmamıştır. Böylece,

Fiillerde hareket taşınmaları nedir? ( fiillerde çatı nedir? )

   Fiiller yalın halleriyle bulunduğunda, karşılamış oldukları hareketlerin ya öznede kaldığını (geçişsiz fiil)( öldü ) ya da özneden nesneye geçmiş halde olduğunu (geçişli fiil) (yazdı bildirirler.

Özne, kendinde kalmış bir hareketi kendinden çıkarıp karşısındaki nesneye taşıdığında

(oldurgan)(öldürdü)  veya

yalın haliyle zaten nesneye taşımış olduğu bir hareketi bu kez bir başkasına taşıtmak istediğinde

(ettirgenlik)(yazdırdı);

yalın haliyle hep nesneye taşıdığı hareketi taşımak

(dönüşlülük)(yıkadı-yıkandı) istediğinde,

yine, gelen etkiler karşısında kendisinde bir tepkinin olduğunu ve hareketi artık taşımış olduğunu

(edilgenlik)(yazıldı/ öldürüldü) bildirmek istediğinde…

…kısaca öznenin, fiillerin anlamına dokunmadan fiillerdeki hareket taşınmasını bildirirken yapmış olduğu dil bilgisel, gramer işlemlerine fiillerde hareket taşınmaları denir.
 
    Not: Hareket taşınmasının henüz gerçekleşmediği yalın haldeki geçişli ve geçişsiz fiiller çatılı fiil değildirler.

Etken (active) fiil: Yüklemdeki hareketin cümlenin öznesi tarafından yapıldığını, öznenin aktif/yapıcı olduğunu: Ali, Veli’yi dövdü.

Edilgen (passive) fiil: Öznenin başkasınca yapılmış müdahaleler karşında tepkisini veya geçirdiği dönüşümü: Ali dövüldü.

Olgan (inchoative) fiil: Öznenin doğal vs. etkiler karşısındaki tepkisini veya geçirdiği dönüşümü: (Kapı) açıldı.

Dönüşlü (reflective) fiil: Öznenin etkin olarak yapmış olduğu bir hareketi bu kez kendine döndürdüğünü: Kuruladı-Kurulandı.

İşteş (reciprocal) fiil: Hareketin özneler tarafından paylaşıldığı durumu: Ali’yle Veli dövüştü. Bildiren fiillerdir.
 
 
Hareketlerine göre;

-t/-r/-tür’ilmiş fiil: Öznenin kendisinde ortaya çıkmış/ üremiş geçişsiz bir hareketi bu kez kendisinin (bir nesneyle) ortaya çıkarması, ortaya koyması, et-mesi (oldurganlık)’tır: Doğdu–doğ-urdu, Doydu–doy-urdu, Öldü–öl-dürdü, Uyudu–uyu-ttu.
Yine, öznenin geçişli fiillerle aynı ekleşmeleri kullanarak hareketi yaptırmasıdır. (ettirgen): Yazdırdı.

-ürt/ -türt’ilmiş fiil: Öznenin bir hareketi oldurgan veya ettirgen yapma işini bir başkasına itmesidir. öl-dürttü. Yazdırttı.

Ettir'ilmiş fiil: Öznenin bir hareketi ür-ettirmesini/tür-ettirmesini/ettirmesi ( dolaylı ettirgen): Ali fareyi öldür(e)ttürdü.

Ettirt-ilmiş derken: Öznenin bir hareketi ürettirmeyi/türettirmeyi/ettirmeyi et-ip/itip bırakması( dolaylı ettirgen): Öldür(e)ttürttü.

Geçişli (transitive) derken: Öznenin müdahalesiyle nesnesinde oluşan reaksiyonu/tepkiyi belirten filleri: Ali camı kırdı.

Geçişsiz (intransitive) derken: Bir hareketin nesneye taşınamadığını, öznede kaldığı: Kim? öldü, yattı, durdu, neyi? Giydi/ giyindi, öğrendi, bildi, anladı, neye? kandı, güvendi, neyden? utandı, korktu, nereye? gitti, geldi. Yine, yıkıldı, dövüldü, yıkandı vs.

Kip (mood) nedir? Kip ekleri nelerdir?

     Şu ana kadar  çekimli fiillerin bir şahıs, bir zaman ve bir de  tarza bağlı olarak bulunduklarını söyledik.  Bu durumlarda kullanılan eklerden;

-m, -sn, …, -snz v.s ekleri şahıs;

-di, …, -ecek, -ecekti ekleri zaman;

-r, …, -yor, -mış, -makta ekleri tarz ekleriydi.

Örnek;  

a) Her hafta sonu çocuklarını parka götürür müsün?. 

b) Rica edersem bu hafta benim çocuklarımı da götürür müsün?

    Örneklerimiz bunlar olsun. Dikkat edersek birinci örnek (a) bir haber (haber alma) cümlesi iken, ikinci cümle (b) bir istek bildirir. Fakat kullanılan ekler, her iki cümlede de (-r) eki, aynı ektir. Demek ki bir ek farklı amaçlar için kullanılabilmektedir. Örneklerdeki kullanım farkı ise kip farkıdır.  

  Kipler böyle ‘Lütfen gider misin’, ‘Umarım gelir’ gibi yardımcı sözlerle bildirilebileceği gibi kip oluşturmak için oluşturulmuş (-meli/-malı, -ebilir/-abilir, -e/-a …) gibi eklerle de bildirilebilir.

  Yine kip oluşturmak için oluşmuş bu ekler aynı anda bir çekimde de yer alabilirler. Bu durumda çekim birleşik kipli bir yapıdadır.

Ör; İşçiler mesai saatlerinin bir kısmında dinlen-ebil-meli-ler.

Örnekteki ‘–ebil-’  imkan, ‘-meli’ gereklilik ifade eder.

  Ve yine kip ekleri fiil çekim ekleri olduklarından her tarz fiile iliştirilebilir. Bu durumlarda ise çekimler;

yapabilir,

yap-ıyor olabilir,

yap-mış olabilir’ gibi çekimlerdir. 

   Bunlardan başka kipler konusunda şundan da bahsedelim: (indicative mood) Haber kipi (ya da kalıbı) dışındaki diğer kiplerde, konuşan kişi haber kipinde olduğu gibi kendisine veya bir başkasına ait var olan veya meydana gelecek bir haberi aktarmaz.  Bu durumda diğer (emir, istek, dilek şart, dilek, gereklilik, olasılık, izin, rica vs) kiplerde konuşan kişinin olaya karışması, yani konuşan kişinin kendisinin bir isteği, emri, ricası vardır.

      Sonuç olarak Türkçe için genel olarak durum şudur: Türkçede çekimlenmiş bir fiildeki;

   -m, -sn, -snz… ekleri şahıs;

   -di, -ecek, -ecekti ekleri zaman;

   -r, -yor, -mış ekleri tarz;

  -e, -meli, -ebilir ekleri kip ekleri olarak görev alırlar.

 

Çekimli fiillerde kip nedir?

   Konuşan şahsın, bilip gördüğü veya öğrendiği; şahıs, zaman ve tarza bağlı herhangi bir hareketi, haber modunda verebilmesi ya da konuşan şahsın, bu kez kendisinin bir emrini, isteğini, arzusunu, tespitini vs. durumlarını ifade edebilmesi için fiillerin sokulduğu kalıplara kip denir. 

Olasılık kipi;

( fiil-tarz-ebilir/-zaman-şahıs)

yap-mış olabilir-di-n

yine; 

Her gün çantanı getirir misin?’ cümlesi, haber kipindeyken;

Çantamı bana getirir misin?’ cümlesi, istek kipindedir.

Haber kipi (The indicative mood); konuşan şahsın kendisi veya başkası hakkında bilgi sahibi olduğu bir durumu bildirmesidir.         

Ali okula gidiyor

Ali is going to school.

Emir kipi (imperative mood); konuşan şahsın, bir istek veya tavsiye olmaksızın hareketi, dikta ederek yaptırmak istemesidir.          

Otur! Sit down!,

Otursun! – Tell him to sit 

İstek kipi; konuşan şahsın, emir amacı gütmeden bir teklif, öneri, tercihe vs.ye bağlı bir istekle muhatabını harekete yönlendirmesi veya kendisinin bir harekete yönelmek istemesidir.

Gideyim (bari)_Let me go.                                                 

Gidesin_ I want you to go.                                  

Gidelim._ Let us(let’s) go.   

Şart (conditional); konuşan şahsın, söz konusu hareketin gerçekleşmesinin bir şarta bağlı olduğunu bildirmesidir.

Çalışırsa kazanır/ kazanacak.

If he works, he will win.

Dilek şart kipi (desiderative); konuşan şahsın, gerçekleşmiş veya gerçekleşmemiş arzusunun bir şarta bağlı olmasıdır.                                                  

Yerinde olsaydım bunu yapmazdım.

If I were you, I wouldn’t do it. 

Dilek kipi (subjunctive mood); konuşan şahsın, gerçekleşmiş bir olay karşısında hayıflanmasıdır.

Ah! Şimdi burada olsaydı.

Oh, If  he were here now!

veya gerçekleşmemiş bir olayın kendi arzusuna göre sonuçlanmasını arzulamasıdır.

Bütün mutluluklar senin olsun/ ola!

All happines be with you!

Gereklilik kipi (necessity) (-meli/-malı); konuşan şahsın, bir şeyin yapılmasının gerekli olduğunu bildirmesidir.

Çalışmalı._He must work.

Zorunluluk kipi (obligation) (-meli/-malı, zorunda olmak); bir şeyin yapılmasının mecburi  olduğunun bildirilmesidir.                               

Çalışmalı/-mak zorunda_He has to work.

Yeterlilik kipi (ability) (-ebilir/-abilir); konuşan şahsın muhatabının veya kendisinin bir şeyi yapmaya  muktedir olduğunu bildirmesidir.              

He could do it. Yapabilirdi (her zaman)

He was able to do it._ Yapabildi.(bu kez)

Olasılık kipi (probability) (-ebilir/-abilir, -meli/-malı); konuşan şahsın, bir olayın gerçekleşmesinin,  İhtimal dahilinde olmasını,

Gelebilir. _He may come.

Yüksek ihtimal/ büyük olasılık dahilinde olmasını bildirmesidir.

Gelmiş olmalı_ He must have come.

Rica/izin; muhataptan bir hareketi yapması için ricada bulunulmasıdır.    

-ebilir misin?_Can You …,  

 -ebilir miydin?_Could you …,

 -ecek misin?_ Will you …, 

-ecek miydin?_Would you …? veya     izin istemesidir. 

Ör:

-abilir miyim? (-amazsın!)_Can I …,    

-mek mümkün mü?/ olur mu? _May I …,