Türkçede; yıka(n)dı, tara(n)dı, daya(n)dı, boya(n)dı, taşı(n)dı, giy(in)di, sakla(n)dı … gibi, fiillerde yer alan –n eki, öznenin kendisinin yapabileceği bir hereketse (reflexsive) dönüşlü (öznenin kendisine taşıdığı hareket), değilse edilgen (ev boyandı) veya olgan (musluk tıkandı) fiildir.
Bu halde çekimlenmiş fiilde, özne bir hareketi kendine yönlendirmiş veya döndürmüştür. Bu türdeki fiillere dönüşlü fiil (reflexive verb) denir. Özne bu durumda hem işi yapan fail hem de işten etkilenmiş nesne görüntüsündedir. Bir hareketin dönüşlülük halini -n harfi karşılar.
Ali elbisesini kuruttu/ kuruladı.
_ Ali dried his dress. (etken)
Ali kurulandı.
–Ali dried himself. (dönüşlü)
Örnekte de göründüğü gibi, İngilizcede fiillere ek getirilmediğinden fiillerin dönüşlü halindeki durumunu dönüşlülük zamirleri karşılar.
Türkçede; döv(üş)tü, sav(aş)tı, gör(üş)tü, koş(uş)tu, bağır(ış)tı, tart(ış)tı, barıştı, vs. fiillerde kullanılan –ş eki hareketin ya karşılıklı veya birlikte yapıldığını bildirir.
İşteş fiiller(reciprocal verb): İşteş fiil, karşılıklı yapılan hareketlerin ifadesinde fiillerin almış olduğu şekildir.
görmek-görüşmek,
bulmak-buluşmak,
selamlamak-selamlaşmak gibi.
İngilizcede bu durum each other zamirleriyle sağlanır.
Ali and Veli beat each other
–Ali ve Veli dövüştüler.
Görüldüğü gibi -ş ekinin kullanılmasıyla işteş fiil elde edilir. Tabi bu arada, her işteş fiil karşılıklı hareketleri ifade etmez. Beraber yapma anlamını da verebilir. Koşuşmak gibi.
Yine, işteş fiillerin buraya kadarki örneklerinin fiil köklerine baktığımızda her birinin aslında tek başına gerçekleştirilebilecek fiiller olduklarını görüyoruz.
Bunlardan başka tek başına gerçekleştirilemeyecek fiiller de vardır. Barışmak, tartışmak gibi.
Şimdiye kadar fiillerin olumlu şekillerinin çekimini gördük. Bunlardan başka fiillerin olumsuz, olumsuz soru ve soru şekilleri de vardır.
Öncelikle İngilizceden başlayalım.
İngilizcenin genel olarak analitik bir dil yapısına sahip olduğunu söyledik ve analitik dillerde gramer kategorilerini oluştururken eklerden değil, sözcük ya da yardımcı sözcüklerden yararlanıldığını da. İngilizcede fiillerin bağlı bulunduğu cümlelerin olumlu, olumsuz, soru ve olumsuz soru şekilleri, hem analitik hem de sentetik usulle (yani eklerle de) oluşturulabilir. Bunlar ise ayrık ve kısa yazım diye iki kategoride incelenir.
Öncelikle şunu hatırlayalım: Yardımcı unsurlar, şahıs, zaman ve tarz bildiren unsurlardır. İngilizcede will/shall ve would/should, gelecek zaman ve geçmişte kalmış gelecek zamanların belirleyici unsurudur. İngilizcede am/is/ are vehave,has yardımcı fiilleri şimdiki zamanları da gösterirler. İngilizcede geçmiş zamanlarda ise yardımcı fiillerin geçmiş zamanının düzensizliğinden yararlanılır. Am/ is/ are yardımcı unsurları was/ were; have/ has yardımcı fiilleri had olur ya da analitik usul uygulanır. Yani, düzenli fiillerin simple yapılı tarzlarında olduğu gibi fiile –ed (He worked) takısı eklenir. Buraya kadar yardımcı unsurları hatırlamış olduk. Bunlar bir zaman, bir tarz veya şahsı bildirir ve her ne olursa olsun bunlar birer yardımcı fiildirler.
Biz burada bu yardımcı fiillerden birincisiyle ilgileneceğiz. Tabi ki ille de bir yardımcı fiil olması da gerekmiyor. Bu, bir modal fiilde (must, may, can, could vs.) olabilir. Bizim için özneden sonra birinci unsurolması kafi, hatta bir yardımcı unsur olmaksızın oluşturulan cümlelerde mantığımızı oturtmak için yardımcı unsurumuzu (özneden sonraki birincisi unsur olması için) sonradan koyacağız. İngilizcede cümlelerin olumsuz, olumsuz soru, ve soru şekillerini iki bakımdan ele alacağız dedik. Bunlardan birincisi ayrık usul (analitik) ikincisi bitişik usul yani kısa yazım şekli. Ayrık usulle başlayalım. Öncelikle tablolarımızda yer almayan bir şeyden bahsedelim: Simple (basit, yalın) yapılı tarzlarda yardımcı fiil kullanılmadığını görürsünüz bu yüzden simple (yalın) yapılı denir zaten. Peki, bize bir yardımcı fiil gerekti! İşte ‘simple ‘ yapıların şimdiki ve geçmiş zamanlarının olumsuz, olumsuz soru ve soru şekilleri oluşturulurken, geçmiş zaman şekli did olan do fiilini yardımcı fiil olarak kullanılırız ve şimdiki zamanların üçüncü şahıslarında fiillere eklenen -s/-estakısını da ( does olacak şekilde) bu fiile taşırız.
Ayrık usul ile başlayalım ;
1. Olumsuz şekil oluştururken olumsuzluk unsurunot, ayrık olarak cümlenin birinci yardımcı fiilinden sonra konur. Ör: I havenotbeen working. Ör: I will not work .
2. Olumsuz soru şekilleri oluştururken not olumsuzluk unsuru yerinde kalır ve birinci yardımcı fiil öznenin önüne alınır. Ör: Have you notbeen working? Ör: Will you not work?
3. İngilizcede cümlelerin soru şeklioluşturulurken birinci yardımcı fiil öznenin önündedir. Ör: Have you been working? Ör: Will you work?
İngilizcede bitişik yazım:
1. Olumsuz kısa yazımda, not olumsuzluk unsuru -n’t olarak birinci yardımcı fiile iliştirilir. I’m not hariç. Ör: I haven’t been working, Ör: You mustn’t work.
2.Olumsuz soru kısa yazılış oluştururken, birinci yardımcı fiile bitişik -n’t kalıbı cümlenin başına çekilir. Ör: Haven’t you been working? Ör: Mustn’t you work?
Not: İngilizcede cümlelerin soru şekillerinin kısa yazım şekli yoktur. Bunun yerine şunu bilelim. Olumlu cümlelerde birinci yardımcı fiil, eğer bir ünlü harfle bitmiyorsa son harfi (bitiyorsa son iki harfi) cümlenin öznesine birleştirilir.
Not: Simple yapılı tarzların şimdiki ve geçmiş zamanlarındaki olumlu cümlelerde yardımcı fiil kullanılmadığından, olumlu cümlelerin kısa yazımı yoktur. Devam tarzın geçmiş zamanındaki was’ın son harfi, were’in son iki, harfi şimdiki zamanlardaki ‘is’ ve ‘are’ ile aynı olduğundan ve diğer her şeyin aynı olmasından ötürü geçmiş zamanların devam tarzında kısa yazım uygulanmaz.
Türkçede: Türkçede ise cümleleri olumsuz yaparken -me/-ma ekinden yararlanılır. -me/-ma eki, fiil edilgen bir yapıda değilse fiil kökünden hemen sonra gelir: Ör: Yapmıyordu, yapmırdı (Azerbaycan bölgesi Türkçesi ), yapmazdı (Türkiye bölgesi türkçesi), yapmayacaktı, yapmamaktaydı...
Eğer fiil, olmak fiiliyle çekime girmişse -me/-ma olumsuzluk eki, olmak fiiline de aynı anda gelebilir. Bu durumda iki olumsuzluk, olumlu yargıyı bildirir.
Yapmamış olmayacak (yani yapmış olacak).
Soru halindeyse -mi/-mü ekinden yararlanılır. -mı/-mi/-mu/-mü soru eki, geçmiş zaman ve geçmişte kalmış gelecek zamanlarda -di geçmiş zamanlık ekinden önce gelir. Ör: Yapıyor muydun? Yapacak mıydın?
Şimdiki ve gelecek zamanlarda ise şahıs ekinden önce gelir.
Ör: Yapar mısın ? Gibi.
Aşağıdaki örnek cümlelerin olumlu, olumsuz, olumsuz soru ve soru şekillerini tekrar edelim. Olumlu;
He has been living in Ankara now. _ O Ankara’da yaşıyor. Olumsuz;
İngilizce için gerund konusu sorunlu konulardan biri olarak görünmektedir. Şöyle başlayalım; kısaca bir fiilin –ingeki almış halidir. İngilizcede –ing eki almış fiillere dilde kullanılış yerlerine göre bir bakalım:
waiting boy _ bekleyen çocuk (sıfat tamlaması)
waitingcar _ bekleyen araba (sıfat tamlaması)
waiting room _ bekleme odası (isim tamlaması)
The boy is waiting _ Çocuk bekliyor/bekleyendir. (present continuous_ şimdiki devam tarzı)
The boy had been waiting _ Çocuk beklemekteydi/ bekleyenbulunmuştu. ( past perfect continuous)
I saw him waiting _ Çocuğu beklerkengördüm.
He went without waiting _ Beklemeden/ beklemeksizingitti.
He spent his by waiting _ Vaktini onu beklemekle/ bekleyerek geçirirdi.
Waiting is boring _ Beklemek sıkıcıdır.
I dont love waiting _ Beklemeyi sevmem.
I don’t like waiting _ Beklemekten hoşlanmam.
Örnekleri gördük. Demek ki –ing eki aynı anda birçok gramer kategorisini karşılayabilmekte. Peki ek bir tek ekse (-ing) nasıl oluyor da bütün bir gramer kategorisini karşılayabiliyor?
Durum şöyle açıklanabilir: Örneğin,
sleeping boy _ uyuyan çocuk
Bu örnekte -ing eki Türkçede -en/-an sıfat fiil ekine denk gelir. (uyu-y-an), aynı çeviri ‘uyu yapan’ ya da ‘uyku yapan’ diye de çevrilebilir. Başka bir örnek,
sleeping pill _ uyku hapı
Az önceki ‘sleeping boy’ örneğine göre ‘sleeping pil’ örneğini çevirdiğimizde çeviri ‘uyuyan hap’ diye çevrilmeli. Çevrilmeli fakat hap’ın akli ve fiziki özeliğinin böyle uyuma hareketini karşılaması sık karşılanan bir durum olmadığından anlamı birebir karşılamamakta. Fakat, ‘waitingcar’ örneğinde (bekleyen araba) derken arabanın bekleyebilme özelliği, anlamı karşılayabilirken uyuyan hap’ta bu özellik aranmaz. Yine, ‘uyuyan doğa’, ‘uyuyan yanardağ’ diğer örneklerimiz olsun…
Öyleyse,
sleeping boy _uyuyan çocuk
sleeping pill _uyuyan hap dendiğinde ne anlatılır?
Aslında örnekleri şu şekilde çevirirsek,
sleeping boy _uyu yapan/ uyku yapançocuk
sleepingpill _uyu yapan/ uyku yapan hap anlam alınmış olur.
Şimdi ise yukarıda kategorilerine göre -ing eki almış örnekleri bu mantığa göre yeniden çevirelim.
waiting boy _ bekle yapan çocuk (sıfat tamlaması)
waiting car _ bekle yapan araba (sıfat tamlaması)
waiting room _ bekle yapan oda (isim tamlaması)
The boy is waiting _ Çocuk bekle yapandır. (present continuous)
The boy had been waiting _ Çocuk bekle yapan bulunmuştu/ beklemektey
I saw him waiting _ Çocuğu bekle yapan gördüm./ …beklerken gördüm.
He went without waiting _ Bekle yapansız (beklemeksizin) gitti.
He spent his by waiting _ Vaktini onu bekle yapanla (beklemekle) geçirirdi.
Waiting is boring _ Bekle yapan (beklemek) sıkıcıdır.
I dont love waiting _ Bekle yapan-ı (beklemeyi) sevmem.
I don’t like waiting _ Bekle yapan-dan (beklemekten) hoşlanmam.
Böylelikle örnekleri çevirmiş olduk. Örneklerdeki yeşil renkli –ing ekli fiillerde hareketin yapıcısı söze konu unsur (boy, car, room, The boy, him) iken diğer –ing ekli fiillerde hareketin yapıcısı fiilin bizzat kendisidir.
İşte ‘gerund’ budur. Yani gerund fiille kastedilin hareketin yaptıranının fiilin bizzat kendisi olmasıdır. Buna göre,
I don’t like waiting _ Bekle yapandan/ bekleten (hareket)’ten hoşlanmam. Diye çevrilir.
Örneğin:
‘I didn’t like his speaking loudly’ derken,
‘Onun yüksek sesle konuş(yap)an (hareket)’inden hoşlanmadım.’ denmek istenir.
Demek ki artık fiil bir ismi nitelemiyordur. Yani, ‘yüksek sesle konuş(yap)an öğrenci’ değil, ‘yüksek sesle konuş(yapan) hareket’ tir. Şimdi de yapıyı cümlenin başına alalım yani özne olarak kullanalım;
Speaking English is good your practice._ İngilizce konuş(yap)an (hareket), pratğin için iyidir.
Örneğimizden de gördük; -ing yapılı fiil, cümlenin kurucusu, yargıya konu unsur oldu.
Gerund; ister cümlede özne ister nesne olsun, -ing ekli fiilin hareketin yapanını değil de bizzat hareketin kendisini vurgulamasıdır.
Örnekler;
I don’t like smoking _ Tütsü-yapan (hareket)’ten hoşlanmam.
But, I like to smoke_ Tütsü yapmak (sigara içmek) hoşuma gider.
Gerund için bilinen örneklerden bir kaçını görelim.
I forgot togive the money_
Ona parayı verme(k)yi unuttum. (gidip vereyim bari)
İşte, örneklerin birincilerinde ‘to’ ile -ma(k) mastar anlamı alınabilirken, ikincilerinde –ma(k) anlamı alınamıyor. Başka bir örnek;
waiting room_ …. ….
waiting car_ …. ….
Bu iki tamlama, iki isim (cansız isim) (oda, araba), bir hareket ve bir tek ekten (-ing ekinden) oluşur. Türkçedeki karşılıkları ise (birebir çevirisi değil)
waiting room_ bekleme odası
waiting car_ bekleyen araba şeklindedir.
İşin Türkçe tarafına bakıldığında birincisi –me/ -ma mastar yapma ekiyle karşılanırken, ikincisi –en/-an sıfat fiil ekiyle karşılanmıştır. Yine, birincisinde hareket, ikincisinde hareketin yapanı (beklemeyi yapan araba) vurgulanmıştır. İngilizce tarafında ise fiiller ve eklerinde tamamen bir benzerlik görülürken, niteledikleri isimlerin her ikisinde de canlı veya şuurlu olma durumu görülmemektedir.
Burası şöyle açıklanabilir: Waiting room’un birebir çevirisi ‘bekle yapan/ bekleten oda’dır. Sonuç olarak dilsel olarak hareketin yapanı gene de oda’dır. Ayrıca İngilizcede bu hareketin yapanı olmak anlamı üzerinden diğer fiilimsi kategorisi, zarf fiillerde oluşturulmaktadır.
Don’t speak yelling_
Bağıran/ bağır yapan/ bağır eden (hareketle) konuşma!
I saw him crossing the street_
Onu yolu keçen (geçerken) kördüm. (Azerbaycan Bölgesi)
Türkçede -mek/-mak ekiyle, İngilizcede ‘to’ mastar yapma unsuruyla elde edilir.
Herhangi bir şahsa ve belirli bir zamana bağlı olarak tabiatta çekimli halde bulunan, varlıklara ait hareketleri bildiren fiillerin kendilerinden bahsedilmesine veya aynı cümle içerisinde bir başka fiille kullanmak için, çekimlilik unsurlarından şahıs ve zamanın kaldırılıp sabitlenmesine mastar denir.
Fiiller tabiatta ya geçmiş (Çalıştı–He worked) ya şimdi (Çalışıyor–He is working) ya da gelecek (Çalışacak–He will work) zamanda bir şahsa bağlı olarak aktif haldedirler. Ve fiillerden bu şekliyle konuşulamaz.
Örneğin: ‘Başarıyorinanmaktır’ veya ‘O çalışacakistiyor’ diyemeyiz. Bu yüzden öncelikle söz konusu fiili/ hareketi mevcut şekliyle sabitlemeliyiz. (Çalışmakistiyor). Ancak bu şekilde hareketin kendisinden bahsedebilir. Bir cümle içerisinde çekime girip yüklem olarak görev almış bir başka fiille beraber kullanabiliriz.
Fiillerin mastar halleri bir cümlede aşağıdaki şekillerde bulunabilir.
Özne (subject) olarak:
Başarmakinanmaktır. To succeed is tobelive.
Yüklem (predicate) olarak:
Başarmakinanmaktır. To succeed is to believe.
Nesne (object) olarak:
Bugünçokçalışma(k)-y-ıplanladı ve çalışma(k)-y-abaşladı.
Because he planned to stady very hard today, he started to study.
Örneklerde de görüldüğü gibi, herhangi bir hareketin şahıssız bir şekilde cümlede özne, nesne veya yüklem olarak kullanılması, hareketin mastar haline getirilmiş şekliyle mümkün oluyor. Yukarıda vermiş olduğumuz mastar örnekleri yalın örnekleridir.
Bunlardan başka fiillerin mastarlanmış halinin devam eden, bitmiş ve devam edip bitmiş tarzları da vardır.
Türkçede fiilin mastar halinin gelecek zamanları da vardır. Ki bu durum gelecek zamanın, –ecek sıfat fiil ekiyle karşılanması sonucu oluşmuştur.
Örneğin;
-erolmak_
Seninle her gün aynı şeyleri tartışırolmaktan sıkıldım.
-mek/-mak_
Sinirlenince bir sigara yaktı ve içme(k/ğ)ye başladı.
-yorolmak _
Konuşma esnasında uyuyor olma(k/ğ-ı-)m onu kızdırdı.
Şahıs ve zaman unsurlarından ayrık, tarz ve bazen kip unsurlarıyla birleşen bir fiilin, herhangi bir cümlede, isim (mastar/ isim fiil), sıfat, zarf gibi görev almasıdır.
Bu kısacık tanımdan sonra, fiilimsiler nedir ve ne işe yarar?
Şöyle başlayalım; Örneğin, ‘korkmak’ fiili, bu fiille kastedilen hareketin gerçekleşebilmesi için yani, ‘Çok korktu.’ Diyebilmek için, harekete maruz kalan öge (öznenin) karşısında, onun korkmasına neden olan bir nesne olmalı. Bu nesne ise bir varlık olur. ‘Ali köpekten çok korkar’ gibi.
Kişi tabiyatta madde olarak var olan veya var olduğunu düşündüğü varlıklardan korkabileceği gibi bu varlıkların kendilerine ait hareketlerden de korkabilir. Bu durumda korktuğu bir varlık değil bir harekettir.
Hareketler ise tabiatta bir şahıs ve zamana bağlı olarak yer alan (yandı, yanıyor, yanacak ) hareketlerdir. Ve artık hareketi bir zamanı olmaktan çıkarmalıdır. Çünkü hareketin ne şahsından ne de zamanından bahseder. Bu kez hareketin sadece kendinden bahsetmek ister. Bundan sonra fiile –mak eki eklendiğinde fiil artık karşıdaki öge (nesne) olarak kullanılabilir.
‘Ali boğulmaktan çok korkar.’ gibi.
Bu örnek, fiilimsilerden mastar örneğidir. Bundan başka;
Örneğin, ‘Oradaki uzun adamı tanıyor musun?’ cümlesinde ‘uzun’ sıfatı, adamlar arasından bir tanesini ayırıcı özelliğiyle niteleyerek konuşmaya kolaylık katmıştır. Örnekteki (tanınıp tanınmaması) sorulan adam, yapmış olduğu bir hareketle de ayırt edilebilir. Adam oturuyorsa ‘…oturan adamı , konuşuyorsa ‘…konuşan adamı tanıyor musun?’diyerek anlatım kolaylaştırılır. Ve artık fiille kastedilen hareket bir sıfat gibi kullanılmış olur. Böylelikle bir fiili sıfat gibi kullanarak sıfat fiili elde etmiş oluruz. Yine bundan sonra;
Örneğin, ‘Adam sessiz konuşuyordu.’ Bu örnekte de ‘sessiz’ sözcüğü hareketi tarif ettiği için zarf görevinde yer almıştır. Ve bu kez harekete muhatap olan, kişi değil, hareketin bizzat kendisidir yani hareket nitelenmektedir.
Hareketler bunun gibi, zarf göreviyle kullanılabilecek sözcüklerle (…sessiz konuştu.) ilintili olabileceği gibi bir başka hareketle de ilintili olabilirler. ‘Adam bağırarak konuşuyordu.’ (konuşmak_bağırarak konuşmak) gibi. Bununla ise fiilimsilerden zarf fiili konu ettik.
Demek ki fiillerle kastedilen hareketler bir zamana bağlı olarak tabiyatta yer alabileceği gibi, buradaki gibi birer isim, sıfat ve zarf göreviyle de yer alabilirler.
Fiilimsi; Şahıs ve zaman unsurlarından ayrık, tarz ve bazen kip unsurlarıyla birleşik bir fiilin, herhangi bir cümlede, isim (mastar/ isim fiil), sıfat, zarf gibi görev almasıdır.
Bu arada, fiiller tabiatta bir tarza bağlı hareket olarak yer alabildiklerinden, fiilimsi de aynı şekilde bir tarza bağlı olarak bulunabilirler.
‘Onunla her gün aynı şeyleri tartışırolmaktan sıkıldım.’
Gelecekte gerçekleşecektir (futuretimes):Türkçe için gelecek zaman, -ecek eki ile elde edilir. İngilizcede ise birinci şahıslarda (I/we) shall ya da hepsinde will yardımcı fiili kullanılır.
I will go to the cinema._Sinemaya gideceğim.
I will be sleeping._ Uyuyor olacağım.
I will have gone._ Gitmiş olacağım.
Geçmişteki gelecek zamandadır (future in pasttimes): Türkçede bu zaman, -di geçmiş zaman eki ile -ecek gelecek zaman eki birlikte kullanılarak (-ecekti) elde edilir. İngilizcede ise will yardımcı fiili would’a dönüşür. Bu arada geçmişte kalmış gelecek zamanın olumlu şekli, gerçekleşmemiş bir niyet bildirir.
Not: -ecekti ekiyle verilmiş bir yapının olumlu hali gerçekleşmemiş bir hareketi, olumsuz hali (yap–mayacaktım) gerçekleşmiş bir hareketi bildirir.
Not: Türkçede gelecek zaman –r(-er) ekiyle de elde edilebilir. –r ekli gelecek zamanda farklı olarak bir tahmin, bir belirsizlik, bir ihtimal vurgulanır. Aşağıdaki örneklerde –ecek ekiyle birlikte –r ekli gelecek zaman da verilmiştir.
Örnekler:
Dakik:
Sinemaya gid-eceğim/-ecektim.
Giderim /giderdim. (Yarın belki sinemaya giderim.)
_I will/would go to the cinema.
Devam eden:
(O saatlerde) Uyuyor olacağım/-acaktım.
Uyuyor olurum/olurdum.
_ I will/would be sleeping.
Bitmiş:
İşimi bitirmiş olacağım/-acaktım.
Bitirmiş olurum/ olurdum.(
Geleceğin zaman büyük bir ihtimalle işimi bitirmiş olurum.)_
I will/would have finished my work.
Not: Gelecek zamanlarla ilgili şöyle bir durum da vardır: Fark ettiyseniz, dakik tarz dışında diğer tarzların gelecek zamanları ‘ol’ fiiliye oluşturulmaktadır. ‘olmak’ fiilinin yardımcı bir fiil olarak kullanıldığı bu tip yapılarda, dakik tarzlı yapılarda (çalışacağım) olduğu gibi bir niyet veya planlamadan değil, söz konusu hareketle kastedilen hal üzerinde bulunmaktan bahsedilir.
O saatlerde ders çalışıyor (çalışır bir vaziyette) olacağım/olurum.
Şimdiki zamanlardadır (presenttimes): Türkçede şimdiki/ hazırdaki zamanın eki yoktur. İfadelerde yer alan tarz ekleriyle ise,
‘Her hafta sonu sinemaya giderim’ derken ‘
… gider halde-yim / durumda-yım.,
‘Sinemaya gidiyorum’ derken ‘
… gidiyor halde-yim / durumda-yım’
‘Hiç sinemaya gitmiş misin?
Evet gitmişim’ derken ‘derken,
…gitmiş halde-yim / durumda-yım’ denmek istenir.
Yani her üç durumda da mevcut durum, hazır zamandaki durum, (ifadenin geçmişte kaldığını bildiren bir unsur olmadığından da) şimdiki (present) zaman ve bu zamanda devam eden bir durum bildirilir.
İngilizcede be (am, is, are) ve have fiillerindeki (has) değişiklikler, şimdiki zamanın belirlenmesinde kullanılır. Örneğin,
Türkçe için geçmiş zaman -di geçmiş zaman ekiyle elde edilir.
çalışırdım,
çalıştım,
çalışıyordum,
çalışmıştım (çalıştıydım),
çalışmaktaydım ...;
çalışır bulunurdum, çalışırbulunuyordum, çalışmışbulunmuştum... gibi.
İngilizcede ise:
Common aspect’te (genel tarz) used to kalıbı kullanılır.
I usedtowork._ Çalışırdım.
Concrete aspect’te fiillerin (bir düzensiz fiil değilse) sonlarına -ed takısı eklenir.
I worked._Çalıştım.
Progressive aspect’te (devam tarzı) be fiilinin was/were olarak değiştiğini söylemiştik.
I wasworking. _ Çalışandım/ Çalışıyordum.
Perfect ve perfect continuous aspect’te have yardımcı fiili had olarak değişiyordu.
I hadworked. _ Çalışmıştım.
I hadbeenworking._ Çalışanbulunmuştum. (Çalışmaktaydım.)
Bu arada,Türkçede geçmiş zaman eki sadece -di ekidir. -erdi,-yordu, -maktaydı, -mıştıdiye devam eden ek birleşmeleri, fiilin tarzına göre geçmiş halini bildirir.
Fiil kökü+miş (çalışmış) türündeki çekimler, ifade ettiğimiz gibi, ya duyulan haberdir ya da şimdiki bitmiş tarzdır. Fiil+miş-ti (çalışmıştı) türündeki ifadeler ise bitmiş tarzdaki bir hareketin geçmiş zamandaki ifadesidir.
Buna göre: Eğer bir hareket,
-yor devam tarzı ve -digeçmiş zaman ekini almışsa demek ki hareket geçmişte devam eden (çalışıyordum) harekettir ya da
-miş tarz ekiyle geçmiş zaman sağlanmışsa (-mişti) hareketgeçmişte bitmiş (çalışmıştım) harekettir veya
-mekteek birleşmesiyle geçmiş zaman sağlanmışsa (-mekteydi) demek ki hareket geçmişte devam etmekte olan harekettir.
Yine,
geçmişte genel (-erdi) (çalışırdım) ve
geçmişte dakik (-di )(çalıştım) harekettir.
Ve yine bu hareketler şimdiki zamanlardaysa;
şimdiki devam eden, (çalışıyorum)
şimdiki bitmiş, (çalışmışım)
şimdiki devam etmekte olan, (çalışmaktayım) veya
genelharekettir.(çalışırım)
Gelecek zamanlarda ise (-ecek ekini almışsa);
gelecekte devam eden, (çalışıyor olacağım)
gelecekte bitmiş, (çalışımış olacağım)
gelecekte devam etmekte olan, (çalışımakta olacağım)
gelecekte dakik (çalışacağım) harekettir …ve yine
geçmişteki gelecekte(-ecekti); devam eden,
bitmiş,
devam etmekte olan ve
dakik harekettir.
Ör; Çalışmak fiilinin devam tarzının birinci tekil şahıs geçmiş zamanı; ‘Çalışıyordum’dur.
Ya da; Çalışıyordum çekimli fiili, birinci tekil şahsın geçmiş zamanda devam ettirdiği hareketi karşılayan çekimli fiildir.