Etiket arşivi: sözcük ve sözlük bilgisi

-ükük (-gü) eki

-(ü)(k) eki;

     --

          Bu ek aslında genişletilmiş eklerdendir. Ekin ilk durumu –ük ekidir. –Ükük eki ise  -ük ekiyle isimleşmiş bir fiilin (sor-uk_soruğ_soru),  ya ikinci bir ismi (sor-uk-uk_sorukuğ_sorgu)

                                                  ya da aynı bir ismi (bil-ik; bil-ik-ik_bilikiğ_bilgi) karşılar.

     Yani, -gi eki tek başına ele alındığında isim fiil ekidir.

    Fiil çekimlerinde;   bu şekli ile  –gi eki fiil çekimlerinde kullanılan bir ek değildir. ???

    İsim çekimlerinde; İsim çekimlerinde ise  isimleşmiş bu fiili belirli bir isim yapar.

                 ör: Men bil-ük-ük bilitük._Ben biliki (bilgiyi_bil-ük-ük) bildi.

     Kalılıcı isim olarak;  sorgu_ sorgulamak, soruya tabi tutma olayı, sor-uk-uk_sorukuğ_sorgu(ğ)

                                       bilgi_ bilmek, bilmekle elde edilen  şey,  bil-ük-ük_bilüküğ_bilkü(ğ)

       Not; ‘bilgi’ isminin fiilden artırılılmış birinci şekli  ‘bilik’tir,  ‘bilgi’ ise fiilin ikinci kez artırılmış halidir.

               ‘sorgu’ ismi de yine öyle, ismin artırılmış birinci şekli ‘sor-u(k)’ dur, ‘sorgu’ ise artık ismin ikinci defa artırılmış şeklidir.

-(i)lü… ve -(i)lük eki

-il ekiil’işmek ( ilisi olmak), il’işik ( ilisi oluk ), ilgisi oluk (ilügüsük oluk), ilişkili (ilişik  ilük_ilişkiyle ilgili); ilmek; bağlı olmak, alakalı olmak; takmak, takınmak, döndürüp çevirip takmak; çevirmek, çevrelemek,  kendine veya kendinde çevirmek … anlamlarını veren  edilgenlik , olganlık kategorilerini oluşturmak için kullanılan fakat esasen  etken olan fiilden  kalmış  bir  ektir.

Fiil çekimlerinde;  edilgen fiil;  Ali dövüldü. Özne; kırıldı, yazıldı, çizildi,…

olgan fiil;  Ali yıkıldı.  Özne; çözüldü, bozuldu, büzüldü, kir (i)lendi, …

Fiil çekimlerinde;  Emir kipi oluşturabilir;  Çekil !, Kaçıl !, Kaçılın !,  yaz-g-il !, …

 

Fiilden kalan isim;  kurmaktan_kurul,… Seçil , Sevil,  Anıl, …

İsim eki olarak; -il eki  –ük ekiyle  desteklenerek  (-ilük/ -lük, -lık )  eşyayı tarifler.  O eşya (gözlük) veya yer ki asıl eşyaya (odun-luk) bağıntılıdır. Onun için  yer alır.  Ve sonra yer (çamlık)  bu eşyayla anılır olur.

Arıca, -(i)lük eki bir isimden önce kullanılırsa tamlama oluşturur  ve  ekteki –k ünsüzü istenirse düşürülür.

Ör; taşlı yol, engelelli arazi, çamlı tepe,…

-lük ekli sözcük yalın kullanıldığunda –k ünsüzü yerindedir.

Ör; çamlık, taşlık, odunluk, gözlük, kulaklık, kitaplık, …

Fakat, isim özel isimler  veya  soy isimleriyle yalın olarak kullanılmasına rağmen –k ünsüzü kalkar.  Çünkü bu olmaz ise bir şey için yapılmış, hazırlanmış (kurbanlık koyun) anlamını verir.

Ör; Çayırlı, Yokuşlu, Develi …,

-il eki

-il ekiil’işmek ( ilisi olmak), il’işik ( ilisi oluk ), ilgisi oluk (ilügüsük oluk), ilişkili (ilişik  ilük_ilişkiyle ilgili); ilmek; bağlı olmak, alakalı olmak; takmak, takınmak, döndürüp çevirip takmak; çevirmek, çevrelemek,  kendine veya kendinde çevirmek … anlamlarını veren  edilgenlik , olganlık kategorilerini oluşturmak için kullanılan fakat esasen  etken olan fiilden  kalmış  bir  ektir.

Fiil çekimlerinde;  edilgen fiil;  Ali dövüldü. Özne; kırıldı, yazıldı, çizildi,…

olgan fiil;  Ali yıkıldı.  Özne; çözüldü, bozuldu, büzüldü, kir (i)lendi, …

Fiil çekimlerinde;  Emir kipi oluşturabilir;  Çekil !, Kaçıl !, Kaçılın !,  yaz-g-il !, …

 

Fiilden kalan isim;  kurmaktan_kurul,… Seçil , Sevil,  Anıl, …

İsim eki olarak; -il eki  –ük ekiyle  desteklenerek  (-ilük/ -lük, -lık )  eşyayı tarifler.  O eşya (gözlük) veya yer ki asıl eşyaya (odun-luk) bağıntılıdır. Onun için  yer alır.  Ve sonra yer (çamlık)  bu eşyayla anılır olur.

Arıca, -(i)lük eki bir isimden önce kullanılırsa tamlama oluşturur  ve  ekteki –k ünsüzü istenirse düşürülür.

Ör; taşlı yol, engelelli arazi, çamlı tepe,…

-lük ekli sözcük yalın kullanıldığunda –k ünsüzü yerindedir.

Ör; çamlık, taşlık, odunluk, gözlük, kulaklık, kitaplık, …

Fakat, isim özel isimler  veya  soy isimleriyle yalın olarak kullanılmasına rağmen –k ünsüzü kalkar.  Çünkü bu olmaz ise bir şey için yapılmış, hazırlanmış (kurbanlık koyun) anlamını verir.

Ör; Çayırlı, Yokuşlu, Develi …,

 

-ür eki

-(y)ür eki;

Fiil çekimlerinde ; hareketin  hazır zamanda yapıldığını bildirir.

Ör;  O an avtobuslan geliy-ir-dim.

Fiillerdeki harekretin taşınmasında ; yapmak anlamındadır bu durumda özne sadece fiili  üretir.

Ör;  Ali odasını süp-ürtü/ süp- yaptı.

                  Kedi  öl (t)-ürti. (fareyi)

Fiil veya isim  cümlelerinde mevcut durumun devam ettiğini bildirir.

Ör;  O bir öğrenci-d-ir. (oyuncud-ur)

                   Ali işini bitirik-t-ir

İsim çekimlerinde;  eşyanın dil sahasında valığını sürdürdüğünü bildirir.

Ör;  Men atıg-ar-ür bindik. _ Bindiğim at (oluyor/ attır )

Türemiş isim olarak; fiille kastedilen hareketin eşyada kaldığını ve varlığını sürdürdüğünü bildirir.

Ör;  yatır, kısır, kusur

ay-r-an

uyruk

öksürük

-er eki

-er eki;

    Fiil çekimlerinde;  bir hareketin genellikle arada bir, sık sık, daima, sürekli… gerçekleştiğini bildiren  bir tarz ekidir.

         Ör;  Her hafta sonu  sinemaya giderim.

     Yine; geleceğe  yönelik bir belirsizlik de bildirebilir. 

         Ör;  Biraz sonra  sonra  gider  bakarım.

     

     Kalılıcı isim olarak;

           Eşya ismi olarak;  döner_  Döndürülerek  pişirilen  et  v.s yiyecek.

                                         keser_ Kesme harereketini gerçekleştirmek için yapılmış el aleti.

                                         biçer döver_  Biçme ve dövme hareketini gerçekleştiren  makine.

                 İş ve meslek ;

                                          okur _ Bir yayını (gazete dergi) sürekli takip eden, daimi takipçisi

                                          yazar_ Yazmayı kendine iş edinmiş kişi.

-itsük (-ici/ ücü ) eki

-ici/ -ucu (-itsük/  -itsi/ -tsi/ -çi ) eki;

   Fiil çekimlerinde;  harekete konu kişinin hazır zamanda haraketi yapısı olduğunu bildirir.

           Ör; Bu akşam ben kalıcıyım.

                                     …kalıcı(k).  

                                         kalıtısı(ğ)

                                         kalıt-ısı   ar-ük (kalıtısı oluk/ olmuş)  Yada; kal-ıg-ıs- ık-arur (kalısı olur/ oluyor)

                                         kalıtsak                                                           kalı(ğ)sarr

                                         kalıçak                                                            kalısar, geliser, gidiser…

             Ör; O bu akşam bizde kalıçak

             Ör; O  gelügitusik erük (gelisi oluk)

                   … gelügitisig erük (geli edisi oluk-tur)

                        geleg itsi-ğ/-y erk

                        gele….çiyek

                        gel…...eç/c ek  

     Kalılıcı isim olarak;   yazıcı_ yazma hareketini  yapan kişi veya alet.

                                   ….yazit-isü(k)

                                        yazits

                                        yaziç

                                        yaziçiy

                                        yazıcı

-isyük (-iş) eki

-iş (-isy ) eki;

    Fiil çekimlerinde;  özne, hareketine  ya bir başka özneyle karşılıklı  veya birlikte sahiptir. (dilsel)

                                                                                                                               …  yapıcıdır. (fiziksel)

              Ör;   Ali  ile Veli dövüştü.

   _ … dövüsü  oluk / dövüg-üs-iy-ük/ dövüsyük / dövüş-ük

              Ör;   Ali ile veli  yarıştı.

           … veya bir  nesneye  karşı sahiptir (dilsel) yapıcıdır.

              Ör;   Ali Veli ile dövüş.

               Ör;  Ol menim birle yaz-ış-ık.

_  yazıg-ıs-ük-ük ( Benim gibi yazısı oluk, tanısı oluk_tanışık)

_  yazığ-ıs-ıy-ük

_  yazıy-ısyık

 _  … -ış-….

      Kalılıcı isim olarak; 

          Eşya ismi olarak; Eşyanın sahip olduğu hareketiyle adlandırılmış olmasıdır.  Ya da hareketin geçekleştirilmesi için yapılmış eşya veya yer.

      giriş_ girmek hareketi için yapılmış yer, ‘girisi olan yer’ 

Veya ‘çıkış’

      Ayrıca;       _ kar-ıg-is-yık  _(karışık)__ Çok karisyik bir durum.

                        _ yak-ığ-is-y-ık-(i)l-i(k) _ (yakısıklı_yakışıklı)

                        _ sar-ığ-is-y-ın__ sarısın _(sarısı olan)

-m’arük (-mek/-mak) eki

  -m eki;

          kes-im, çiz-im,  yaz-ım,  böl-üm, bas-ım,  kıy-ım,  duy-um, çarpım,  çıkarım,  tasarı-m,  öl-üm,  yaşa-m,  paylaş-ım,  yerleş-im,  dön-üm,  at-ım-lık,  sök-üm, çekim,  sun-um,  gir-iş-im,  dön-üş-üm,  ger-il-im,  kar-ış-ım,  titreşim, dev-in-im, dev-ir-im, kurul-um, sür-üm, …

          Yine, ‘Menig bargum yaktı.’  _Yani ‘Benim gitmem yaklaştı‘

  

          ‘bargum’ çekimli fiil  yapısı üzerinde  biraz duralım. Bu çekimli fiil şu haliyle üç ayrı parçadan oluşur    Bunlar;

            ‘bar-’ ( git-/ var-/ ulaş-) ; fiil kökü

            ‘ -g-’  (-ük); bitmiş tarzda sıfat fiil eki ;  varık(barık)_ gidik, bitik, sönük

            ‘-m’    (-ım,-üm); aitlik eki; benim, kitabım, benim geçmişim,  benim yaptıkım…, ve benim gidikim,  

        ya da;  Benim varıkım…( ‘meninğ barıgım bolsa manğa tuşgıl’)

          Yani; Benim barüküm

    Nihayet;  Benim bargum

             … buraya kadar çekimli fiilimizi parçalarına ayırmış olduk. Fakat yapı bu son şekliyle kalmadı tabi. Bundan sonra,

              ‘Benim barığm/ barım.’ olacak şekilde daralmaya gider. Gittiğinde ise bugünkü ‘gitim’, yazım, çizim… veya ‘sunum’ fiilden isim şeklini alır.   Yani, bu günkü yazım, çizim, sunum… gibi fiilden isim yapılarının geçmişine gidersek karşımıza ; çizikim, yapıkım, sunukum…  Veya; yapıgum, sunugum, barıgum… şekillerine rastlarız.

Böyleyse demek ki ortada bir aitlik eki (-m), bir de bitmişlik  veya oluşmuşluk (-ük) durumu vardır.

   Yani, ‘sunum’ fiilden isim yapısında; sun-_fiil kökü,

                                                                 -uk_ bitmişlik eki

                                                                 -m _ aitlik eki ( birinci şahsın eki olsun)

   Peki,  biz sunumum, sunumun, sunumu, sunumumuz, sunumunuz, … gibi şahıslara göre çekimlerde yapabiliyiyoruz. Yaptığımızda ise ifadelerin her birinde bir –ük bitmişlik  ve –m aitlik de bulunmuş olabilmekte ?  Bu örnekleri; Benim çizimim, senin çizimin, onun çizimi…, Veya; Benim gidimim, senin gidimin… diyede çoğaltabiliriz. Yine ortada (saklı) bir –ük bitmişlik eki ve –m  iyelik eki bulunuyorsa öylese  biz  bu -ük eki yerine diğer bitmişlik eklerini kolayca yerleştrebiliriz.  Yani, Benim  gitti(k)mim, Senin gittimin, … diyebilirdik, fakat demiyoruz artık, çünkü zaten ‘senin çizimin’ ifadesinde saklı bir –ık eki olduğunu biliyoruz.

    Burada dikkat çeken esas şey şudur. ‘yazım, çizim, sözüm… örrneklerinde bir bitmişlik  vardır diyelim. Fakat –m eki  şahsa ait bir ekti?  

     Türkçe için bir şeyden bahsedelim. 

          Türkçenin konuşulduğu bazı yörelerde  batıl bir inanış vardır. Şöyle, çocukları erken yaşta ölen bir anneye doğacak çocuğunu satmasını söylerler. Belliki bunu bir uğursuzluk saymışlardır. Ve kadın ‘Ben bu yavrumu sattım.’   Der. Bundan sonra çocuğun adı ‘Satılmış’ veya ‘Satım’ olarak koyulur.  Evet ‘Satım’  yani ‘Sattım’  veya ‘Satıkım’

      Durum şöyle oldu  haber kipinde bir çekimli fiil  sabitlenerek kalıcı isim (Satım) oldu. Ve bu isim içerisinde bir bitmişlik  ve birinci şahıs aitlik eki bulundu. Fakat isimden bir –t harfi düşmüştür. Oysa ‘küstüm çiçeği’  örneğinde bu –t hala bulunmakta ve istersek buna ‘küsüm çiçeği’ de diyebiliriz. Yani küstüm diyen çiçek  veya küstüm olan çiçek. Yine küsü(tük)m olan.

       Veya, küsüm oluk, küsüm erük, küsümarük, küsmark, küsmak, küsmek, küsmeğ, küsmey, küsme çiçeği.

       Yine; bardım, bar(dıg)m, barıgm arük, barıgmark, barıgmak, barıgma, barma … (barmak bardım)

    Yukarıdan buraya söylemeye  çalıştığım üzere.  Türkçede fiillerin mastar  şeklinde  bir bitmişlik  ve muhatabın hareketle birinci ağızdan kazanmış olduğu sahiplik yatmakta.

     Örneğin;  Benim buraya erken gelme-k/-ğim/  gelmem/ gelimim/ gelikim/ geldimim/ geldi-k/-ğim 

                                                                                                                                                          …iyi oldu.

 cülesindeki bütün bu yapıların aynı bir bitmişliği bildirmesi bundandır. 

      Yani; ‘yapmak’ fiilinin ayıklanması…

                 yapımak

                 yapıgmak

                 yapugum arük / yapgum arük /  Benim yapgum arur/ turur/ var

                 yapugm ak

                               … gibidir. 

   Menig  bargum yaktı.  _Yani, ‘Benim gitmem yaklaştı’

  Veya; ……... gitgum

Şimdi; ……... gid-im

   Yani; ……... gidim  yaklaştı.   …Artık yerine;  Benim gidimim/ sunumum (sunum oluk-um/ sunumgum)

                         Senin sunumun/  Senin sunman var?

  İlkin; 

Benim sunum var.

      …. yapgum  var/ arür         yine;  yap(ı)g-isü(k) var_ yapısı var

                                                               yap(ı)k-isü(k)  arür_ yapısar                                                                                                     (şart kipi)

                                                                yap(ı)g arisü(k)  var/-dır                                                                             _ yapası var/-dır

                                                                                                 (istek kipi)  Ya da; 

 Ben yap(ı)kum/ bar(u)gum_( gidik-im/ gittik-im)                                  

 veya; 

…. yapgum arür (oluyor)            yine;  yapgum arük-üsü(k)  yok    

   veya; 

…….. yapgum arük (oluk )                     yapım a-r-s

 …….. yapığ-m a-ük                                 yapmar-s

  …….. yapı-mak                                        yapmas

  …….. yapı-mak  (mastar)

-m’a… eki

  -m eki;

          kes-im, çiz-im,  yaz-ım,  böl-üm, bas-ım,  kıy-ım,  duy-um, çarpım,  çıkarım,  tasarı-m,  öl-üm,  yaşa-m,  paylaş-ım,  yerleş-im,  dön-üm,  at-ım-lık,  sök-üm, çekim,  sun-um,  gir-iş-im,  dön-üş-üm,  ger-il-im,  kar-ış-ım,  titreşim, dev-in-im, dev-ir-im, kurul-um, sür-üm, …

          Yine, ‘Menig bargum yaktı.’  _Yani ‘Benim gitmem yaklaştı‘

  

          ‘bargum’ çekimli fiil  yapısı üzerinde  biraz duralım. Bu çekimli fiil şu haliyle üç ayrı parçadan oluşur    Bunlar;

            ‘bar-’ ( git-/ var-/ ulaş-) ; fiil kökü

            ‘ -g-’  (-ük); bitmiş tarzda sıfat fiil eki ;  varık(barık)_ gidik, bitik, sönük

            ‘-m’    (-ım,-üm); aitlik eki; benim, kitabım, benim geçmişim,  benim yaptıkım…, ve benim gidikim,  

        ya da;  Benim varıkım…( ‘meninğ barıgım bolsa manğa tuşgıl’)

          Yani; Benim barüküm

    Nihayet;  Benim bargum

             … buraya kadar çekimli fiilimizi parçalarına ayırmış olduk. Fakat yapı bu son şekliyle kalmadı tabi. Bundan sonra,

              ‘Benim barığm/ barım.’ olacak şekilde daralmaya gider. Gittiğinde ise bugünkü ‘gitim’, yazım, çizim… veya ‘sunum’ fiilden isim şeklini alır.   Yani, bu günkü yazım, çizim, sunum… gibi fiilden isim yapılarının geçmişine gidersek karşımıza ; çizikim, yapıkım, sunukum…  Veya; yapıgum, sunugum, barıgum… şekillerine rastlarız.

Böyleyse demek ki ortada bir aitlik eki (-m), bir de bitmişlik  veya oluşmuşluk (-ük) durumu vardır.

   Yani, ‘sunum’ fiilden isim yapısında; sun-_fiil kökü,

                                                                 -uk_ bitmişlik eki

                                                                 -m _ aitlik eki ( birinci şahsın eki olsun)

   Peki,  biz sunumum, sunumun, sunumu, sunumumuz, sunumunuz, … gibi şahıslara göre çekimlerde yapabiliyiyoruz. Yaptığımızda ise ifadelerin her birinde bir –ük bitmişlik  ve –m aitlik de bulunmuş olabilmekte ?  Bu örnekleri; Benim çizimim, senin çizimin, onun çizimi…, Veya; Benim gidimim, senin gidimin… diyede çoğaltabiliriz. Yine ortada (saklı) bir –ük bitmişlik eki ve –m  iyelik eki bulunuyorsa öylese  biz  bu -ük eki yerine diğer bitmişlik eklerini kolayca yerleştrebiliriz.  Yani, Benim  gitti(k)mim, Senin gittimin, … diyebilirdik, fakat demiyoruz artık, çünkü zaten ‘senin çizimin’ ifadesinde saklı bir –ık eki olduğunu biliyoruz.

    Burada dikkat çeken esas şey şudur. ‘yazım, çizim, sözüm… örrneklerinde bir bitmişlik  vardır diyelim. Fakat –m eki  şahsa ait bir ekti?  

     Türkçe için bir şeyden bahsedelim. 

          Türkçenin konuşulduğu bazı yörelerde  batıl bir inanış vardır. Şöyle, çocukları erken yaşta ölen bir anneye doğacak çocuğunu satmasını söylerler. Belliki bunu bir uğursuzluk saymışlardır. Ve kadın ‘Ben bu yavrumu sattım.’   Der. Bundan sonra çocuğun adı ‘Satılmış’ veya ‘Satım’ olarak koyulur.  Evet ‘Satım’  yani ‘Sattım’  veya ‘Satıkım’

      Durum şöyle oldu  haber kipinde bir çekimli fiil  sabitlenerek kalıcı isim (Satım) oldu. Ve bu isim içerisinde bir bitmişlik  ve birinci şahıs aitlik eki bulundu. Fakat isimden bir –t harfi düşmüştür. Oysa ‘küstüm çiçeği’  örneğinde bu –t hala bulunmakta ve istersek buna ‘küsüm çiçeği’ de diyebiliriz. Yani küstüm diyen çiçek  veya küstüm olan çiçek. Yine küsü(tük)m olan.

       Veya, küsüm oluk, küsüm erük, küsümarük, küsmark, küsmak, küsmek, küsmeğ, küsmey, küsme çiçeği.

       Yine; bardım, bar(dıg)m, barıgm arük, barıgmark, barıgmak, barıgma, barma … (barmak bardım)

    Yukarıdan buraya söylemeye  çalıştığım üzere.  Türkçede fiillerin mastar  şeklinde  bir bitmişlik  ve muhatabın hareketle birinci ağızdan kazanmış olduğu sahiplik yatmakta.

     Örneğin;  Benim buraya erken gelme-k/-ğim/  gelmem/ gelimim/ gelikim/ geldimim/ geldi-k/-ğim 

                                                                                                                                                          …iyi oldu.

 cülesindeki bütün bu yapıların aynı bir bitmişliği bildirmesi bundandır. 

      Yani; ‘yapmak’ fiilinin ayıklanması…

                 yapımak

                 yapıgmak

                 yapugum arük / yapgum arük /  Benim yapgum arur/ turur/ var

                 yapugm ak

                               … gibidir. 

   Menig  bargum yaktı.  _Yani, ‘Benim gitmem yaklaştı’

  Veya; ……... gitgum

Şimdi; ……... gid-im

   Yani; ……... gidim  yaklaştı.   …Artık yerine;  Benim gidimim/ sunumum (sunum oluk-um/ sunumgum)

                         Senin sunumun/  Senin sunman var?

  İlkin; 

Benim sunum var.

      …. yapgum  var/ arür         yine;  yap(ı)g-isü(k) var_ yapısı var

                                                               yap(ı)k-isü(k)  arür_ yapısar                                                                                                     (şart kipi)

                                                                yap(ı)g arisü(k)  var/-dır                                                                             _ yapası var/-dır

                                                                                                 (istek kipi)  Ya da; 

 Ben yap(ı)kum/ bar(u)gum_( gidik-im/ gittik-im)                                  

 veya; 

…. yapgum arür (oluyor)            yine;  yapgum arük-üsü(k)  yok    

   veya; 

…….. yapgum arük (oluk )                     yapım a-r-s

 …….. yapığ-m a-ük                                 yapmar-s

  …….. yapı-mak                                        yapmas

  …….. yapı-mak  (mastar)

-ükm…(-m) eki

  -m eki;

          kes-im, çiz-im,  yaz-ım,  böl-üm, bas-ım,  kıy-ım,  duy-um, çarpım,  çıkarım,  tasarı-m,  öl-üm,  yaşa-m,  paylaş-ım,  yerleş-im,  dön-üm,  at-ım-lık,  sök-üm, çekim,  sun-um,  gir-iş-im,  dön-üş-üm,  ger-il-im,  kar-ış-ım,  titreşim, dev-in-im, dev-ir-im, kurul-um, sür-üm, …

          Yine, ‘Menig bargum yaktı.’  _Yani ‘Benim gitmem yaklaştı‘

  

          ‘bargum’ çekimli fiil  yapısı üzerinde  biraz duralım. Bu çekimli fiil şu haliyle üç ayrı parçadan oluşur    Bunlar;

            ‘bar-’ ( git-/ var-/ ulaş-) ; fiil kökü

            ‘ -g-’  (-ük); bitmiş tarzda sıfat fiil eki ;  varık(barık)_ gidik, bitik, sönük

            ‘-m’    (-ım,-üm); aitlik eki; benim, kitabım, benim geçmişim,  benim yaptıkım…, ve benim gidikim,  

        ya da;  Benim varıkım…( ‘meninğ barıgım bolsa manğa tuşgıl’)

          Yani; Benim barüküm

    Nihayet;  Benim bargum

             … buraya kadar çekimli fiilimizi parçalarına ayırmış olduk. Fakat yapı bu son şekliyle kalmadı tabi. Bundan sonra,

              ‘Benim barığm/ barım.’ olacak şekilde daralmaya gider. Gittiğinde ise bugünkü ‘gitim’, yazım, çizim… veya ‘sunum’ fiilden isim şeklini alır.   Yani, bu günkü yazım, çizim, sunum… gibi fiilden isim yapılarının geçmişine gidersek karşımıza ; çizikim, yapıkım, sunukum…  Veya; yapıgum, sunugum, barıgum… şekillerine rastlarız.

Böyleyse demek ki ortada bir aitlik eki (-m), bir de bitmişlik  veya oluşmuşluk (-ük) durumu vardır.

   Yani, ‘sunum’ fiilden isim yapısında; sun-_fiil kökü,

                                                                 -uk_ bitmişlik eki

                                                                 -m _ aitlik eki ( birinci şahsın eki olsun)

   Peki,  biz sunumum, sunumun, sunumu, sunumumuz, sunumunuz, … gibi şahıslara göre çekimlerde yapabiliyiyoruz. Yaptığımızda ise ifadelerin her birinde bir –ük bitmişlik  ve –m aitlik de bulunmuş olabilmekte ?  Bu örnekleri; Benim çizimim, senin çizimin, onun çizimi…, Veya; Benim gidimim, senin gidimin… diyede çoğaltabiliriz. Yine ortada (saklı) bir –ük bitmişlik eki ve –m  iyelik eki bulunuyorsa öylese  biz  bu -ük eki yerine diğer bitmişlik eklerini kolayca yerleştrebiliriz.  Yani, Benim  gitti(k)mim, Senin gittimin, … diyebilirdik, fakat demiyoruz artık, çünkü zaten ‘senin çizimin’ ifadesinde saklı bir –ık eki olduğunu biliyoruz.

    Burada dikkat çeken esas şey şudur. ‘yazım, çizim, sözüm… örrneklerinde bir bitmişlik  vardır diyelim. Fakat –m eki  şahsa ait bir ekti?  

     Türkçe için bir şeyden bahsedelim. 

          Türkçenin konuşulduğu bazı yörelerde  batıl bir inanış vardır. Şöyle, çocukları erken yaşta ölen bir anneye doğacak çocuğunu satmasını söylerler. Belliki bunu bir uğursuzluk saymışlardır. Ve kadın ‘Ben bu yavrumu sattım.’   Der. Bundan sonra çocuğun adı ‘Satılmış’ veya ‘Satım’ olarak koyulur.  Evet ‘Satım’  yani ‘Sattım’  veya ‘Satıkım’

      Durum şöyle oldu  haber kipinde bir çekimli fiil  sabitlenerek kalıcı isim (Satım) oldu. Ve bu isim içerisinde bir bitmişlik  ve birinci şahıs aitlik eki bulundu. Fakat isimden bir –t harfi düşmüştür. Oysa ‘küstüm çiçeği’  örneğinde bu –t hala bulunmakta ve istersek buna ‘küsüm çiçeği’ de diyebiliriz. Yani küstüm diyen çiçek  veya küstüm olan çiçek. Yine küsü(tük)m olan.

       Veya, küsüm oluk, küsüm erük, küsümarük, küsmark, küsmak, küsmek, küsmeğ, küsmey, küsme çiçeği.

       Yine; bardım, bar(dıg)m, barıgm arük, barıgmark, barıgmak, barıgma, barma … (barmak bardım)

    Yukarıdan buraya söylemeye  çalıştığım üzere.  Türkçede fiillerin mastar  şeklinde  bir bitmişlik  ve muhatabın hareketle birinci ağızdan kazanmış olduğu sahiplik yatmakta.

     Örneğin;  Benim buraya erken gelme-k/-ğim/  gelmem/ gelimim/ gelikim/ geldimim/ geldi-k/-ğim 

                                                                                                                                                          …iyi oldu.

 cülesindeki bütün bu yapıların aynı bir bitmişliği bildirmesi bundandır. 

      Yani; ‘yapmak’ fiilinin ayıklanması…

                 yapımak

                 yapıgmak

                 yapugum arük / yapgum arük /  Benim yapgum arur/ turur/ var

                 yapugm ak

                               … gibidir. 

   Menig  bargum yaktı.  _Yani, ‘Benim gitmem yaklaştı’

  Veya; ……... gitgum

Şimdi; ……... gid-im

   Yani; ……... gidim  yaklaştı.   …Artık yerine;  Benim gidimim/ sunumum (sunum oluk-um/ sunumgum)

                         Senin sunumun/  Senin sunman var?

  İlkin; 

Benim sunum var.

      …. yapgum  var/ arür         yine;  yap(ı)g-isü(k) var_ yapısı var

                                                               yap(ı)k-isü(k)  arür_ yapısar                                                                                                     (şart kipi)

                                                                yap(ı)g arisü(k)  var/-dır                                                                             _ yapası var/-dır

                                                                                                 (istek kipi)  Ya da; 

 Ben yap(ı)kum/ bar(u)gum_( gidik-im/ gittik-im)                                  

 veya; 

…. yapgum arür (oluyor)            yine;  yapgum arük-üsü(k)  yok    

   veya; 

…….. yapgum arük (oluk )                     yapım a-r-s

 …….. yapığ-m a-ük                                 yapmar-s

  …….. yapı-mak                                        yapmas

  …….. yapı-mak  (mastar)