each_ her...
Bir gurubun üyelerinin istisnasız her biri ...+ isim/ fiil tekil
Her öğrenci bu makaleyi okur.
_Each student reads this article.
both_ her ikisi
İki şey, şahıs, durum, fikirden her ikisi ... +isim/ fiil çoğul
Hem bunu hem de onu okudum. (ikisi de) çok güzeldiler.
_ I read both this and that. Both were nice.
either_herhangi biri
İki şey, şahıs, durum, fikirden herhangi biri ... +isim/ fiil tekil
Ya kalemi ya da kitabı (birini) ver.
_ Give me either the pencil or the book.
neither_ hiçbiri
İki şey, şahıs, durum, fikirden hiçbiri ... +isim/ fiil tekil
Ne sevgini ne dostluğunu (hiç birini) istiyorum.
_ I want neither your love nor your fiendship.
other_diğeri
İki şey, şahıs, durum, fikirden farklı olan diğeri... +isim/ fiil tekil
Biz iyiyiz fakat diğer arkadaşımız hasta.
_We are well but our other friend is ill.
others_diğerleri
İkiden çok şey, şahıs, durum, fikirden farklı olan diğerleri... +isim/ fiil çoğul
Ben iyim fakat diğerleri hasta.
_ I am fine but the others are ill.
another_başka
Aynından başkası
Bu yemeği çok sevdim başka var mı ?
_ I liked this meal. Is there another?
else_başkası
Bir şey, durum, fikirden farklı olan herhangi bir başkası...+isim/ fiil tekil
Bu yemeği hiç sevmedim başka bir şey yok mu ?
_ I didn’t like this meal. Isn’t there anything else?
All_bütün, hepsi
Bir grup, fikirdeki şeylerin tümü/hepsi...+(canlılarda fiil çoğul, diğerlerinde tekil)
Arkadaşlarımın hepsi partiye geldi.
_All of my friends came to the party.
avery_ ...
Yalnızca bir sıfat zamirdir. Tek başına kullanılmaz...+isim/ fiil tekil
everybody_ herkes
İstisnası olmakla beraber (hemen hemen/ … hariç) herkes +fiil tekil
everyone_her bir kes
istisnası olmakla beraber (hemen hemen/ … hariç) her bir kes +fiil tekil
everything_her şey
İstisnası olmakla beraber(hemen hemen/ … hariç) her şey +fiil tekil
everywhere_her yer
İstisnası olmakla beraber (hemen hemen/ … hariç) her yer +fiil tekil